1931 yılında Venedikli bir İtalyan ailesinin sıradan bir restoranla başladıkları macera, bugün New York ve Milano’da üyelik sistemiyle hizmet veren lüks kulüp konseptiyle devam ediyor.
Dünyanın en tanınmış ve prestijli restoran zincirlerinden biri olan İtalyan Cipriani, bir efsaneye dönüşen markasını çok özel bir kulüp konseptiyle geleceğe taşıyor. New York, Hong Kong, Monte Carlo, Miami, Londra ve Dubai gibi eğlencenin merkezi kabul edilen lokasyonlardaki yatırımlarıyla son yıllarda atağa geçen Cipriani Grubu, bu yeni projesini geçtiğimiz eylül ayında New York’ta hayata geçirmişti. Tarihi bir Manhattan feribot terminalinin bir otel, kulüp ve wellness alanına dönüştürülmesiyle ortaya çıkan Casa Cipriani, hayatın rafine zevklerinden hoşlananları bir araya getiren gerçek bir özel üyeler kulübü… Kısa sürede pek çok VIP üyeyi bünyesine katan Casa Cipriani, köklerine dönerek İtalya’da, tasarım ve modanın kalbi Milano’da ikinci kulübünün kapılarını açmaya hazırlanıyor.
- Londra’dan 5 Sonbahar Mekânı
- İstanbul Boğazı’nda Bir Peninsula Oteli
- Oteller Uykuya Dalıyor
- Venedik’in En Özel 5 Restoranı
- Melekler Şehri’nde Yeni Bir Hayal…
Haziran ayında açılışı yapılacak olan Casa Cipriani Milano’nun adresi, şehrin tarihi zenginliklerinden biri olan Bernasconi Sarayı. Corso Venezia ve Via Palestro’nun köşesinde yer alan bina, iki bodrum katı ve dört üst kat arasında bölünmüş toplam dört bin metrekarelik bir alana yayılıyor. Son haliyle eski tarz bir İngiliz centilmenler kulübünü andıran görkemli bina, iki Cipriani restoranı, bir kulüp barı, 15 odalı lüks bir butik otel, sağlıklı yaşam merkezi ve fitness salonuna ev sahipliği yapıyor.
Milano’nun en eski bahçeleri olan Giardini Indro Montanelli’nin yakınında bulunan Casa Cipriani Milano’nun ünlü mimar Michele Bonan’ın tasarımı olan misafir odalarının her biri, konuklara benzersiz bir tarz sunmak için farklı şekilde dekore edildi. Casa Cipriani konseptinin en önemli özelliği, diğer üyelik kulüplerinin otel markalarından farklı olarak, odalarının herkese açık olması. Yani Casa Cipriani’de kalmak için üye olmanız gerekmiyor. Ancak restoran, bar, wellness salonu gibi sosyal alanlara giriş üyeliğe tabi tutuluyor.
Casa Cipriani Milano, şüphesiz şehrin en yeni ve rağbet gören eğlence ve keyif adresi olacak. Bunun için bünyesinde yeterli kalitede markalar yer alıyor. Bunlardan biri olan Bar Arrigo, tıpkın kulübün otel odaları gibi Floransalı mimar Michele Bonan’ın imzasını taşıyor. Yüksek tavanları ve sade çizgilerdeki mobilyalarıyla öne çıkan Arrigo, konuklarına samimi ve zarif bir mekânda eğlenme fırsatı sunuyor. Binanın üçüncü katında bulunan Cipriani Restaurant, şık bir salondan ve Montanelli bahçelerine bakan geniş bir terastan oluşuyor. Menü, her ikisi de kurucu Giuseppe Cipriani tarafından yaratılan ve ilk kez Milano’da servis edilen ikonik carpaccio ve orijinal Bellini dahil olmak üzere Cipriani geleneğinden klasik yemekler sunuyor. Binanın en üst katında yer alan Socialista ise eski Havana’nın eklektik mimarisinden ilham alıyor. Küratörlüğünü Carlos Almada’nın yaptığı tasarım, Fransız antikaları, hasır mobilyalar, kadife ve brokar detaylardan oluşuyor ve 1940’ların Küba’sının tipik görkemli evlerini anımsatıyor.
Ve tabii wellness… Apostoli Stüdyosu tarafından tasarlanan ve spa ve güzellik merkezi olarak ikiye ayrılan wellness bölümü, Milano’nun yeni yaşam merkezi olmaya aday. Ahşap ve taştan oluşan erkekler alanı, Japon onseninden ilham alıyor. Camlarla çevrili Fin saunası, yeşil oniks kaplı buhar banyosu, buz şelalesi ve yağmur duşları öne çıkıyor. Kadınlar için tasarlanan bölüm ise pembe ve kırmızı tonlarındaki taş mozaiklerin kullanımı ile oldukça dikkat çekici. Fransız kırmızı mermeriyle kaplanmış, tonozlu tavana sahip özel bir hamam olan Fin sedir ağacı sauna, bu bölümün en özel mekânlarından.
Dünya turizminde her zaman öncü ve lüks projeleriyle dikkat çeken Cipriani Ailesi’nin dördüncü jenerasyon üyeleri tarafından yaratılan Casa Cipriani’nin üçüncü kulübünü nerede açacağı şimdiden merak konusu oldu bile…