Sonbaharda şehre yolu düşecekler için Londra’nın yeni kafe ve restoranları…
Londra’nın En Yeni Adreslerinde Sonbahar Romantizmi
Bébé Bob, Soho
Londra’nın bohem semti Soho’da tamamen tavuk barbekü üzerine uzmanlığını konuşturan Bébé Bob, tavuğu fine dining’e katan ve bunu havyar, şarap ve şampanya seçenekleriyle tamamlayan sıra dışı bir restoran olarak 2023’ün son çeyreğinde kapılarını açtı. Tavuk deyip geçmeyin. Fransa’dan getirilen organik tavuklar tam bir şölen havasında hazırlanıyor ve trüflü patates kızartması ve havyarla sunuluyor. Bébé Bob’un menüsü kadar dekorasyonu da oldukça farklı. Yaldızlı Çağ’a atıfta bulunan retro bir atmosfer yaratmak isteyen restoran yönetimi, Art Deco detayların öne çıktığı mekânda ayrıca 15 kişilik muhteşem bir bar alanı yarattı. Londra’da farklı bir yeme-içme deneyimi yaşamak isteyenler bu iddialı adrese şans vermeli.
Il Gattopardo, Mayfair
Pek tabii ki Londra’nın en son ihtiyacı olan şeylerden biri yeni bir İtalyan restoranı; ancak gerçek bir İtalyan’ın şehre gelişi her zaman kutlamaya değer. Mayfair’de iki hafta önce kapılarını açan Il Gattopardo, dünyaca ünlü İspanyol restoran grubu Amazonico’nun Londra’ya açılan kapısı. Trüflü pizzasıyla iki hafta içinde adını duyuran retro etkilerindeki bu yeni İtalyanın ismi leopar anlamına geliyor ve dekorasyonunda bu yırtıcı kediden etkilendiğini açıkça gösteriyor. Alain Ducasse’ın yanında on yıl çalışan ve Singapur Ritz Carlton’da uzun yıllar şeflik yapan Massimo Pasquarelli, klasik İtalyan tatlarına sıra dışı yorumlar getiriyor. Istakoz bolognese, bunlardan biri.
Aragawa, Mayfair
Tokyo’nun en ünlü restoranlarından biri bu kış Londra’ya taşınıyor. Kobe bifteği konusunda dünyanın bir numaralı adresi olarak tanınan Aragawa aynı zamanda Tokyo dışındaki ilk restoranını da açmış oldu. Bu özel eti satmak için sertifika almak gerekiyor. Sertifika koşulları arasında etin en az 28 aylık ineklerden elde edilmesi kuralı var. Biftek uzmanı olarak tanınan Kazuo Imayosh’ın şefliğini üstleneceği restoran aynı zamanda Londra’nın en pahalı mekânlarından biri olacak. Şarap seçimine göre kişi başı en az 750 GBP ödemeniz gerektiğini belirtelim.
Kolae, Borough Market
Tay mutfağını sevenler için muhteşem bir adres Kolae. Deniz ürünleri, vejetaryen menüler ve tavuk spesiyaliteleriyle öne çıkacak olan Kolae, güney Tayland’ın geleneksel pişirme tekniklerini Avrupa’ya taşıyarak lezzette farklı bir yöntem deniyor. Zira menüdeki etler çoğunlukla hindistan ceviziyle marine ediliyor ve geleneksel bir ızgara tekniğiyle pişiriliyor. Tayland’da şef olarak çalışırken tanışan Mark Dobbie ve Andy Oliver’ın açtığı Kolae, baharatlı Tay kokteylleriyle de Londralıların kalbini fethediyor.
Café Lapérouse, Whitehall District
Paris’in en ünlü kafelerinden Café Lapérouse geçtiğimiz kış Londra’da açıldı. Eski Savaş Bakanlığı binasında kapılarını açan Raffles Hotel at the OWO’nun içinde yer alan kafe, tarihi lokasyonunda Fransız zarafetini yaşatıyor. Geleneksel Fransız lezzetlerini otelin avlusundaki tarihi mekanına taşıyan olan kafede mutlaka croque monsieur ve crème brûleé denenmeli. Londralıların yeni buluşma adreslerinden olan Cafe Lapérouse, 1766 yılından beri Paris’te hizmet veren ve üç Michelin yıldızıyla ödüllendirilen bir işletme olarak Avrupa’nın en eski lüks yeme-içme adreslerinden biri aynı zamanda.