Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

7 Mart 2025
Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri
Kadınların sesini duyurduğu, cesaretiyle ilham verdiği ve dünyayı değiştirdiği hikâyeler her zaman anlatılmaya değer. 8 Mart’ta, ekranda ve gerçek hayatta, kadınların hikâyelerini kutluyor, unutulmaz kadın dizilerine göz atıyoruz.

Kadınların sesini, direncini ve özgürlüğünü anlatan hikâyeler her zaman ilham verici oldu. Ekranda kimi zaman hayatta kalmaya çalışan, kimi zaman da kendi yolunu çizen cesur karakterlerle buluştuk, bazen de kendimizi bu karakterlerle özdeşleştirdik. Bugün kadınların gücünü, dayanışmasını ve değişimi nasıl mümkün kıldığını gözler önüne seren dizileri anlatıyoruz.


The Handmaid’s Tale
Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

“The Handmaid’s Tale”, Margaret Atwood’un aynı adlı romanından uyarlanan ve distopik bir gelecekte geçen çarpıcı bir drama. Hikâye, ABD’nin yerini alan totaliter Gilead rejiminde geçiyor. Doğurganlık krizinin yaşandığı bu baskıcı toplumda, kadınlar katı sınıflara ayrılıyor ve doğurgan olanlar zorla “damızlık” (handmaid) yapılıyor. Baş karakter June Osborne (Elisabeth Moss), Offred adıyla komutan Fred Waterford ve eşi Serena Joy’un evinde bir damızlık olarak hizmet etmeye zorlanıyor. Ancak June, bu zalim sisteme boyun eğmek yerine, özgürlüğü ve kaybettiği kızını bulma umuduyla direnişini sürdürüyor.

Dizi, baskı, kadın hakları, bireysel özgürlük ve direniş gibi güçlü temaları işleyerek izleyicileri derinden etkiliyor. Tabii Elizabeth Moss’un müthiş performansının da hakkını vermek lazım. 2017 yılında başlayan, IMDB puanı 8.4 olan ve Blu TV’de izleyebileceğiniz dizinin altıncı ve son sezonunun 8 Nisan’da başlayacağını da not düşelim.


Disclaimer
Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

Apple TV’nin çok sevilen dizisi “Disclaimer”da ödüllü bir gazeteci olan Catherine Ravenscroft’un (Cate Blanchett) merkeze alındığı bir hikâye izliyoruz. Kariyerinin zirvesinde, cesur haberleriyle tanınan, güçlü ve bağımsız bir kadın, Catherine. Ancak, mükemmel görünen hayatının altında, karanlık bir geçmiş ve bastırılmış sırlar yatıyor. Bir gün, Catherine’in eline “Mükemmel Yabancı” adlı bir roman geçiyor. Roman, onun en derin korkularını, gizli kalmış anılarını ve yüzleşmekten kaçındığı gerçekleri acımasızca ortaya seriyor. Catherine, hayatının bu kadar detaylı bir şekilde anlatıldığı romanın yazarını bulmaya karar veriyor. Bu arayış, onu Stephen Brigstocke ile karşı karşıya getiriyor. Dizinin son bölümlerine kadar soru işaretleriyle doluyor ancak sonlara doğru müthiş bir ters köşeyle karşılaşıyorsunuz.

Blanchett’in ustalıkla canlandırdığı karakterin iç dünyasını tanımaya başladıkça bir kadının ne kadar güçlü olabileceğini görüyorsunuz böylelikle. IMDB puanı 7.5 olan dizide Catherine’in eşi Robert’ı canlandıran Sacha Baron Cohen’in de harikalar yarattığını söyleyelim.

The Marvelous Mrs. Maisel
Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

Kadın komedyen olmak mı yoksa 50’lerde bir kadın komedyen olmak mı daha zor? “The Marvelous Mrs. Maisel”ın hikâyesi, geleneksel toplumsal normlara meydan okuyan kadınların pek de yer bulamadığı stand-up komedi dünyasında Midge’in kendine bir kariyer inşa etme çabasını anlatıyor. Midge, eşinin gölgesinde bir ev kadını olmaya alışmışken, hayatını kendi ellerine alarak büyük bir değişim sürecine giriyor. O dönemde komedi sahnesi erkekler tarafından domine edilirken, Midge, yeteneği ve cesaretiyle bu dünyada kendine yer açmaya çalışıyor. “The Marvelous Mrs. Maisel”ın kadınlardan beklenen “iyi eş, iyi anne” rollerini sorgulaması ve Midge’in bunları nasıl dönüştürdüğünü göstermesi güzel.

Ayrıca Midge ve menajeri Susie arasındaki dostluk ve işbirliği, kadınların birbirine destek olarak başarıya ulaşabileceğini vurguluyor. Her ne kadar beyaz ve ayrıcalıklı bir kadın olduğu için yer yer eleştirilse de Midge’in hikâyesi pek çok kadın için ilham verici. 2023 yılında sona eren ve Prime Video’da izleyebileceğiniz dizinin IMDB puanı 8.7. Başrolündeki Rachel Brosnahan da rolünün hakkını veriyor.


Hacks
Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

Kadınların komedi dünyasındaki yeri demişken, “Hacks”i pas geçmek olmaz. Burada kadınların güçlenmek için birbirlerine tam destek vermesi mesajını daha net görebiliyoruz. “Hacks”, Las Vegas’ın eskimeye yüz tutmuş komedyeni Deborah Vance ile kariyerini yeniden canlandırmak isteyen genç ve hırslı yazar Ava’nın karmaşık ve dinamik ilişkisine odaklanıyor. Ancak dizinin özünde, birbirinden farklı nesillerden ve deneyimlerden gelen iki kadının, kendi kariyerlerinde ve özel hayatlarında var olma mücadelesi yatıyor. Jean Smart’ın canlandırdığı Deborah zengin, başarılı ama bir o kadar da yalnız bir komedyen. Yıllar geçtikçe dönemin mizah anlayışına ayak uydurmakta zorlanıyor.

Hannah Einbinder’ın canlandırdığı Ava ise kariyerinde yaşadığı bir skandalın ardından Deborah’la çalışmak zorunda kalan bir yazar. Başlangıçta ona burun kıvırıyor ama sonrasında ondan çok şey öğreniyor. Ava, genç bir kadının kariyer yolculuğunu ve kendi sesini duyurma çabasını çok iyi yansıtıyor. IMDB puanı 8.2 ve iki Golden Globe ödüllü olan “Hacks”i Prime Video’da izleyebilirsiniz.



Killing Eve
Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

Başrollerindeki kadın karakterleri güçlü, karmaşık ve çok boyutlu şekilde ele alan “Killing Eve”de de iki kadın hikâyesi izliyoruz. Ana karakterler Eve Polastri (Sandra Oh) ve Villanelle (Jodie Comer), tipik kadın temsillerinden uzak, derinlikli ve güçlü karakterler. Erkek karakterlere bağımlı olmadan, iki kadının psikolojik savaşını ve obsesyonlarını anlatan “Killing Eve” güç dinamikleri ve cinsiyet rolleriyle de oynuyor diyebiliriz. Villanelle, geleneksel erkek suikastçi figürüne meydan okurken, Eve de zekâsı ve kararlılığıyla tipik dedektif kalıplarını yıkıyor. “Fleabag”den tanıdığımız Phoebe Waller-Bridge’in imzasını taşıyan dizinin arka planındaki tüm yazar ekibinin de kadın olduğunu belirtelim. Bu yüzden de dizi bütünüyle kadın bakışına sahip.

Eleştiriler kadın karakterlerin birbirine zarar verdiği ve ilişkilerinin “toksik” olduğunu söylese de, biz yine de “kadın kadının yurdudur” diyelim ve “Killing Eve”i listelerimize alalım.


Deadloch
Hikâyeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

Avustralya yapımı bir komedi-drama dizisi olan “Deadloch”, Tazmanya’nın kadınlar tarafından yönetilen hayali kasabası Deadloch’da geçen bir cinayet soruşturmasını konu alıyor. Birbiri ardına beyaz erkek cesetlerinin bulunmasıyla soruşturmanın merkezinde güçlü ve karmaşık kadın karakterler yer alıyor. Dizi, kadınların liderliği, dayanışması ve gücü üzerine odaklı. Bu yüzden de “feminist bir kara komedi” tanımlaması yapılıyor. Kadınların iş ve özel hayatlarında karşılaştığı zorlukları, toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadelelerini ve birbirlerine verdikleri desteği gerçekçi bir şekilde ele alıyor. “Deadloch”, kadınların sadece kurban veya yan karakterler olmadığı, hikâyenin merkezinde yer aldığı ve kendi kaderlerini tayin ettiği bir dünya sunduğu için de beğeni topluyor.

IMDB’den 7.5 puanı almış “Deadloch”un başrol kadın oyuncuları, alışkın olduğumuz o çok bakımlı, topuklu ayakkabıları ve blazerleriyle olay yerine giden, herdaim saçları yapılı ve makyajlı kadın dedektif veya polis örnekleriyle dolu dizilerden çok farklı. Bir kere çok gerçekler. Dizinin 2023’teki sezon finalinin IMDB’de 8.9 gibi bir puan aldığını da ekleyelim. Deadloch’un Prime Video’da izleyebilirsiniz.



Lessons in Chemistry

Oscar ödüllü aktris Brie Larson’un başrolünde harikalar yarattığı bir Apple TV dizisi, “Lessons in Chemistry”. Bonnie Garmus’un aynı adlı romanından uyarlanan dizi 50’lerin Amerika’sında kendi yemek programını sunmaya başlayan kimyager bir kadının hikâyesini anlatıyor. İki Golden Globe ödülü alan dizide Elizabeth Zott’un bilimsel yeteneklerini, karşılaştığı toplumsal engelleri ve hayatta kalma mücadelesini izliyoruz. Elizabeth, zeki, kararlı ve tutkulu bir kimyager. 1950’lerin erkek egemen bilim dünyasında, yetenekleri ve fikirleriyle kendini kanıtlamaya çalışıyor. Ancak, toplumun kadınlara çizdiği sınırlar, onun kariyerinde ilerlemesini engelliyor. Ancak bu onu yıldırmıyor. Bir süre sonra çok ünlü bir yemek programı sunucusu oluyor.

Elizabeth’in tavrı, kadınların kendi hakları için verdiği mücadeleyi ve toplumsal normlara karşı duruşunu vurguluyor. Elizabeth sadece bilimsel yetenekleriyle değil, aynı zamanda cesareti ve kararlılığıyla da ilham veriyor. Bir dönem dizisi olarak da çok başarılı olan dizinin IMDB’deki reytingi 8.2. Bu diziyi izlerken bir yandan da verilen tarifleri denemek için büyük bir istek duyacaksınız.


Shrill

“Shrill” Lindy West’in aynı adlı anı kitabından uyarlanan bir komedi-drama dizisi. Dizi, Annie Easton adlı genç bir kadının, beden imajı sorunlarıyla, kariyer zorluklarıyla ve ilişkileriyle başa çıkarken kendini bulma yolculuğunu anlatıyor. “Shrill”, özellikle kadın odaklı temaları ve beden olumlama mesajlarıyla dikkat çekiyor. Annie, kadınların maruz kaldığı binlerce problemden bir tanesine, toplumun dayattığı güzellik standartlarına karşı çıkıyor ve kendi bedenini olduğu gibi sevmeyi öğreniyor. Bu anlamda kadınların içsel çatışmaları ve toplumsal baskıları da açıkça ele alıyor. Peki bir kadının kendi potansiyelini keşfetmesi için önce belirli bir ölçüde zayıflaması mı gerekiyor? Annie’ye göre bu sorunun yanıtı hayır. Annie kendini bulmak için bir yolculuğa çıkıyor. Bu yolculukta da en büyük destekçileri yine kadınlar.

Kadınların özellikle çalışma hayatında ve sosyal hayatta yaşadıkları güçlüklere dikkat çeken “Shrill” arkadaşlığın gücünün de ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. “Vücudumu değiştirmeden hayatımı değiştirebilirim” diyen Annie rolünde Aidy Bryant’ı izliyoruz. Dizinin IMDB puanı 7.1 olduğunu belirtelim.


Sex Education

Netflix’in eğlenceli dizisi “Sex Education”; cinsellik, kimlik ve ilişkiler üzerine eğlenceli ve derinlikli bir anlatı sunarken kadın karakterlere güçlü bir yer veren dizilerden biri. Esas oğlanımız Otis’in annesi Jean’in güçlü ve özgüvenli bir seks terapisti olması, kadın cinselliğini açıkça konuşabilmesi dizinin en ön plana çıkan özelliklerinden biri. Tabii burada Gillian Anderson’ın muazzam performansının da büyük rolü var. 8.2 IMDB puanına sahip olan “Sex Education”da kadın karakterlerin cinsel hayatlarını özgürce yaşamalarının yanı sıra kadın dayanışmasını da sık sık izliyoruz. Özellikle Aimee’nin otobüsteki onu sürekli taciz eden kişi nedeniyle otobüse binmek istememesi ve yaşadığı büyük travma üzerine, tüm kadın arkadaşlarının bir araya gelip onunla birlikte otobüse binmesi, onu desteklemesi belki de dizinin bugüne kadarki en etkileyici anlarından biriydi.

Maeve’in genç yaşta kürtaj yaptırması ve bu sürecin dramdan çok, bir kadının kendi hayatına dair verdiği bir karar olarak işlenmesi, dizinin feminist bakış açısının güçlü olduğu noktalardan biriydi. Kadınların tek bir kalıba sığdırılamayacağını çok çeşitli karakterler üzerinden bize anlatan dizinin bu konudaki bakış açısını çok seviyoruz.


Big Little Lies
Hikayeleriyle İlham Veren Kadın Dizileri

Kadın karakterlerin merkezde olduğu bir diğer dizi de “Big Little Lies”. Nicole Kidman, Reese Witherspoon ve Shailene Woodley gibi oyuncuların hayat verdiği karakterlerin dışarıdan mükemmel görünen hayatlarında verdikleri büyük mücadeleler izleyicileri ekrana kilitliyor. Dizi özellikle kadına karşı uygulanan şiddet hakkında çok şey söylüyor. Mükemmel gibi görünen bir evliliğin perde arkasında yaşananlar, annelik ve kişisel arzuları arasında sıkışan ve istismara uğradığı için geçmişindeki travmalarla yüzleşmek zorunda kalan kadınlara “Big Little Lies”ın dünyasında tanık oluyoruz. Toplumun dayattığı mükemmel eş, mükemmel anne ya da kadın olma kalıplarının nasıl yerle bir edildiğini de dizinin ilerleyen bölümlerinde görüyoruz.

Başta birbirlerinden hoşlanmıyor gibi görünen üç kadının zamanla nasıl bir dönüşüm geçirdiklerini izlemek keyif veriyor. Kadınların ne kadar güçlü olduğunu vurgulayan ve IMDB puanı 8.4 olan “Big Little Lies”ı izlemediyseniz listelerinize mutlaka ekleyin. Diziyi Prime Video’dan izleyebilirsiniz.

BONUS

Golden Girls

Ve bu Kadınlar Günü dizi listemizi zamansız ve ikonik bir diziyle kapatıyoruz. 1985-1992 yılları arasında yayınlanan ve başrollerini Beatrice Arthur, Rue McClanahan, Betty White ve Estelle Getty’nin paylaştığı “Golden Girls” zamanında öyle bir devrim yarattı ki, bugün bile güçlü ve eğlenceli kadınlar kendilerine “Altın Kızlar” ismini veriyorlar. “Golden Girls” kadın dostluğu, bağımsızlık ve yaş ayrımcılığına meydan okuyan Blanche, Sophie, Dorothy ve Rose karakterlerinin dostluk, aşk, aile ve kadın olmanın getirdiği zorluklarla birlikte yüzleşmesini konu alan bir sit-com.

Dizide finansal olarak bağımsız bir yaşam süren dört kadının hayatlarını kendi başlarına sürdürmeleri, evlenmemeleri ve bir erkeğe bağlı olmadan yaşamaları gibi zamanının çok ötesinde bir anlayışta olmalarını hayranlıkla izliyoruz. Ayrıca dizi yaş hakkındaki toplumsal normları da yıkıyor: Yaşlı kadınların da aktif, neşeli, üretken ve güçlü olabileceklerinin altını çiziyor. Özellikle Blanche karakteri, yaşlı kadınların da cinsel hayatlarının olabileceğini ve bu konuda utanmadan konuşabileceğini göstererek toplumsal tabulara meydan okuyor. “Golden Girls”ün 80’ler gibi bir dönemde eşit ücret, kürtaj, ev içi şiddet, LGBTQ+ hakları gibi konuları ele alarak dizi dünyasında çığır açtığını da söyleyebiliriz. Nostaljik bir Kadınlar Günü için 8.2 IMDB puanına sahip olan “Golden Girls”ü Disney Plus’ta izleyebilirsiniz.