Julian Fellowes’un uzun zamandır merakla beklenen The Gilded Age dizisinin tanıtım fragmanı ve ilk görselleri yayınlandı.
Amerika Birleşik Devletleri’nin o meşhur “Yaldızlı Çağı”nana gitmeye hazırsanız “Downton Abbey”in yaratıcısı Julian Fellowes tarafından kaleme alınan yeni dönem dizisi The Gilded Age için gün saymaya başlayabilirsiniz. 1885 yılının New York’unda geçen dizinin fragmanı ve ilk görseli geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Dokuz bölümlük dizinin senaryosunda Fellowes’a Sonja Warfield eşlik ediyor, yönetmen koltuğunu ise Michael Engler ve Salli Richardson-Whitfield paylaşıyor. Christine Baranski ve Carrie Coon’un yanı sıra en son “And Just Like That” devam dizisinde izlediğimiz Cynthia Nixon’u da oyuncu kadrosunda görmekteyiz.
Dizi, ailesini kaybeden Marian Brook’un New York’ta muhafazakâr bir hayat süren teyzesinin yanına taşınmasının ardından gelişen olayları konu alıyor. Şehrin o tarihlerde yaşadığı büyük sosyo-ekonomik değişim ve Marian’ın yeni hayatına uyumlanma süreci bir arada veriliyor.
- Yeni “Örümcek Adam” filminde Bizi Neler Bekliyor?
- “Seyir” Defteri: Ekranda Ne Var?
- Yeni Bir Sally Rooney Uyarlaması: “Conversations With Friends”
- Zarif Bir Anne-Kız Hesaplaşması: “Petite Maman”
- Kara Şövalye Geri Dönüyor: “The Batman”
Yayınlanan ilk fragmanda New York sosyetesinin ihtişamlı yaşamını görüyoruz. Yaklaşık bir dakikalık fragmanda gördüğümüz bir başka görüntü ise 1880’li yılların yüksek sosyetesi olan “Old Money” (sosyo-ekonomik bir terim olan Old Money, dönemin aristokrat aileleri için kullanılıyordu) ile yeni ortaya çıkan bir sınıf arasında iktidar savaşı oluyor. Ana karakter Marian’ın aristokrat teyzesi Agnes’dan duyduğumuz kısa replik ise şöyle: “Güç, eski New Yorkluların hayatım, yenilerin değil. Asla yenilerin değil.” Ne var ki, fragmanda karşımıza çıkan bir cümle tam aksini işaret ediyor: “Yeni bir dönem başlıyor.”
Bu Yeni Dönem, İki Sınıf Arasındaki İktidar Kavgasını Gözler Önüne Seriyor
Fellowes, Entertainment Weekly’e verdiği bir demeçte dizinin tam olarak Mark Twain’in konu ettiği Yaldızlı Çağ döneminde geçtiğini söylüyor. Fellowes’a göre burada önemli olan husus “yaldızlı” (gilded) kelimesi; çünkü kelime altın bir çağdan değil, yaldızlı ve parıltılı bir dönemden bahsediyor. Yani öyle ki, perde aralandığı vakit iki sınıf arasındaki gerilimle karşılaşıyoruz: Yaklaşık 200-300 senedir varlıklı olan soylu aileler ve iç savaş sonrası zenginleşmiş sınıf arasında iktidar kavgası. Dizi aynı zamanda toplumun küçük bir kısmını oluşturan bu iki tip varlıklı ailelerin yanında çalışan işçileri de konu edinerek bir dönemin sınıflar arası sosyal eşitsizliğini de ele alıyor.
Dizinin yapımcılarından ve tarih danışmanı Dr. Erica Armstrong Dunbar ise diziyle ilgili düşüncelerini Entertainment Weekly’de şöyle dile getirdi: “İzleyiciler bu farklı dünyaları görecek ve dünle bugünü birbiriyle ilişkilendirebilecek.” Dizi kurgusal bir anlatı olsa da hikâye anlatımında gerçekliği önemsediklerini söyleyen Dunbar, seyirciye 19. yüzyıl ABD’sinden modern bir döneme geçiş dönemini aktaracaklarını ekledi. Fellowes ise bir dönemi yeniden yarattığınız vakit, merdivenin üstündeki insanların ele alındığı kadar merdivenin altındakilerin de konu edinilmesi gerektiğini söylüyor. Çünkü en nihayetinde, bu ihtişamlı dönemin parlak davetleri arasında görünmeyen işçi sınıfı da hikâyenin nefes alan, düşünen ve hisseden bir parçasıydı.
“The Gilded Age”, 24 Ocak Pazartesi sabahı 09.00’da ilk bölümüyle HBO’da ve HBO Max’te olacak.