Seyir Defteri: Ocak ayı, 2022’nin en çok beklenen film ve dizilerinin en nihayetinde ekranlara geldiği bir ay oldu, üstelik Disney Plus ve HBO Max’in de Türkiye’ye geleceği haberlerini aldık. Bu ay yayınlanan film /diziler ve önümüzdeki günlerde seyirciyle buluşmayı bekleyen yapımlardan bazılarını derledik.
Bundan yaklaşık bir ay önce yeni bir seneye adım atmanın tatlı telaşesi içinde hazırlıklar yapıp 2022 için yeni başlangıçlar ve umutlarla donatırken günlerimizi, artık 2022’nin ilk aynın sonuna geldik bile. Amacımız sizi bu cümlelerle ekranlarınız başında zamanın müthiş hızına erişememenin varoluşsal sıkıntılarına gark etmek değil, aksine keyifli bir seyir defteri ile dizi / film akşamlarınıza eşlik etmek. İşte, bu ay içerisinde yayınlanmış ve önümüzdeki günlerde yayınlanacak yapımlardan radarımıza takılanlar…
“The Gilded Age”, HBO
Julian Fellowes’un 1882’de geçen tarihi draması “The Gilded Age”, babasının ölümünden sonra New York’taki teyzelerinin yanında kalmak için Pennsylvania’dan taşınan genç Marina’nın hikâyesini merkezine alıyor. New York’un o tarihlerde yaşadığı sosyo-ekonomik değişim ve Marina’nın çevresine uyumlanma süreci bir arada veriliyor. Dizinin zengin oyuncu kadrosunda Cynthia Nixon (“And Just Like That”te de boy gösteren Nixon’ı bu sezon izlemeye doyamayacağız gibi görünüyor), Christine Baranski, Carrie Coon, Denée Benton ve Louisa Jacobson’u görmekteyiz.
- The Gilded Age’e İlk Bakış
- Hayat Bir Rüyadır: “Vortex”
- “Dr. Strange Çoklu Evren Çılgınlığında”
- 75. Cannes Film Festivali Başladı
- Bir Büyüme Hikâyesi: “Dünyanın En Kötü İnsanı”
“The Tender Bar”, Amazon Prime Video
Seyir Defteri içeriğinin bir diğer dizi/filmi Pulitzer ödüllü yazar J. R. Moehringger’ın aynı isimli kitabından uyarlanan “The Tender Bar”ın yönetmenliğini George Clooney üstleniyor. Babasız büyüyen bir çocuğunun ilk gençlikten yetişkinliğine geçiş hikâyesini duygusal ve samimi bir dille anlatan filmin başrolünde Ben Affleck’i görmekteyiz. Affleck’in hayat verdiği genç Moehringer’in büyürken rol modeli olan ve ona okuma tutkusunu aşılayan barmen amcasıyla kurduğu bağı işleyen film, bizi Moehringer’le birlikte yazar olma hayaliyle Yale’e doğru bir yolculuğa çıkarıyor.
“The Woman in the House Across the Street from the Girl in the Window”, Netflix
28 Ocak’ta Netflix ekranlarına gelen “The Woman in the House Across the Street from the Girl in the Window”, psikolojik gerilimin kara mizahla yoğrulduğu sekiz bölümlük bir mini dizi. Son derece monoton bir yaşam süren Anna’nın (Kristen Bell) yaşamı bir akşam penceresinden dışarı bakarken şahit olduğu cinayetle değişecektir. Doğrusu, gördüğünü iddia ettiği bu cinayet gerçek midir, bunun hikâyesini takip ediyor olacağız. Anna’nın şarap kadehleri, ilaçlar ve sanrılarla örülü bu öyküsü şimdiden iyi kötü pek çok eleştirinin konusu oldu bile. Herkesin hemfikir olduğu tek konu ise Kristen Bell’in hiç değişmeyen güzelliği oluyor.
“Pam & Tommy”, Hulu
Seyir Defteri 2 Şubat’ta izleyicilerle buluşacak “Pam & Tommy”, bir zamanların en çalkantılı ilişkisi olan Pamela Anderson ve Tommy Lee arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Başrollerini Lily James ve Sebastian Stan’ın paylaştığı dizi, Anderson ve Lee’nin tarihteki ilk viral video olan seks kasetinin yayınlanmasını takip eden olayları romantik komedi tandansında ele alıyor. Craig Gillespie’nin yönettiği “Pam & Tommy”, pop kültürü tarihinin bir parçasını keşfetmek için keyifli bir alternatif gibi görünüyor.
“Munich: The Edge of War”, Netflix
Bu ay içerisinde Netflix ekranlarına taşınan 2021 yapımı “Munich: The Edge of War”, ekranların en sıcak yapımlarından biri. Film, 1938’de Münih Krizi olarak da bilinen, dönemin İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain’in Hitler’e imzalattığı ayrı bir İngiliz-Alman anlaşmasının sıcak politik gündemini konu alıyor. Robert Harris’in 2017’de kaleme aldığı romandan uyarlanan film dramatize edilmiş bir halden ziyade tarihsel bir kurgu olarak çıkıyor karşımıza. Tarih profesörü Julie Gottlieb’e göre tarihsel filmlerde kadın karakterler genel olarak gerçekçi yorumlanmazken “Munich: The Edge of War”, kadınların eylemlerde doğrudan etkisi olan güçlü ve zeki karakterler olarak ele alıyor. Filmin yönetmenliğini Christian Schwochow üstleniyor; başrollerini ise Jeremy Irons, George MacKay ve Jannis Niewöhner paylaşıyor.
Bonus: Bir Kadın Hikâyesi
“Women of the Movement”, ABC
Televizyon kanalları için çekilen mini dizilere bugünlerde pek nadir olarak rastlasak da ABC, “Women of the Movement” seçkisiyle oyuna dahil oluyor. Bu ayın başında yayınlanmaya başlayan dizinin ilk sezonu 1955’te Amerika’da beyaz bir kadına ıslık çalmak suçuyla öldürülen Emmett Till’in annesi Mamie Till – Mobley’in oğlu için adalet arayan yaşamını seyirciyle buluşturuyor. Önümüzdeki sezonlarda ise Afroamerikan Sivil Haklar Hareketi’nin önde gelen kadınlarının öyküsüne yer verilmesi planlanıyor. Bu ilk sezonun başrollerinde ise Adrienne Warren ve Julia McDermott’u görmekteyiz.
Mamie Till-Mobley, oğlunun cenazesinde “Tüm dünyanın oğlumun ne yaptığını görmesini istiyorum” demişti.