Romandan uyarlanan 12 bölümlük “Normal People” dizisi büyük ses getirmişti, şimdi gözlerimiz yeni uyarlamada.
2020’nin ilk aylarında pandemiyle birlikte evlerimize kapanmış, ekranda eski yeni ne varsa izlemeye koyulmuşken gardımız düşük yakalandığımız dizilerden biriydi “Normal People”. Bizi İrlanda topraklarının pastel tonlarındaki sarı otlarında gezindirirken bir yandan yaşanan ilk aşkları anımsatıyor, bir yandan hayatın dilemmalarını usul usul taşıyordu ekrana. Bir Sally Rooney romanı uyarlaması olan “Normal People”ın 12 bölümlük ekran yolculuğu oldukça beğenilmiş, 2020’nin en çok konuşulan dizileri arasına girmişti. İrlanda’nın sarı otları arasında gezindiğimiz “Normal People”ın şiirsel manzaraları hâlâ hafızamızda tazeliğini korurken yeni bir Sally Rooney uyarlaması olan “Conversation with Friends”ten gelen ilk kareler benzer bir heyecanı uyandırdı içimizde bir yerlerde. Çünkü bizi bilmediğimiz coğrafyaların sarı otları üzerinde gezdiren ilk aşkların, dostlukların, hayatla yeniyetme tanışmaların hikâyesini nerede görsek yanağımızda hep o tatlı sıcaklığı ve mahcup kızarmayı hissederiz. Conversations with Friends’in hikâyesi de şöyle başlıyor: “Bobbi ve ben,”.
Bobbi ve Frances –Frances, kitabın anlatıcısı– 21 yaşlarında Dublin’de yaşayan birer üniversite öğrencisi. Bir zamanlar aralarında romantik bir ilişki olan Bobbi ve Frances’in aralarındaki ilişki yakın ve derin bir arkadaşlığa dönüşerek devam eder. Bu iki arkadaş, bir akşam performansını izlediklerini yazar Melissa’nın katıldığı bir davete giderek hem kendisi hem de yakışıklı bir aktör olan eşi Nick ile tanışırlar. Öykünün bundan sonrası ise 30’lu yaşlarını sürdüren bu çift ile Bobbi ve Frances’ın arasındaki karmaşık ve bir o kadar romantik ilişkiyi ele alacaktır.
Rooney, bu ilk romanını bir büyüme hikayesi olarak tanımlıyor, ki anlatının başındaki “Bobbi ve ben,” birlikteliğinin plotun devamında kırılması ve iki çok genç kadının kendilerinden yaşça büyük Melissa ve Nick’le karşılaşmaları bir büyüme hikâyesine giden yolları döşüyor. Tıpkı “Normal People”da olduğu gibi hikâye, karakterler arasındaki sınıf farklarının belirmesi ve 2008’de Dublin’deki ekonomik çöküş sonrasındaki atmosfer etrafında kurgulanıyor. Yazar, PBS NewsHour’a verdiği bir demeçte ise şunları söylüyor: “Her ne kadar bütün karakterler kurgusal olsa da içinde yaşadıkları dünya o vakitler benim kitabı yazarken yaşadığım dünyaya çok benziyordu.”
Claire Kilroy, The Guardian’da roman için kaleme aldığı yazısında Rooney’nin imajları ve görsel betimlemeleri çok kullanmayan bir yazar olduğunu söylese de, “Normal People” uyarlamasındaki başarılı kareler bizleri “Conversation with Friends”in uyarlaması için de heyecanlandırmaya yetiyor. Burada dizinin görüntü yönetmeni Suzie Lavelle’nin de hakkını vermek gerekir
12 bölüm sürecek dizinin başrollerinde Jemima Kirke, Joe Alwyn, Alison Oliver ve Sasha Lane’i görüyoruz. Dizinin yaratıcı ekibi de “Normal People” ile hemen hemen aynı: Lenny Abrahamson bu sefer yönetmenlik koltuğunu Leanne Welham ile paylaşıyor. “Normal People”ın neredeyse tüm bölümlerini yazan senarist Alice Birch de Mark O’Halloran, Meadhbh McHugh ve Susan Soon He Stanton gibi yazarlarla birlikte senaryo ekinde. Dizinin bu bahar aylarında Hulu (Amerika) ve BBC Three ve BBC One’da ekranlara gelmesi planlanıyor.
Dizinin yapımcısı Ed Guiney, “Normal People”dan daha farklı bir tarzda bir proje hazırladıkları için bu dizide öncekinden farklı geri dönüşler almayı beklediklerini söylese de, biz seyirciler Marianne ve Connell’ın sessiz diyaloglarında paylaştığı derin hisleri ekrana taşıyan bir şiirsel diziyi tekrardan ekranda görüp göremeyeceğimizin merakı içerisindeyiz.