Başrolünde Robert Pattinson’ın olduğu “The Batman” 4 Mart’ta vizyona giriyor.
Biraz geçmişe giderek başlıyoruz: Batman rolünde en son gördüğümüz oyuncu olan Ben Affleck, “The Batman” filmini hem yazıp yönetecek hem de başrolünde oynayacaktı (Ben Affleck, 2016 yılında çekilen “Batman v Superman: Dawn of Justice”de Batman karakterini canlandırmıştı). Bunlar konuşulurken henüz pandemi başlamamıştı bile. Affleck’in türlü sebeplerle –Batman rolü için aldığı eleştirilerin de payı olsa gerek– projeyi bırakmasıyla Robert Pattinson’ın adı “The Batman” için duyulmaya başlamıştı. Neredeyse 2019’un sonundan beri konuşulan ve o vakitlerden bu yana filmin oyuncu ekibinden senaryosuna, setinden kostümüne kadar durmaksızın haberler ve fotoğraflar düşerken “The Batman”i artık en nihayetinde beyazperdede görebilecek olmanın heyecanını yaşıyoruz. Peki, 4 Mart’ta vizyona girecek bu yeni Batman hikâyesinde bizleri neler bekliyor?
“Cloverfield” filminden tanıdığımız Matt Reeves’in yönetmenliğini üstlendiği “The Batman”, önceki Batman filmleri gibi Bruce Wayne’in Batman’e dönüşme sürecini ele almıyor. Bunun yerine bu yeni anlatıda, Batman olarak henüz yolun başında olan bir Bruce Wayne’e odaklanılıp Batman’in ikinci senesi anlatılıyor. Görünen o ki, film boyunca henüz yolun başında olan Batman’in kendini yeni yeni tanımasını ve geçmişinden taşıdığı yaraların yol açtığı kimlik krizini izlerken bir yandan da Gotham City sokaklarına uyumlanmasını göreceğiz. Sahi, Gotham City sokakları ne âlemde?
Henüz filmi görmediğimiz için Gotham City’den uzun uzun manzaralar tasvir edemesek de meşhur DC şehrinin sokaklarında müthiş bir yozlaşmanın hüküm sürdüğü film hakkında öğrendiğimiz ilk bilgilerden biriydi. “The Batman”de Gotham City’yi bu sefer narkotik çetelerin ağında ve suçlarla dolu bir şehir olarak göreceğiz. Öyle ki Batman yalnız kendi karakterinin peşinden değil, Gotham City’de seri cinayetler işleyen The Riddler’ı durdurmak için de şehir boyunca keşiflere çıkacak. İlk eleştirilerden ve fragmandan da anladığımız kadarıyla “The Batman”, her haliyle Batman’in dedektiflik yanına dokunan bir film olacak.
“Hâlâ Batman olmanın gizemi içerisinde kayıp bir karakter yaratmak istedim.”
Matt Reeves
Filmin ana kadrosunda Catwoman’a hayat veren Zoë Kravitz ile birlikte The Riddler’ı canlandıran Paul Dano’yu görüyoruz. Diğer ana karakterlerden Alfred’i Andy Serkis, James Gordon’ı ise Jeffrey Wright canlandırıyor.
İlk yorumlardan anladığımız kadarıyla “The Batman”, bugün dünyanın içerisinde bulunduğu siyasal iklimi, modern insanının hayal kırıklıklarını ve endişelerini klasik bir Batman hikâyesine yedirerek doygun bir anlatıyla seyircinin karşısına çıkıyor. Robert Pattinson’ın canlandırdığı, kara perçemleri alnına düşmüş ve ıstıraplar içindeki Batman’i yahut yönetmenin kendi ifadesiyle bu “noir Batman hikâyesi”ni görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
