Cesur ve yenilikçi tasarımlarıyla rekabetin bir hayli sert olduğu uluslararası yat dünyasında dikkatleri üstüne çeken Baz Yacht Design, arka arkaya aldığı ödüllerle başarısını perçinliyor.
Baz Yacht Design’ın temelleri on yıl önce mimar Bilge Zaptçıoğlu Atal ve gemi mühendisi Barbaros Atal’ın bir araya gelmesiyle atıldı. Çok sıkı rekabete sahne olan endüstriye küçük projelerle giriş yapan ekip, kısa sürede dünya çapında tasarımlara imza atan, ödüllere layık görülen bir markaya dönüştü. Dünya arenasındaki ilk büyük çıkışını İtalya merkezli A’ Design Award yarışmasında yaptı. 44 metrelik Andiamo’nun iç mekan tasarımıyla aldıkları bronz ödül tasarım ofisi için dönüm noktası oldu.
Baz Yacht Design ekibi ardından 40 metrelik North Star’ın refitiyle The International Yacht & Aviation Awards 2024’ün “Yılın Tasarımcısı” kategorisinde kısa listeye kalarak uluslararası endüstrideki başarısını sağlamlaştırdı. Onları en çok heyecanlandıran projeleri ise KAI oldu. Sürdürülebilirlik ve inovasyonu bir araya getiren bu proje, İtalya merkezli A’Design Award & Competition’da yat kategorisinde nadir olarak verilen Platinum ödülüne layık görüldü.
Baz Yacht Design, Türkiye’de Marmaris ve Antalya’nın yanı sıra Avrupa denizcilik endüstrisinin en köklü şehirlerinden biri olan Hamburg’da da ofise sahip. Bu sayede sektörü yöneten dev markalara daha yakın olmanın avantajını uluslararası ödüllerin getirdiği ünle birleştiren tasarım ofisi, dünya yat endüstrisindeki yükselişini kararlı adımlarla sürdürüyor.
BAZ Yacht Design’ın kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
B.Z.A.: BAZ Yacht Design, iki farklı disiplinin buluşmasından doğdu. Barbaros ile tanıştığımız süreçte ben, MSGSÜ Mimarlık Bölümü mezunu olarak iç mimari üzerine çalışırken Barbaros da İTÜ Gemi İnşaat Mühendisliği’nden mezun olup yat tasarımı ve mühendisliği alanında projeler üretiyordu. Zaman içerisinde, birbirimizin yeteneklerini ve yaratıcı potansiyelini keşfetmeye başladık. İlk başta küçük ölçekli projelerde işbirliği yaptık, ancak bu ortaklık kısa sürede daha büyük ve kapsamlı projelere dönüştü. 2014 yılında temellerini attığımız BAZ Yacht Design, bu yaratıcı sürecin doğal bir sonucu olarak kuruldu ve bugün hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada ödüller kazanan, projeler gerçekleştiren bir yat tasarım ofisi haline geldi.
İki farklı uzmanlık alanının bir araya gelmesi yat tasarımında ne gibi avantajlar sağlıyor?
B.Z.A.: İki farklı disiplinin bir araya gelmesi, yat tasarımında eşsiz bir uyum ve derinlik kazandırıyor. Barbaros’un gemi inşaat mühendisliği konusundaki teknik bilgi ve tasarım yeteneği, benim iç mekan ve mimarlık alanındaki uzmanlığımla birleşerek projelere bütüncül bir bakış açısı sunmamızı sağlıyor. Bu uyum sayesinde, bir yatın ilk eskizlerinden genel mühendislik hesaplamalarına, iç mekan tasarımlarından son kullanıcıya yönelik ürün desteğine kadar geniş bir yelpazede hizmet verebiliyoruz. Estetik açıdan tatmin edici, teknik olarak doğru ve işlevsel tasarımlar ortaya koyarak tekne sahipleri ve tersaneler için ihtiyaç duydukları her türlü çözümü tek bir çatı altında sunuyoruz.
Ayrıca, tasarım dışında stüdyomuzun mühendislik departmanı tarafından projelendirilen ve dünyanın farklı yerlerinde üretilen 20’den fazla alüminyum katamaran, teknik uzmanlığımızı uluslararası arenada da kanıtlama fırsatı sağlıyor.
ARDI ARDINA GELEN ULUSLARARASI ÖDÜLLER
Bugüne kadar kaç proje gerçekleştirdiniz? BAZ Yacht Design için kilometre taşı diyebileceğiniz proje hangisiydi?
B.A.: Bugüne kadar yat sektöründe yeni inşadan refite, konseptten üretim desteğine kadar birçok projeye imza attık ve her biri bizim için ayrı bir öneme sahip. Şu anda, Renda Yat ile uzun vadeli işbirliğimizin ilk adımı olarak, Rentech 62ft daycruiser-party boat modellerinin iç mekan tasarımı ve üretim kontrolünü üstlenmiş bulunuyoruz. Bu proje, stüdyomuzun sektördeki geniş yelpazeli deneyimini yansıtıyor.
Kısa süre önce suya indirilen, Ginton Naval Architects tarafından tasarlanan 44 metrelik motorsailer Andiamo’nun iç mekan tasarımı, stüdyomuz için gerçek bir dönüm noktası oldu. Bu projemizle İtalya merkezli A’ Design Award yarışmasında Bronz Ödül kazandık. Bu ödülü kazanmış olmak, tasarım vizyonumuzun küresel ölçekte takdir edilmesi açısından büyük bir gurur kaynağı.
Ayrıca, zarif çizgileriyle Ginton Naval Architects tarafından hayata geçirilen ve Mengi Yay Tersanesi’nde inşa edilen 40 metrelik motorsailer North Star için yaptığımız kapsamlı refit çalışması, The International Yacht & Aviation Awards 2024’te kısa listeye kalarak bize “Yılın Tasarımcısı” ödül adaylığını getirdi. Bu proje, zamansız tasarım anlayışımızı ve teknik becerilerimizi uluslararası arenada bir kez daha kanıtladı.
Bir diğer önemli projemiz ise Soyaslan Design’ın 24 metrelik trawler modeli Ice’ın iç mekan tasarımı oldu. Burada, Nordic hatları ve işlevselliği bir araya getirerek konfor ve sadeliği mükemmel bir dengede sunmayı hedefledik. Son dönemde başarıyla tamamladığımız Akhir 100, Azimut 105 ve Privateer Trawler 54 refit projeleri de stüdyomuzun öne çıkan diğer çalışmalarını oluşturuyor.
Sizi en çok heyecanlandıran projeniz hangisiydi?
B.A.: Bizi en çok heyecanlandıran projelerden biri, 49,5 metrelik smart hybrid motoryat tasarımımız Project KAI oldu. Bu proje, İtalya merkezli A’Design Award & Competition’da yat kategorisinde nadir olarak verilen Platinum ödülüne layık görüldü. Sürdürülebilirlik ve inovasyonu bir araya getiren tasarım, geleceğin yatlarına ilham verme amacını taşıyor. Şu anda, üretimi için Türkiye’deki önde gelen tersanelerle görüşmelerimiz devam ediyor ve bu projeyle ilgili heyecan verici haberleri yakında paylaşmayı dört gözle bekliyoruz.
Önemli tasarım ödüllerinden International Yacht & Aviation 2024’te kısa listeye kalan North Star isimli modelinizden biraz daha bahseder misiniz? Tasarımınızın dikkat çeken özelliği ne oldu?
B.Z.A.: North Star projesiyle The International Yacht & Aviation Awards 2024’te kısa listeye kalmak ve stüdyomuzun “Yılın Tasarımcısı” adaylığına layık görülmesi, bizim için büyük bir onur kaynağı oldu. Mengi Yay Tersanesi’nde inşa edilen bu 40 metrelik motorsailer için gerçekleştirdiğimiz kapsamlı refit projesi, yat sahibinin sofistike zevklerini ve modern yat tasarım trendlerini ustaca bir araya getirdi. Bu projeyle hedefimiz, konfor ve şıklığı bir arada sunan bir yaşam alanı yaratmak ve yatın karakteristik dış tasarımını koruyarak işlevsellik ve estetiği en üst düzeye çıkarmaktı.
Yat sahibinin ailesi ve misafirleriyle yaz sezonunun keyfini çıkarabileceği huzurlu bir atmosfer oluşturmak önceliklerimiz arasındaydı. Bu hedef doğrultusunda, sakinlik ve denge hissi veren kromatik bir renk paleti ve yumuşak mavi-yeşil tonlarını tercih ettik. Tasarım sürecinin her aşamasında, yat sahibinin isteklerine kulak vererek, beklentilerine özel çözümler sunduk. Yapısal değişikliklere ihtiyaç duymadan, mevcut alanları zarif dokunuşlarla yeniden şekillendirdik ve böylece yatın ruhunu koruyarak, işlevsellik ile estetiği en üst düzeye taşıyan bir tasarım kimliği oluşturduk.
Bu projede, işçilik ve malzeme kalitesi en üst düzeyde tutuldu. Yelken seyirlerinde güvenlik öncelikliydi, bu nedenle mobilyaları sabitleyerek performans ve güvenlik arasında mükemmel bir denge kurduk. North Star’ın bu detaylı dönüşümü, büyük bir ekip çalışmasını gerektiren bir süreçti ve sonucunda yat sahibinin beklentilerini karşılayan, her sezon keyifle kullanılacak bir yat ortaya çıktı. Yat sahibinin projeden duyduğu memnuniyet ve her sezon bizimle çalışmak istemesi, tasarımlarımızın yaşamlarına kattığı değeri görmemizi sağlıyor. Bu tür geri bildirimler, yat tasarımına olan tutkumuzu ve yaratıcılığımızı daha da pekiştiriyor.
DOĞAYA UYUMLU TEKNOLOJİLER
A’Design Award & Competition’da yat kategorisinde nadir olarak verilen Platinum ödülüne layık görülen KAI projesi nasıl ortaya çıktı?
B.A.: KAI’nin tasarımına başlarken, öncelikli hedefimiz çevre dostu bir “gentleman yat” yaratmaktı. Yatın tasarımında, sahibinin mahremiyetini maksimum düzeyde koruyacak bir yaklaşım benimsedik. Tamamen yat sahibine ayrılmış özel güverte, yanaşma manevraları sırasında dahi mürettebatın geçişine ihtiyaç duymayacak şekilde, son derece fonksiyonel ve bağımsız olarak planlandı. Uzun seyirler için 13 metrelik tender’ı güvertede taşıma gerekliliği doğrultusunda, teleskopik bir kıç güverte sistemi geliştirdik. Bu yenilikçi yapı, demirdeyken geniş bir deniz suyu havuzuna dönüşerek, yat sahibine doğayla bütünleşmiş, huzurlu ve özgür bir yaşam alanı sunuyor.
KAI’nin dış tasarımında, yumuşak ve zarif çizgilerle akıcı bir estetik ön plana çıkıyor. Kromatik tonların yanı sıra, sualtı demirleme sistemi ve gizlenebilir halat loçaları, yatın kesintisiz yüzeylerini vurgulayarak zamansız bir şıklık sunuyor. Tasarım sürecimizin merkezinde, çevre dostu ve yenilikçi teknolojiler yer aldı. Elektrikli motorlar, büyük batarya bankası ve akıllı hibrit sistem sayesinde KAI, sessiz ve çevreye duyarlı bir seyir deneyimi sağlıyor. Bu yenilikçi entegrasyon, sürdürülebilirliği ve su üzerinde huzur dolu bir yolculuğu harmanlayarak, geleceğin yat tasarımına öncülük ediyor.
Tasarımımızın en eşsiz yanı, eko-sessiz seyri mükemmel mahremiyet ve lüks ile harmanlayabilmesi oldu. KAI’nin kendine has bir ruhu olduğuna inanıyor ve bu ailenin büyümesi için büyük bir heyecan duyuyoruz. Şu anda, 39,5 metrelik bir KAI katamaranı ve 13 metrelik bir KAI tender’ı üzerinde çalışıyoruz. Bir sonraki adımımız, bu yeni tasarımlar için ideal sahipleri bulmak ve bu yenilikleri hayata geçirmek amacıyla üretim aşamasına geçmek. Bu yolculukta, her tasarımımızın ardındaki tutku ve vizyonu gerçeğe dönüştürmek için sabırsızlanıyoruz.
Marmaris ve Antalya’nın dışında Hamburg’da da bir ofisiniz var. Yurt dışında da bir ofise sahip olmak size ne gibi avantajlar sağladı?
B.A.: Hamburg’daki ofisimiz, BAZ Yacht Design olarak global erişimimizi genişletmemize olanak tanıyor. Avrupa’nın merkezi konumunda olması, farklı pazarlara erişimimizi kolaylaştırırken, müşteri portföyümüzü genişletmemize ve global işbirlikleri kurmamıza da yardımcı oluyor. Hamburg’un denizcilik endüstrisindeki güçlü altyapısı ve uzmanlığı, proje geliştirme süreçlerimize önemli bir katkı sağlıyor. Yerel tedarikçiler ve mühendislik firmalarıyla yakın işbirlikleri kurarak, daha yenilikçi ve verimli çözümler üretebiliyoruz. Bu ofis, aynı zamanda farklı kültürlerden gelen bakış açılarıyla ufkumuzu genişletiyor ve tasarım süreçlerimizi zenginleştiriyor. Sonuç olarak, global bir perspektif kazanarak hem yerel hem de uluslararası projelerde daha güçlü bir konumda olabiliyoruz.
Teknolojinin ilerlemesi ve sürdürülebilirlik çabaları yat dünyasında özellikle son yıllarda devrim niteliğinde gelişmelerin yaşanmasına yol açtı. Sizi en çok etkileyen gelişme ne oldu?
B.A.: Yat tasarım dünyasında en etkileyici gelişmelerden biri, fosil yakıtlardan uzaklaşma ve yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması oldu. Fosil yakıtların çevre üzerindeki olumsuz etkileri herkes tarafından biliniyor. Bu nedenle, hem enerji verimliliğini artıran hem de doğaya daha az zarar veren alternatif enerji çözümlerine yönelmek bizim için son derece önemli.
Elektrikli tahrik sistemleri, hibrit motorlar, güneş, rüzgâr, dalga enerjisi gibi doğaya uyumlu teknolojiler, çevresel karbon ayak izini minimize etmek için büyük adımlar atmamıza olanak tanıyor. Bu gelişmeler, yalnızca yatların operasyonel süreçlerinde değil, aynı zamanda uzun vadeli çevresel etkilerinde de büyük farklar yaratıyor. BAZ Yacht Design olarak bu değişimin bir parçası olmayı ve denizlerin korunmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. KAI’nin tasarım sürecinde de bu konuyu öncelikli bir çıkış noktası olarak ele aldık.
Sürdürülebilirlik çabasının yat dünyasını gelecekte nereye götüreceğini düşünüyorsunuz?
B.Z.A: Yat tasarımcıları olmanın yanı sıra, yılın minimum dört-beş ayını yelkenli teknemizde geçiren duyarlı denizcileriz. Deniz ve doğa, bizim en büyük ilham kaynaklarımızdan biri olmasının ötesinde aynı zamanda tasarımlarımızın merkezinde yer alan bir sorumluluk. Denizlerin ve çevrenin korunmasını, geleceğe bırakabileceğimiz en değerli miras olarak görüyoruz. Projelerimizde çevreye duyarlı malzemeler ve ileri teknolojiler kullanarak, sürdürülebilirliği her zaman ön planda tutuyoruz. Amacımız, denizcilik sektöründe doğaya en saygılı çözümleri hayata geçirerek, bu değerli mirası koruma bilinciyle hareket eden bir gelecek inşa etmek.
Türk yat tasarımının geleceğini nasıl görüyorsunuz?
B.A.: Türkiye’de yat tasarımı sektörü, son yıllarda uluslararası arenada giderek daha fazla tanınıyor ve hak ettiği saygıyı kazanmaya başladı. Sektörün önde gelen tasarım stüdyoları, yaratıcı vizyonları ve teknik ustalıklarıyla adından söz ettiriyor. Ancak bu başarının kalıcı olabilmesi ve sektörün daha da ileriye taşınması için stratejik adımların atılması şart.
Türkiye’nin yat tasarım ve üretim sektörünün global rekabette daha güçlü bir konuma ulaşabilmesinin yolu uluslararası pazarlarda görünürlüğün artırılmasından geçiyor. Yerli tasarımcıların ve tersanelerin, yurtdışında birlikte ses getiren tanıtım stratejileri geliştirmeleri ve sektörel fuarlarda daha fazla yer almaları teşvik edilmeli. Bu sadece bireysel atılımlar değil, aynı zamanda iş birlikleri ve ortak güçlerle de desteklenebilir. Böylece, Türk yat tasarımcıları ve üreticileri global sahnede birlikte daha fazla söz sahibi olabilir, sektörü bir üst seviyeye taşıyabilir.
Süperyat Tasarımında Türkiye’nin Gururu: Red Yacht Design
Cannes Yachting Festival: Yat Dünyasının Kırmızı Halısı
Atlantik’i Tek Başına Geçen İlk Türk Kadın Yelkenci Başak Mireli
