fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Süperyat Tasarımında Türkiye’nin Gururu: Red Yacht Design

1 Mart 2024
Süperyat Tasarımında Türkiye’nin Gururu: Red Yacht Design
Kurulduktan kısa süre sonra Londra ofisini de açarak uluslararası dev markalara meydan okuyan Red Yacht Design, süperyat sektörünün “Oscar”ı Neptune ödülünü kazanacağı günü bekliyor.

Red Yacht Design‘ın kurucuları Mimar Cana Gökhan ve Gemi Mühendisi Fatih Sürekli’yle yıllar önce ofislerini kurduklarında ilk röportajlarını yapanlardan biri olmuş, heyecanlarına ben de ortaklık etmiştim. Gökhan ve Sürekli o zamanlar Kadıköy’deki küçük ofislerinde iki kişilik küçük ama yetenekli ve azimli bir ekip olarak dünya devlerine kafa tutmak üzere yola çıkmışlardı. Red Yacht Design bu röportajdan sonra menzilimden hiç çıkmadı, her adımlarını gururla ve mutlulukta takip ettim.

Red Yacht Design yıllar içinde büyüdü, uluslararası ödüllere layık görüldü ya da adaylar arasında yer aldı. Uluslararası medyanın da dikkatini çekmekten geri kalmadılar. Her yeni projelerinde daha büyük teknelere imza atarak çalışkanlıklarının verdiği cesaretle kısa sürede dünya süperyat arenasının aranılan isimlerine dönüşen Gökhan ve Sürekli, yaklaşık iki yıl önce açtıkları Londra ofisiyle Red Yacht Design’ı resmen bir dünya markası haline getirdiler. Bugün hem Londra hem de büyük bir tasarım ekibinin yer aldığı İstanbul ofisleriyle dünyanın konuştuğu süperyatlara imza azan Red Yacht Design’ın kurucu ortağı Fatih Sürekli sorularımızı yanıtladı.

Süperyat Tasarımında Türkiye'Nin Gururu: Red Yacht Design
Red Yacht Design

Red Yacht olarak bugüne kadar imza attığıınz tasarımları kısaca anlatır mısın? 

Bugüne kadar seri üretim botlardan 60 metre üzeri yatlara kadar 20’den fazla tasarıma imza attık. Covid döneminde yat sektörünün olağan dışı hızlı yükselişi ile beraber 24 metre üzerinde çok fazla projeye başladık. Şu anda çoğunluğu 40-50 metre boyları arasında dokuz projemiz üretimde. 2025 ve 2026 yıllarında tasarımını yaptığımız büyük yatlar suyla buluşacak. Bu yıllar için oldukça heyecanlıyız. Tasarımını yaptığımız ve üretimine başlanan en büyük yat ise 64 metre uzunluğunda. Birçok ülkeden müşterimiz var. En çok çalıştığımız ülkeler arasında Türkiye, Birleşik Krallık, Almanya, İsrail, Hollanda, Fransa, Arap Yarımadası, İsveç ve savaş öncesi Rusya’yı sayabiliriz.

Bugüne kadar birçok uluslararası ödüle layık görüldünüz ya da adayların arasında yer aldınız. Hangi ödülleri kazandınız?

Ofisi kurduğumuz ilk dönemden itibaren birçok uluslararası ödüle layık görüldük. Sarp Yacht için yaptığımz XSR Serisiyle German Design ve A Design Award ödüllerini kazandık. Ayrıca bu serinin suyla buluşan ilk teknesi ”Edge” ile birlikte bizim sektörün Oscar’ı sayılan Boat International Design & Innovation Awards’da Neptune ödüllerine hem ”En İyi Dış Tasarım” hem de ”En İyi Yeni Seri” kategorilerinde aday olduk.

Geçtiğimiz yıl yine Boat International’ın dünya süperyat ödüllerinde FDC yachts ile birlikte çalıştığımız, eski bir Heesen üretimi olan Atina’nın refit tasarımıyla adaylık aldık. Ayrıca aynı ödüllerde B.A.L.M.Y. teknesiyle 500GT altında en iyi yat ödülüne aday gösterildik.

Geçtiğimiz ay ise Kitzbühel’de düzenlenen Design & Innovation Awards’da Mazu’nun amiral yatı Waterlily ile yine ”En İyi Dış Tasarım” ve ”En İyi Yeni Seri” kategorilerinde aday olduk. Ayrıca Aluna 87 projemiz ile geçtiğimiz yıl German Design Award aldık. Bizim açımızdan şu an sektörün Oscar’ı olan Neptune ödülünü almayı önemsiyoruz. Bu konuda iddiamızı devam ettirmek ve uzun yıllardır yaptığımız çalışmalarımızı taçlandırmak istiyoruz.

Waterlily
Red Yacht Design

CESUR ADIMLAR

Tasarımlarınız arasında ”kilometre taşı” diyebileceğin bir model ya da modeller var mı? Bu modellerin kariyerinize etkisi nasıl oldu?

Bizim için ilk çıkışımızı sağlayan tasarımımız XSR serisi oldu. Yıllardır sektörde çalışmış bir ikili olarak bu projeyi hem almak hem de hakkıyla tasarlamak bizim için çok zorlu ve stresli bir süreçti. Yıllar sonra bile bu yatları suda gördüğümüzde iyi bir iş çıkardığımızı hissediyoruz. Buna benzer bir diğer projemiz ise geçen yaz suya indirdiğimiz Waterlily oldu. Mazu Yachts’ın bu amiral yatı için çok uzun saatler bütün ekip emek verdik. Cannes ve Monaco fuarlarında bu yeni serinin müthiş ilgi görmesi bizi çok sevindirdi. Özellikle Boat International’ın sektörün duayenlerinden oluşturduğu jüriyi gezdirmek ve övgüler almak bizim için çok değerliydi.

Cana ve seninle yaptığım ilk röportajda henüz yola yeni çıkmış iki genç tasarımcıydınız. Gerçekten hepimiz için heyecanlı günlerdi. Zamanla sizin büyümenize hem gazeteci hem de arkadaşınız olarak gururla şahit oldum. Kısa önce açtığınız Londra ofisiyle de resmen bir dünya markasına dönüştünüz. Londra’da ofis açmaya neden ihtiyaç duydunuz? 

Red’i global bir marka haline getirmek bizim yıllardan beri hayalini kurduğumuz bir konuydu. 2020 yılında ofisin kuruluşundan üç yıl sonra yurtdışı için yatırım yapma kararı aldık. Bu oldukça riskli bir karardı çünkü o zaman yeterli finansman sağlayıp sağlayamayacağımızdan emin değildik. Ama yine de bu riski almak istedik. Covid dönemi oldukça zorlu şekilde seyahat etmemize rağmen, kararımızın arkasında durduk ve şimdi global anlamda büyümek için doğru bir adım attığımızı düşünüyoruz.

Edge
Red Yacht Design

Londra ofisi Red Yacht Design’ın dünya devleri arasındaki konumunu etkiledi mi?

Bizi iki açıdan etkiledi diyebiliriz. Birincisi; Londra hem bir dünya başkenti hem de bir finans merkezi. Bu sebeple müşteri adaylarımızın çoğu burada yaşıyor veya sık sık buraya seyahat ediyor. Bu sayede potansiyel müşterilerilerimizle yüz yüze görüşme fırsatımız arttı. Arap Yarımadası’ndan müşterilerimizle bile genellikle Londra’da görüşüyoruz. Ayrıca İngiltere yat tasarımının en büyüklerinin olduğu ülke. Bunu İtalya ve Hollanda takip ediyor. Londra’da bulunmak bizim imajımızı Avrupalı tersaneler ve sektör karşısında daha prestijli hale getirdi. Markamıza bu anlamda yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Mesleğe Türkiye’nin genç ve parlak yat tasarım ofisi olarak başladınız artık global süperyat endüstrisi ligindesiniz. Bunu nasıl başardıınz?

Öncelikle başarımızı iyi bir takım kurmaya borçluyuz. Ayrıca çok çalışkan olmak, yenilikleri takip etmek, pes etmemek, maddi kazançtan önce başarıya odaklanmak, ekibimize değer ve emek vermek ve onları en iyi şekilde eğitmek ve sağlıklı iletişim kurmak diyebiliriz. İşimizi severek yapıyoruz. Belki de en önemlisi bu tutkuyla her gün devam etmek.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ PARLAK

Kısa süre öncesine kadar Türkiye uluslararası süperyat dünyasında tasarımcı açısından güçlü bir ülke değildi. Türkiye daha çok büyük markalar için taşeron üretim yapan ülke konumundaydı. Ancak sizin de aralarında bulunduğunuz dünya çapında birkaç başarılı tasarımcı sayesinde Türkiye’nin imajı dünya süperyat endüstrisinde çok değişti.  Sizin gibi yetenekli tasarımcılar sayesinde artık bu dünyanın en güçlü ismi İtalya’ya bile kafa tutar hale geldik. Uluslararası süperyat dünyasının Türk tasarımcılara bakış açısı nasıl?

Maalesef Türkiye yıllardır genellikle taşeron olarak görülmüş, asla tasarımıyla mühendisliğiyle yeteri kadar Avrupa’da hakettiği ilgiliyi görmemiş bir ülkeydi. Diğer yandan Türk tersaneler de marka oluşturamamışlardı ve yabancı tasarımcılarının isimlerine tutunma ihtiyacı içindeydiler. Bunun son yıllarda değiştiğini görebiliyoruz. Özellikle yeni nesil Türk tersaneleri daha da iyi yerlere geleceklerdir. Avrupa’da Türk kimliğine karşı bir önyargı olduğunu söyleyebiliriz. Ama firmalar geliştikçe bu ekosistemi destekleyen yeni ve yetenekli ofisler de ortaya çıktıkça bu ön yargıların değişeceğini düşünüyoruz. Bizim jenerasyonun bu konuyu değiştireceğine inancım tam, bizden sonraki jenerasyonun önünü açmak da bizi çok gururlandırıyor.

Süperyat Tasarımında Türkiye'Nin Gururu: Red Yacht Design
Red Yacht Design

Gelecekte Türkiye’nin küresel endüstride adından daha çok söz ettireceğine inanıyor musun?

Kesinlikle gelişeceğine inancım tam. Yenilikleri sadece takip eden değil onları yaratan çok iyi oluşumlar olacaktır. Bizim de buna öncülük edenlerden olmamızı diliyorum.

Devler ligine girmek kadar orada kalmayı başarabilmek de büyük bir mücadeleyi gerektiriyor. Kendinizi nasıl geliştiriyorsunuz?

Sürekli öğrenerek ve çok çalışarak kendimizi geliştiriyoruz. Red Yacht Design ofisinde herkesin dilediği kadar eğitim talep etme hakkı var. Bu konuda bütçe sınırlaması koymuyoruz. Hem mesleki hem de yönetimsel becerilerimizi artırmak için Avrupa Kalkınma Bankası Kadın Girişimci desteklerinden faydalanarak geçtiğimiz yıl dört aylık bir danışmanlık desteği aldık. Bir Türk markası olarak globalde tutanabilmemiz için rakibimiz yabancı bir firmanın iki katı kadar özveri göstermemiz gerekiyor. Ama biz de iddialı olmayı seviyoruz. Atatürk’ün dediği gibi ‘Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.’

Gün geçtikçe dünya devleri arasındaki konumunuzu yükseltiyorsunuz ancak daha da yapılacak çok şey var gibi. Kısa ve uzun dönem hedefleriniz neler?

Tek bir hedefimiz var; dünyanın en iyi 10 yat tasarım ofisinden biri olmak. Buna ulaşmaya giden yolda da mutlu olmak, eğlenmek, gelişmek ve bu uzun yolculuğun her anını yaşamak istiyoruz.