Bvlgari CEO’su Jean-Christophe Babin ile Cenevre Saat Günleri sonrasında bir araya gelerek Bvlgari yenilikleri ve saat dünyası üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Yüksek saatçilik dünyası geçtiğimiz haftalarda sektörün son yıllarda önemli etkinliklerinden biri haline gelen Cenevre Saat Günleri’ne ev sahipliği yaptı. 52 marka Cenevre Saat Günleri’nde yeniliklerini tanıttı. Etkinliğin kurucu markaları arasında olan Bvlgari’nin Cenevre Saat Günleri’ndeki yeniliklerini keşfetmek için markanın CEO’su Jean-Christophe Babin ile bir araya geldik.
Sohbetimize Cenevre Saat Günleri’ndeki Bvlgari yenilikleriyle başlamak isterim. Markanın öne çıkan modelleri hangileri oldu?
Saatçilikteki yenilikçi tavrımızı bir kere daha vurgulayan heyecan verici yeni modeller tanıttık. Öne çıkan koleksiyonlarımızdan biri Serpenti Pallini High-Jewellery idi. Bu serideki saatler, bugüne dek tasarladığımız en küçük yuvarlak mekanik mekanizma olan Piccolissimo’ya ev sahipliği yapan, yüksek mücevherin ve horolojinin bir harmanı. Saatlerin karmaşık tasarımları, pırlanta ve zümrütlerle süslenmiş yılan şeklindeki bileziklerle göz alıcı bir estetik yaratıyor. Bu mücevherli modellerin yanı sıra Stratocaster gitarın 70. yıldönümünü kutlamak için Fender ile işbirliğinde yeni bir model tanıttık. Bvlgari Aluminium GMT x Fender Limited Edition, gitarın güneş ışınlarından esinlenen ikonik tasarımından ilham alıyor.
Bir diğer yeniliğimiz ise sese odaklandığımız yeni Octo Roma saatleri oldu. Orkestra şefi Lorenzo Viotti ile işbirliğinde tasarladığımız saatler, çan mekanizmalarındaki triton aralıkları gibi müzikal unsurlar içeriyor. Böylece Bvlgari’nin saatçiliğe sanatsal yaklaşımını bir kere daha sofistike bir şekilde ortaya koyduk. Saatlerde uyguladığımız yeni melodiyle, ilk kez bir melodi 18. yüzyıldan kalma tarihi Westminster melodisinden farklı oldu. Tanıttığımız tüm yenilikler; yaratıcılığı, zanaatı ve duyguyu birleştiren Bvlgari vizyonunun bir temsili. Bir saati tasarlarken her zaman yaratıcılığın sınırlarını zorluyor, mirasımızı modern yeniliklerle harmanlıyoruz.
Bvlgari’nin de kurucu markalar arasında olduğu Cenevre Saat Günleri’nin sektördeki yerini nasıl buluyorsunuz?
Cenevre Saat Günleri, merkezi olmayan ve kendi kendini yöneten çok markalı bir etkinlik olarak faaliyet gösteriyor ve saat markalarının en son yeniliklerini sergilemeleri için açık bir platform halinde. Özellikle pandemi gibi zor zamanlarda saat fuarlarına yönelik daha esnek ve işbirlikçi yaklaşıma duyulan ihtiyaca bir karşılık olarak tasarlandı. Yıllar içinde horoloji takviminde önemli bir etkinlik haline geldiğini görüyoruz.
Üç yıl önce Bvlgari olarak Türkiye’den ilk marka elçinizi duyurdunuz. Türkiye’deki saat pazarı hakkında gözlemleriniz nelerdir?
Türkiye pazarının dinamik ve sofistike bir yapısının olduğunu söyleyebilirim. Lüks ve ince işçiliğe yönelik artan bir beğeni de söz konusu. Bir Türk’le marka elçiliği için işbirliği yapmak, Türkiye’nin potansiyelinin farkında olduğumuzu gösteren stratejik bir karardı. Pazar gelişmeye devam ediyor ve bölgenin zengin kültürel mirasına hitap eden üst düzey, benzersiz ürünlere yönelik taleplerin arttığını görüyoruz.
Genel olarak son yıllarda lüks pazarı ve saat dünyasını nasıl gözlemliyorsunuz?
Lüks pazarın, özellikle dijitalleşmenin yükselişiyle birlikte değişen tüketici davranışlarına sürekli olarak uyum sağladığını görüyoruz. Otantik ve anlamlı deneyimlere yönelik güçlü bir talep var, lüks saatler de giderek daha fazla zanaata ve sanata yapılan yatırımlar olarak görülüyor. Bvlgari’de sadece lüks değil, aynı zamanda deneyim odaklı, yenilikçi ve zamansız ürünler sunarak bu beklentiyi karşılamaya çalışıyoruz.
Bvlgari’nin köklerindeki Akdeniz estetiğini saatçilikle harmanlayabilmenin sırrı nedir?
İşin sırrı, modernliği kucaklarken köklerimize sadık kalabilmemizde yatıyor. Akdeniz estetiği sıcaklık, zarafet ve zamansız güzellik duygusuyla ilgili. Bunu, İsviçre saatçiliğinin hassasiyeti ve yenilikçiliğiyle bütünleştirerek hem teknik açıdan olağanüstü hem de görsel açıdan büyüleyici parçalar yaratıyoruz. Aslına bakarsanız, geleneği yenilikle dengelemekle ilgili bir şey, Bvlgari’nin üstün olduğu nokta da bu.