fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Burhan Doğançay’ı Anlamak

16 Ocak 2024
Burhan Doğançay’ı Anlamak
Resimden fotoğrafa farklı üsluplarla olgunlaşan sanatı, dünyanın dört bir yanında sergilenen ödüllü eserleri, yarım asırlık üretimiyle Türk çağdaş sanatının dünyadaki temsilcisi Burhan Doğançay’ı vefatının 11. yılında saygıyla anıyoruz.
Burhan Doğançay
Fotoğraf: Bergin Azer

Sanatının Arka Planı

11 Eylül 1929’da İstanbul’da dünyaya gelen Burhan Doğançay’ı anlayabilmek için kuşkusuz önce nasıl bir eve doğduğunu hatırlamak gerekiyor. 1900 yılında Bosna Hersek’te doğan babası Adil Doğançay, bir tüccarın oğlu. Küçük yaşlardan itibaren resimle ilgilenen Adil Doğançay, 1920 yılında Harita Mühendislik Mektebi’nde okurken yeteneği göze çarpar ve hocası Diyarbakırlı Tahsin (Tahsin Siret) kendisini Viyana Akademisi’ne göndermek ister. Ancak dönemin koşullarını düşündüğümüzde bunun ne denli zor olduğunu tahmin etmesi zor değil. Doğançay, Kurtuluş Savaşı’na katılmayı tercih eder ancak hayatı boyunca çalışmalarına ara vermeden devam eder. Asker ressamlar kuşağının son temsilcilerinden olan Adil Doğançay, bir harita mühendisi olarak uzun yıllar Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde hizmet verir ve Anadolu haritalarını hazırlayan ilk kartograflardan biri olur. Seferi görevleri esnasında yaz aylarında oğlu Burhan’ı da yanına alarak Anadolu kırlarında gezinir ve kendisine resimle ilgili ilk bilgileri verir. Kara kalem, sulu boya ve yağlı boya çalışan baba oğul, yıllar sonra birlikte “Baba-Oğul” sergileri açarlar.

“Babam bana resmin alfabesini öğretti.”

Paris Yılları ve Sanatsal Gelişim

Babasından aldığı temel resim bilgisinin yanı sıra Arif Kaptan’dan aldığı derslerle kendini geliştiren Doğançay, bir yandan da babasının zoruyla gittiği hukuk eğitimini tamamlar. Hiç sevmez, hatta eğitimi boyunca tek bir kitap bile almaz ama 1950 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmayı başarır. Diplomasını aldığı gibi de Paris’e gitmek ister. Babası onay verir ancak iki şartla. Futbol oynamayacak, resim yapmayacaktır. Doğançay, kısmen de olsa baba sözünü dinler, futbol oynamaz. Ancak Paris Üniversitesi’nde iktisat alanında doktorasını yaparken bir yandan da Académie de la Grande Chaumiere’de sanat kurslarına katılır. Soyut dışavurumculuk akımının etkisinde eserlerini oluşturmaya başlayan Doğançay, 1956 yılında ülkeye döner ve Ankara’da ilk kişisel sergisini açar. Eserleriyle umut vadettiğini herkese kanıtlar ancak onun hedefi ülke sınırlarını da aşmıştır. Türk resim sanatında Amerikan rüyasını gerçekleştirmek ister ancak Amerika’ya gitmenin iki yolu vardır. Ya çok para harcayarak ya da memur olarak. O da ikinci yolu tercih eder ve bir diplomat olarak New York’a gider.

Kâğıt Yerine Duvar

1960’lı yılların ortalarında Doğançay’ın sanat anlayışında önemli bir değişim yaşanır. New York 86. Cadde’de yürürken o zamana dek fark etmeden gözlediği duvarlara başka bir gözle bakar. “Şu ana kadar gördüğüm en güzel soyut tabloydu. Bir posterin artıkları ile yüzeyinden gelen ve duvarda oluşan parça gölgelerinin desenleri vardı. Daha ziyade portakal renginde ve biraz da mavi ve yeşil ve de kahve rengindeydi. Ayrıca üzerinde, yağmur ve çamurla oluşmuş izler vardı.” O günden sonra kent duvarlarını, toplumların nabız ölçeği olarak değerlendirir ve şehir hayatından ilham alarak kâğıt yerine duvarları kullandığı projesine başlar. Bu proje, uzun yıllar sürecek ve farklı kollara ayrılacak bir serinin fitilini ateşler. Şehir duvarlarına yapıştırılmış afişler, el ilanları, yazılar ve çeşitli nesnelerin izleri ile dolu resimler ortaya koyar. Onun duvarlarla ilişkisi, sanat hayatında önemli bir kırılma yaratır ve 1970’lerden itibaren merak saldığı fotoğrafçılıkla birleştirerek gittiği her ülkenin duvarlarını fotoğraflamaya başlar. Neredeyse yarım asır süren bu kent gezginliğinden tam 114 ülkenin fotoğrafları kalır. 1975’te başladığı “Dünyanın Duvarları” adlı projesinin ürünlerini ilk kez 1982’de Paris’te “Fısıldayan Duvarlar” adıyla sergiler.

Burhan Doğançay'I Anlamak
“Taş Duvar”

“Duvarlar toplumun aynasıdır.

Sayısız Materyal

Kent duvarları teması resim sanatında sayısız kez kullanılmış olsa da Doğançay’ın farkı, bunu özgün stiliyle farklı üsluplara uygulamış olmasıdır. 1983 yılında Swiss Aluminium’la birlikte ürettiği heykellerini sergiledikten hemen sonra halılarıyla ünlü Aubusson’un ünlü markası L’Atelier Raymond Picaud’un sahibi Jean-François Picaud’la tanıştırılır. Picaud, Kurdeleler Serisi’ne hayran kalmıştır ve duvar dokumaları için ideal gördüğü bu desenlerden birkaç taslak ister. Doğançay, bunun üzerine üç çalışma yapar ve Picaud’un yorumu gecikmez; “Duvar halısı sanatı yirmi birinci yüzyıldaki liderini Burhan Doğançay ile bulmuştur”. Bugün bu halılardan bazıları Londra’daki Victoria&Albert Museum’da, Münih’teki Museum für Kunst & Gewerbe’de, Zürih’teki Museum Bellervie’de saklanırken biri de Sunset Grill Bar’ın duvarlarını süslüyor. Resimden fotoğrafa farklı sanat disiplinlerinde kendini ifade eden Doğançay’ın eserleri farklı materyallere de uygulanır. Kurdeleler serisi tablolarından desenleri, Villeroy&Boch koleksiyonlarında kullanılır. 2009 yılında Murat Ülker tarafından 2.2 milyon TL’ye satın alınan ünlü çalışması Mavi Senfoni ise, Kamran İnce tarafından bestelenen ve Hüseyin Sermet tarafından icra edilen eserin esin kaynağı olur.

Burhan Doğançay'I Anlamak
Burhan Doğançay

Sanatın Dönüştürücü Gücü

Doğançay, kent duvarları çalışmalarında posterlerden gazete kupürlerine, ilanlardan siyasi içerikli mesajlara kadar zamanın aşındırdığı ve müdahelesine açık yüzeyleri bir antropolog gibi inceler. Dayatılan disiplinlerden farklı üslup ve tekniklerle sunduğu sanatında bulunduğu kentin politik sembollerinden popüler kültür ikonlarına kadar bir secere çıkartır. Renkleri provokatif bir mesaj gibi kullanır. Toplumsal değişimlere duyarlılığını gösterdiği sanatı, onun toplumu okuma biçiminin bir göstergesi olmuştur.

Aşkı Angela

Doğançay’ın yaşamında eşi Angela Doğançay’ın etkisi de büyüktür. Amerika’daki bir Norveç bankasında müdür olarak çalışırken bir yandan da edebiyat okuyan genç bir kadın olan Angela, 1972 yılında New York’ta bir baloya katılır. 12 kişilik bir masada tesadüfen karşı karşıya gelen ikili gecenin sonunda birbirlerinden telefon numaralarını almak ister ancak yanlarında kalem kâğıt olmadığı için bir an duraksarlar. Angela, rujuyla numarasını yazdığı peçeteyi Doğançay’a uzatır ve bu romantik gece tam 40 yıl sürecek bir aşkın anahtarı olur. Ömrünün sonuna dek eşinin hayatındaki biricikliğini söyleyen Burhan Doğançay’ın, bugüne kadar yaptığı tüm eserlerin kaydı Angela Doğançay tarafından tutulur.

Uluslararası Başarı

Burhan Doğançay, uluslararası alanda sayısız sergi ve müzede yer alan eserleriyle dünya çapında tanınır. Sanat kariyeri boyunca birçok ödül kazanan Doğançay, Türk resim sanatının uluslararası arenada temsil edilmesine önemli katkılarda bulunur. Danimarka’da Louisiana Museum of Modern Art, Fransa’da Musee de Grenoble, Centre Georges Pompidou, Rusya’da St. Petersburg, State Russian Museum, ABD’de Houston Museum of Fine Arts, Los Angeles County Museum, The Newark Museum, New York The Brooklyn Museum, The Museum of Modern Art, Guggenheim Museum, The Metropolitan Museum of Art, Washington The Library of Congress, The National Gallery of Art, Pittsburg’da Carnegie Museum of Art, The Cleveland Musuem of Art, Ohio Kennedy Museum of Art, Kanada’da Art Gallery of Greater Victoria, Yunanistan’da Benaki Museum olmak üzere sayısız müzede sergilenen Türk sanatçılardan biri olur.

Burhan Doğançay'I Anlamak
“Ribbon”

Kültürel Mirası

Burhan Doğançay, 16 Ocak 2013 tarihinde hayatını kaybeder ancak bıraktığı sanat eserleri ve Türk sanatındaki etkisi hala canlılığını koruyor. Eserleri, sanat dünyasına kattığı zenginlik ve çeşitlilikle, onun renkli yaşamının izlerini sürmeye devam ederken 2004 yılında Türkiye’nin ilk sanatçı müzesi özelliğini taşıyarak açılan Doğançay Müzesi’nde özenle korunuyor.  

Doğançay’la İlgili Kitaplar

Ünlü koleksiyoner Yahşi Baraz’ın Meltem Kurtulan ve Selen Basman’la birlikte hazırladığı Burhan Doğançay kitabı yakında çıkacak.

Burhan Dogançay: Works on Paper 1950-2000, Hudson Hills Press, 2003, ABD

Walls of the World, Kerber Verlag, 2003, Almanya

Dogançay: A Retrospective. Duran Editions, 2001, Türkiye

Bridge of Dreams. Hudson Hills Press, 1999, ABD

Dessine-Moi l’Amour. Syros-Alternatives, 1992, Fransa

Dogançay. Hudson Hills Press, 1986, ABD