Burası erkeklerin dünyası mı? Dünya Kadınlar Günü’nde saat dünyasına eli değen kadınların hikâyelerini dinliyoruz.
Philippe Dufour, Roger Smith ya da François-Paul Journe… Yüksek saatçilik denildiğinde akla ilk gelen saat ustaları, yüzlerce yıllık markaların kurucuları, çoğunlukla erkek ve bu, son zamanların tartışılan konuları arasında. Ama sektörde kadınların sayısı giderek artıyor. Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü; gelin bu vesileyle saat dünyasının kadınlarının hikâyelerini dinleyelim.
Aslında saat yolculuğunun en başından itibaren kadın emeği vardı. Erken dönem İngiliz saatlerini çalıştıran eşapmanlarda kullanılan zincirlerin üretiminde ağırlıklı olarak kadınlar çalışıyordu. 18. yüzyılın sonunda kadın emekçiler, kadran boyama, metal gravür ve el yapımı gibi dekoratif sanatları icra ediyorlardı. Bu zamanlardan kalma, kadranında kadın saatçilerden Ann Kirk imzası olan cep saatleri şimdilerde Zaman Ölçüm Müzesi’nde sergileniyor örneğin. Öyle ki Ann Kirk, eşi Bay Piggott ile evlendikten sonra bile kendi soyadıyla imzalamıştı kadranları. Bir başka isim Elizabeth Belville (1854-1943), kendi saatlerini doğru GMT’ye göre ayarlamak isteyen kişilere Arnold & Son kronometresi satarak dönemin Greenwich Saat Hanımefendisi haline gelmiş Belville.
Philippe Dufour, Roger Smith ya da François-Paul Journe… Yüksek saatçilik denildiğinde akla ilk gelen saat ustaları, yüzlerce yıllık markaların kurucuları, çoğunlukla erkek ve bu, son zamanların tartışılan konuları arasında. Ama sektörde kadınların sayısı giderek artıyor. Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü; gelin bu vesileyle saat dünyasının kadınlarının hikâyelerini dinleyelim.
Aslında saat yolculuğunun en başından itibaren kadın emeği vardı. Erken dönem İngiliz saatlerini çalıştıran eşapmanlarda kullanılan zincirlerin üretiminde ağırlıklı olarak kadınlar çalışıyordu. 18. yüzyılın sonunda kadın emekçiler, kadran boyama, metal gravür ve el yapımı gibi dekoratif sanatları icra ediyorlardı. Bu zamanlardan kalma, kadranında kadın saatçilerden Ann Kirk imzası olan cep saatleri şimdilerde Zaman Ölçüm Müzesi’nde sergileniyor örneğin. Öyle ki Ann Kirk, eşi Bay Piggott ile evlendikten sonra bile kendi soyadıyla imzalamıştı kadranları. Bir başka isim Elizabeth Belville (1854-1943), kendi saatlerini doğru GMT’ye göre ayarlamak isteyen kişilere Arnold & Son kronometresi satarak dönemin Greenwich Saat Hanımefendisi haline gelmiş Belville.
Biraz daha bugüne yaklaştığımızda ise daha pek çok kadınla karşılaşıyoruz. Rebecca Sthuthers bu kadınlardan biri. Eşi Craig ile Struthers Watchmakers’ın sahibi olan Struthers, horolojiyi araştırdıkça derinleştiğini ve bu yolculukta bilimle sanat arasındaki büyük kesişmeyi gördüğünü söylüyor. Rebecca aynı zamanda tarih alanında çalışmalar yürüten bir bilim insanı.
Yüksek lisans yaptığı sıralarda Audemars Piguet için bir saat tasarlayan Fiona Krüger ise saatlere âşık olmuş. Şimdilerde de saat tasarımcısı yoluna devam eden Krüger, saatlerin mekanikleri ve detaylarıyla, sanılanın aksine yuvarlak ve düz olmak zorunda olmadıkları için sevdiğini söylüyor. Saatlerin sanatsal olabileceğini ve hayal ettiğimiz her şeye dönüşebileceğini de ekliyor. Bugün saat dünyasında olan kadınlar, saydığımız isimlerle de sınırlı değil elbette. Audemars Piguet’den Cartier’e köklü saat markalarında da kadın yöneticiler sektörde varlıklarını gösteriyor.
Chabi Nouri Chief Executive – Piaget
2017’de Piaget’de genel müdürlük görevini üstlenen Chabi Nouri, marka tarihinde böyle bir üst düzey göreve getirilen ilk kadın. Nouri’nin her zaman ilerlemeyi hedefleyen ve konfor alanının dışına çıkan yanı, kendisini bu pozisyona taşıyan en önemli faktör oldu. Bu başarılı kadın, markanın zanaat mirasını güçlendirerek mücevher segmentini büyüttü. Bugün Piaget’nin yönetim kurulunun yüzde 50’sini ve küresel işgücünün yüzde 60’ını kadınlar oluşturuyor.
Ginny Wright – Audemars Piguet
Uzun yıllar moda ve kozmetik şirketlerinde yönetici pozisyonlarında çalışan Ginny Wright, 2018’de Audemars Piguet’nin CEO’su olduğunda markanın ilk kadın CEO’su olarak tarihe geçmişti. Şimdilerde şirketin Kuzey ve Latin Amerika’daki faaliyetlerini denetleyen Wright’ın sektöre derinlikli bilgi ve bakış açısı getirdiği söyleniyor. Audemars Piguet’de, yönetim kurulu başkanı Jasmine Audemars da dahil olmak üzere pek çok önemli konumda kadınlar hep yer aldı.
Marie-Laure Cérède – Cartier
Cartier’nin saat tasarım direktörü olarak tanıdığımız Marie-Laure Cérède’nin markadaki yolculuğu 2002’de başlamıştı. 2017’de en üst pozisyona terfi ederek saat tasarım direktörü olan Cérède, şimdilerde Cartier’nin vintage yorumlamalarından oluşan Privé koleksiyonu, Libre serisi ve yüksek mücevher parçalarını içeren tüm saat portföyünden sorumlu olan isim. Markanın hit olan parçalarında da Cérède’nin imzası var.
Caroline Scheufele – Chopard
Caroline Scheufele, Chopard’ın arkasındaki önemli isimlerden biri. Scheufele’nin ailesi 1963’te Chopard’ı satın almış ve Caroline de genç yaşlarından itibaren şirkette çeşitli pozisyonlarda çalışmıştı. Caroline 1998’de Cannes’ın Altın Palmiye Ödülü’nü yeniden tasarladı ve Chopard’ı film festivalinin resmi ortağı yaptı. Bu başarılı kadın aynı zamanda markası için dünyanın en büyük ve en saf ham elmaslarından birini 2015’te Botswana’daki bir madenden elde etmesini de sağlamıştı.
Catherine Rénier – Jaeger-LeCoultre
Kariyerine 1999’da New York Cartier’de başlayan Catherine Rénier, 2018’de Jaeger-LeCoultre’un CEO’su olarak atandı. Rénier daha öncesinde, 2003 yılında Van Cleef & Arpels’da uluslararası pazarlama direktör yardımcılığı yapmış, 2008’de ise markanın Asya’da büyümesine yardımcı olmak için genel müdür olarak Hong Kong’a gitmişti. Rénier, geleneklere bağlı olmanın yanı sıra yenilikçiliğin önemini de vurguluyor.
Anita Porchet – Mine İşlemecisi
Bugün en bilinen saat mine işlemecilerinden biri olan Anita Porchet, cloisonné, champlevé, plique-à-jour, Grand Feu, paillonné ve minyatür boyama gibi mine tekniklerinde usta bir saat tasarımcısı. Porchet, 1994’te açtığı atölyesinde kadranlar ve kasalar tasarlıyor. Şimdiye dek Patek Philippe, Piaget ve Vacheron Constantin gibi pek çok marka için kadranlar tasarladı.
Bugün kadınlar, yol boyunca karşılarına çıkan tüm fırsat eşitsizliklerine rağmen bu uzun yolda yürümeye devam ediyorlar. Bizler de bu yüzden, her nerede olursa olsun ses veren, tahakkümlere boyun eğmeyen kadınları ve tabii saat dünyasının kadınlarını unutmuyoruz. Dev saat markalarını yöneten, kadranlardan kasalara sanatlarını saat dünyasına yansıtan, kimi zaman atölyelerde mekanizmalara eli değen kimi zamansa bu muhteşem mekanizmalar vücut bulduktan sonra hikâyelerini satırlara döken yüksek saatçiliğin kadınlarının ve tüm dünya kadınlarının Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun!