Hollanda, 35 yıldır düzenlenen Miss Netherlands güzellik yarışmasının bir daha yapılmayacağını açıkladı. Peki şimdi bu ülke ne konuşacak?
Gelin, gerçekçi olalım. Herkes hayatında en az bir kez güzellik yarışmalarının katılımcıları ya da kazananları üzerine konuşmuş ya da buna maruz kalmıştır. Bu konuşmaların çoğu merkezine kiminin bacaklarını, kiminin yüzünü, kimininse saçlarını alır… Güzellik algısı her ne kadar kişiye özel olsa da toplumların hatta dünyanın genel kriterleri olduğu kesin. Son yılların popüler kavramı body shaming’in henüz icat edilmediği zamanlarda bunun ne anlama geldiğini tam olarak bilmeden yüzlerce beden tartışmaya açılmış, güzellikleri yarıştırılmıştır. “Kim daha güzel?”
Ruh güzelliğinin, eğitimin, diksiyonun daha önemli olduğunu düşünenler de yok değil. Ancak bu çoğu zaman bir azınlık serzenişi gibi duyuldu. Fiziksel güzelliği yarıştırma fikrine karşı çıkma cesareti bulanlar çoğu zaman ya “fazla entelektüel” bulundu, ya da hasetle yaftalandı. Hal böyle olunca yıllardır süren güzellik yarışmaları hiç reyting kaybetmeden birçok ülkede devam etti.
HOLLANDA NEDEN İPTAL ETTİ?
Hollanda, çok taze bir kararla 35 yıldır süren Miss Netherlands güzellik yarışmasını bir daha yapmayacağını açıkladı. Bir süredir ülkede tartışma konusu olan yarışmalarla ilgili sonlandırma kararında gerekçe olarak organizatörler şunları söyledi: “Sosyal medyanın yükselişi ve güzelliğin gerçekdışı halleri nedeniyle kadınlar kendilerini güvensiz hissediyorlar. Ayrıca, izleyicilerin eleştirileri kontrol edilemez bir boyuta ulaştı ve her yıl negatif enerji ve yorumlarla karşılaşıyoruz.”
Organizatör Monica Van Ee, son yıllarda katılımcılarla ilgili sosyal medyadan gelen “çok beyaz” ya da “çok siyah” yorumlarının ve 2023 yılında yarışmayı kazanan trans birey Rikkie Kollé’nin ölüm tehditleri almasının etkili olduğunu da söylüyor. Yarışma bir daha yapılmayacak. Peki Hollanda, neyi yarıştıracak? Organizatörler, 35 yıldır süren güzellik yarışmasının yerine geçecek yeni bir oluşum peşinde: No Longer of This Time. Akıl ve ruh sağlığı, çeşitlilik ve ilham veren hikayelere odaklanacak olan yarışmanın tam olarak neye hizmet edeceğiyse henüz bilinmiyor.
TARİHTEKİ İLK GÜZELLİK YARIŞMASI
Şimdi gelin biraz gerilere gidelim ve güzellik yarışmalarının nasıl ortaya çıktığına bakalım… Mitolojide bunun kaynaklarını görmek mümkün. MÖ 2000’lerde Eris’in, Hera’nın, Athena’nın, Afrodit’in birbirine karşı mücadele ettiği bir güzellik yarışması düzenleniyor. Aralarından en güzeli seçecek olan ise antik Troia kralı Priamos ve Hekabe’nin oğlu Paris. Dört güzel, Paris’in kendilerini seçmesi için güzelliklerini sergilerken tarihin bu ilk güzellik yarışması bir savaşın da başlangıcı oluyor. Burada konumuz Paris’in yarışma sonunda elmayı Afrodit’e verip aşık olduğu kadın Helen’i kaçırmasıyla bir anda karışan mitolojik dünya değil. Ama bugünkü yarışmaların temelini hazırlayan kuralları hatırlamakta fayda var. Güzelliğini yarıştıran kadınlar, seçense erkekler…
İNGİLTERE’NİN GURURU
Modern zamanlara geldiğimizde güzellik algısı, kriterleri değişiyor ancak yarışmaların sayısı da bir o kadar artıyor. Günümüz dünyasının ilk güzellik yarışması 1888’de Belçika’da “Concours de Beauté” adı altında gerçekleşiyor ve tam 350 yarışmacı katılıyor. Uluslararası alanda ilk resmi güzellik yarışması ise 1908 yılında Londra’da düzenleniyor. İngiltere’nin bu alanda övünmesi ise hiç bitmiyor.
TÜRKİYE’DE “NAMUSLU” İBARESİ
Türkiye’deki ilk güzellik yarışması da antik çağlardaki gibi biraz olaylı. 1925 yılında Beyoğlu’nda Melek Sineması’nda düzenlenen yarışmanın birincisi Matmazel Araksi Çetinyan olsa da yarışma daha sonra geçersiz sayılıyor. Gazanfer İbar, 2010’da Atlas Tarih dergisinin ilk sayısında kaleme aldığı “Unutulan Tescilli Güzeller” yazısında olaydan da bahsediyor ancak geçersiz kılınma nedeni tam olarak gün yüzüne çıkmıyor ve birçok çevre tarafından bu yarışma görmezden geliniyor. İbar’a göre, yarışmanın iptali sonucunun halk ve basın tarafından ciddiye alınmamasından kaynaklanıyor. Matmazel Araksi Çetinyan’ın Melek Sineması’nda yer gösterici olarak çalışması ve “kayırmacılık” ibaresi jüriyle kendisi arasında bir tanışıklık ya da akrabalık olabileceğini düşündürüyor.
1929’da bir yarışma daha düzenleniyor ve Çetinyan bu kez üçüncü oluyor. Bu yarışmayla ilgili Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ilk duyuruda ise “Namuslu her Türk kızı müsabakaya iştirak edebilir” ibaresi bulunuyor. “Bar kadınları yarışmadan men edilmiştir.”
KADINLARIN GÜZELLİĞİ DAHA POPÜLER
Güzellik yarışmaları içinde tarihten bu yana kadınlar odak noktası. Her ne kadar bugün erkek güzellik yarışmaları düzenleniyor olsa da bunlar dünya üzerindeki hiçbir ülkede bir elin parmaklarını geçmiyor.
İLK ELEŞTİRİLER
Güzellik yarışmalarına ilk eleştiriler 1960’larda feminist hareketin yükselişiyle başlıyor. Fiziksel güzelliğe dayalı değerlendirmelerin kadını nesneleştirdiğini protestolarla dünyaya duyuran feminist hareket o dönemde şöyle bir fark yaratabiliyor. Güzellik yarışmaları bundan böyle yalnızca fiziksel kriterleri değil, yarışmacının yetenekleri, zekası, kişilik özellikleri ve eğitimini de baz alacak. Ancak bunun ne kadar samimi ne kadar riyakar olduğu tartışılır.
GÜZELLİK YARIŞMASINA NASIL BAŞVURULUR?
Güzellik algısı kişiden kişiye, toplumdan topluma değiştiği gibi zamanla evriliyor. Ancak bugün dünya genelinde düzenlenen birçok yarışmanın ortak kriterleri var. Örneğin katılımcının 18 yaşından büyük, 30 yaşından küçük olması bekleniyor. Bir katılım ücreti ödeniyor, evraklar toplanıyor, bir portre ve mayolu boy fotoğrafı ekleniyor ve bundan sonrasında kullanılacak tüm içeriklerde fotoğraflarının kullanım hakkı organizasyon firmasına devrediliyor. Bu arada güzelliğin mayoyla sergilenmesi fikrinin de 1920’lerde çıktığını hatırlatalım. Miss America’nın ortaya attığı bu dahiyane uygulama sayesinde katılımcı güzelliğini daha iyi sergileyebiliyor.
DOĞUM YAPMIŞ BİR KADIN DÜNYA GÜZELİ OLAMAZ
Bugün bu yarışmalar içinde en kapsamlı ve en popüler olan Miss Earth’ün kriterlerine gelince… İlk madde katılımcının doğuştan kadın olması gerektiğini söylüyor. İkinci madde ise daha önce evlenmemiş, bekar ve hiç doğum yapmamış olması gerektiğini hatırlatıyor. Daha önce doğum yapmış bir kadının dünya güzeli seçilmesi mümkün değil. Bunların tam olarak güzellikle ne ilgisi olduğu muamma. Buradan sonrası ise ölçülerle ilgili…. Katılımcı, en az 1.62 boya sahip olmalı. Kilo konusunda net bir şey yazılmasa da “mükemmel fiziksel kondisyon” ibaresi aşağı yukarı bir fikir veriyor.
THE SUBSTANCE NE HATIRLATMIŞTI?
Hollanda’nın güzellik yarışmasını iptal etmesi ülkede ne kadar infial yaratır bilinmez, ancak güzellik yarıştırma fikrine ve bu kalıplara karşı çıkan bireyler için umut vadettiği kesin. Yakın zamanda yayına giren ve Türkiye’de de oldukça popüler olan The Substance bunun altını çizen en güncel hatırlatıcılardan. Film, kalıplara sıkışmış güzellik ve başarı algılarının kadınlar üzerinde yarattığı baskıyı anlatırken modern toplumun dayattığı idealleri sorguluyordu. Hollanda’nın yarışmayı iptal etmesi The Substance’ın temalarının gerçek hayattaki yankısı gibi. Ancak bunun yalnızca bir trend değil, kalıcı bir değişim yaratıp yaratmayacağı belli değil. Türkiye’de ise koşullar ve algılar henüz böyle bir değişime açık mı, göreceğiz.
Kapak Fotoğrafı: Galt Museum
Uykularımızı Kaçıran The Substance Sonrası: Kalıpları Yıkan Filmler