fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Müzeden Kaçan Saatler

15 Temmuz 2022
Müzeden Kaçan Saatler

Eski veya yeni, nitelikli saatler zamanın ruhunu anlamak için müzelerde sergilenmeli.

Tarih 15 Haziran, akşam sularında, sahile yakın bir lokantadayız. Sohbete yeni başlamıştık ki aramıza bir iş insanı katıldı. Şık ve çok kibar bir adam, meraklı gözlerle bize baktı. Konu saatler olunca sohbet derinleşti. Arada bir sandalye var ama konuşurken gözüm onun bileğindeki saate takılıyor. Sadece bir kenarını görüyorum ama o kadarı bile yeterli, tanımamak olanaksız. Metrelerce uzakta bile olsanız markanın adını ve modeli söyleyebileceğiniz bir saat: 1970 yılında tasarlansa da piyasaya 1972’de çıktığı için bu yıl 50. yılını kutlayan Audemars Piguet markasının Royal Oak modeli. 

Royal Oak; çelik kasası, sekizgen bezeli, “tapisserie” desenli kadranı ve entegre bileziği ile 1970’lerin başındaki estetik değerleri altüst ederek modern bir ikona dönüştü. İlk çelik lüks spor saat olan Royal Oak, aradan 50 yıl geçmesine rağmen tasarımı değerini hiç yitirmediği gibi etkisi dalga dalga büyüyerek birçok benzerine yol açmış devrimci bir model. Benzerleri de çok güzel hatta kimi kardeşleri boynuz kulağı geçer misali ilk saatten çok daha fazla ilgi görüyor. Tasarlayan kişi de saatçilik dünyasını allak bullak eden bir sanatçı: Gérald Genta. Kendisi Cenevre’deki Mont Blanc Köprüsü yakınlarında dalgıç giysili bir adamı gördüğü çocukluk hatırasından ilham alarak saati bir gecede tasarlanmış. 

Saate daha yakından bakmak için biraz daha yakınlaşsam mı veya aradaki sandalyeye mi otursam derken o kişi neye baktığımı(zı) anlıyor, gülümsüyor ve saatini çıkartıp bize uzatıyor.

Saat bana uzatıldığında ilgiyle inceliyorum, daha önce de görmüştüm ama her defasında yeniden görüyor gibiyim. Üstelik elimdeki saatin Mayıs 2022’nin ilk haftasında Cenevre’de Phillips Müzayede Evi tarafından 1,1 milyon dolara satılan (üretilmiş ikinci Royal Oak ve 1972 Baselworld saat fuarında tanıtımda gösterilen dört modelden biri) saatin bir benzeri olduğunu düşünüyorum. 

Sadece birkaç gün sonra, 10 Mayıs’ta Gérald Genta’nın kişisel koleksiyonundaki (altın bezeliyle kişiselleştirilmiş) tek Audemars Piguet Royal Oak, yine Cenevre’de, Sotheby’s Müzayede Evi tarafından 2 milyon 130 bin dolara satıldı ve bir açık artırmada satılan en pahalı vintage Audemars Piguet saati oldu (kişisel öykülere sahip saatler çok daha değerli).

Müzeden Kaçan Saatler
Genta’Ya Ait Bir Royal Oak

Kendisini her şeyden önce bir ressam olarak gören Gérald Genta’nın çizdiği saat resimleri de en az tasarladığı saatler kadar değerli. 24 Şubat 2022’de “Gérald Genta: Icon of Time” sergisinin ardından Cenevre’deki açık artırmada Audemars Piguet Royal Oak için çizdiği resim 610 bin dolara satılmıştı. 20 Nisan 2022’de ise Sotheby’s’in Hong Kong’ta gerçekleşen ikinci kısmında Patek Philippe Nautilus’ın özgün çizimi 727 bin dolar ile bir başka rekorun sahibi oldu.

Sanat tarihinin ünlü tablolarını düşünürken izin alıp saati bileğime taktım ve bir fotoğrafını çektim. Elbette muhteşem bir saat ve aklı başında çoğu insanın sahip olmak isteyeceği türden bir sanat eseri. Fakat tuhaf bir şekilde içimde hiçbir kıskançlık yoktu. Aksine bu saati bir müzede görmenin daha büyük bir keyif vereceğini düşündüm. Tabii insanın bileğinde bir sanat eseri hatta bir müze taşıması kışkırtıcı bir duygu olsa gerek. İşte onlar mutlu azınlıktan sayılabilir.

Ancak Floransa’da Uffizi Galerisi’ni diğer sanatseverlerle hayranlıktan ağzımız açık gezerken de aynı duygulara kapılmıştım. Sanat muazzam bir yapı, öylesine büyük ve etkileyici ki çağları aşıyor. Louvre Müzesi’ndeki Leonardo ustanın “Mona Lisa” tablosu mesela, bu tablonun bir posterini bile odama asmak beni yeterince hoşnut ederdi. Bu nedenle bir saatten birkaç tane olması aslında güzel şey, özel saatler ise müzede sergilenebilir. Zaten tarihi değeri olan saatler müzelerde (çok da önem verilmeden, bakın bu da varmış denilerek) sergileniyor. Ancak bu tür saatlere verilen değerde en büyük pay daha çok onu bileğinde taşıyan güçlü kişilerden kaynaklıyor. Bazı saatler ise güçlerini kendi yapı taşlarından daha doğrusu onu düşünen ve yapan insanlardan alıyor.

Müzeden Kaçan Saatler
Tanis’In Büyük Sfenksi, Saate Oyma Yöntemiyle Işleniyor.
Müzeden Kaçan Saatler
Müzeden Kaçan Saatler
Müzeden Kaçan Saatler
Vacheron Constantin Louvre Müzesi Işbirliğiyle Üretilen “Tanis’In Büyük Sfenksi”, “Darius Aslanı”, “Semadirek Zafer Anıtı”, “Augustus Büstü” Saatleri

Geçtiğimiz günlerde Vacheron Constantin ile Louvre Müzesi arasında işbirliğinden doğan dört saat ise ilhamını müzedeki tarihi eserlerden alıyor. İlk saatin kadranında “Tanis’in Büyük Sfenksi” (Eski Mısır, MÖ 2035-1680), ikincisinde “Darius Aslanı“ (Ahameniş Pers İmparatorluğu, MÖ 550 – 330), üçüncüsünde “Semadirek Zafer Anıtı” (MÖ 277 – 168) ve sonuncu saatin kadranında ise “Augustus Büstü “(Roma İmparatorluğu, MÖ 27 – MS 68) bulunuyor. Müzedeki bir eserin usta bir zanaatkâr tarafından minyatür boyutlarda yeniden üretilmesi zaten güzel bir iş iken 1755’ten bugüne kadar saat üretimini hiç ara vermeden sürdüren dünyanın en eski saat markası Vacheron Constantin imzalı bir saatin kadranında olması ayrı bir boyut.

Müzeden Kaçan Saatler
Darius Aslanı Ve Çivi Yazısı Müzelerden Saate Taşınıyor.
Müzeden Kaçan Saatler
Müzeden Kaçan Saatler

İleride tam tersi de gerçek olacak. İnsanlar, zamanın ruhunu anlamak için çağdaş sanat müzelerinde bir Patek Philippe Nautilus’a, bir Audemars Piguet Royal Oak’a hayranlıkla bakacak.

Bileğinde müze taşıyan birini nadiren görürüz. Bu nedenle ne kadar çok kişi sanat eseri değeri taşıyan saatlerin olduğu bir müzeyi gezerse o kadar çok kişi yenilikçi saatlerin, ilhamını geçmişten aldığı için tarihe saygı duyan veya onu aşmaya çalışan fikirlerin ve estetik değerlerin duygu ve düşünce dünyamıza kattıklarının farkında olur. 

Müzeden Kaçan Saatler
Vacheron Constantin Büyük Medeniyetler Serisinde “Augustus Büstü” Çizimleri
Müzeden Kaçan Saatler
Müzeden Kaçan Saatler

Yazar, saat tarihçisi ve koleksiyoncu Nicholas Foulkes’un GQ‘daki “Pardon, Bileğinizdeki Bir Takashi Murakami mi?” yazısında dediği gibi: “İnsanlar yıllardır sanat koleksiyonlarını sergiliyorlar, neden saat koleksiyonlarını da sergilemesinler?”

Genta hakkında daha detaylı bir yazı için:

Genta’nın Saat Çizimi 727 Bin Dolara Satıldı