Adını İskoçya’nın dağlık bir bölgesinde bulunan bir gölden alan anOrdain, 2018’den beri adını dünyaya duyuran bir İskoç markası.
İsviçre, Japonya, Almanya gibi küresel saat sektörünün yoğunlaştığı birçok bölge var ama İskoçya bu yerlerden biri değil(di). Şimdilerde ise hem çağdaş hem de geleneksel teknikleri bir araya getirerek sadece mine kadranlı saatler üretmeyi bir ilke olarak benimseyen Glasgow merkezli anOrdain, 2018’den beri İskoçya’nın adını dünyaya duyuran önemli bir markası.
Maalesef anOrdain gibi “küçük” şirketlere “mikro marka” deniyor ama bu tarz atölyeler üretim kültürüne ve koleksiyon ruhuna yüksek saatçilik endüstrisindeki birçok “büyük” markadan daha fazla katkıda bulunuyor. Üstelik büyüklerin hiç olamadığı kadar mütevazı bir tavırla üretim yaparak büyüklerin sunamadığı kadar neşeli ve derinlikli saatler üreten bu “küçük” işletmeler zamanla büyüklere de örnek olan yenilikler yaptı/yapıyor.
Küçük işletmelerin saat koleksiyonculuğu dünyasına olan en önemli katkıları ise saatlere aşırı meraklı olup aradığını tam olarak bulamayan meraklılara yüksek kaliteyi uygun fiyatlara sunabilmeleri. Küçük işletmeler bu işi yürekten biliyorlar çünkü neredeyse hepsi zaten iflah olmaz bir saat meraklısı.
Adını İskoçya’nın dağlık bir bölgesinde bulunan bir gölden alan anOrdain göz kamaştırıcı mine kadranlarıyla ünlü olan bir şirket. Öyle ki geliştirdikleri mine yenilikleri büyük firmalara örnek olmuş.
Markanın doğuş öyküsü de ilginç, markanın sahibi mimar ve tasarımcı Lewis Heath, Loch an Ordain gölü civarında tatil yaptığı sırada göl manzarasından ve sonrasında gördüğü mineyle kaplı madeni bir paradan çok etkilenmiş. İşte bu görüntüler Heath’in aklındaki saat üretimine ilham kaynağı olmuş.
Elbette başarı çoğunlukla birdenbire gelmez, anOrdain’in kuruluş aşamasında kapsamlı bir araştırma ve geliştirme süreci bulunuyor. Saat üretimi son derece incelikli bir alan, Lewis Heath ve ekibi de sağlam bir temel oluşturarak işe başlamış. Mekanik bileşenlerin estetik yapısına karar vermek, geleneksel saatçilik tekniklerini çağdaş tasarım yaklaşımıyla birleştirmek yolunda ekibin ilk yaptığı iş öncelikle bir kimlik oluşturmaktı.
Bir kısmı yüzlerce yıllık olan irili ufaklı binlerce saat üreticisi arasında öne çıkmak isteyen anOrdain ekibi markanın itibar kazanması için kendine has özelliklere sahip olması gerektiğini biliyordu. Heath ve ekibi geleneklere yeni bir soluk getirmek, tipografiye özel bir önem vermek (ekipte tipograf da var), bir saatin görünen yüzünün temel yapısını oluşturan kadran ve ibreleri benzersiz yapmak istemiş ve başarmışlar.
Hem renkli ve ışıltılı hem de canlı ve derinlikli mine kadranlar anOrdain markasının en güçlü yanını oluşturuyor. Dünyanın en iyi mine ustalarından biri sayılan “grand feu” uzmanı Vanessa Lecci’nin de takdirini kazanmaları doğru yolda olduklarını gösteriyor.
Flinqué, Champlevé, Cloisonné gibi çeşitli teknikler olsa da en zorlusu “Grand feu” tekniği. Bu kelime Fransızcada “yüksek ateş” anlamına geliyor ve öğütülüp toz haline getirilmiş cam parçacıklarının metal bir taban üzerine dökülüp dayanıklı bir fırında 780 ile 810 °C arasında değişen yüksek bir sıcaklıkta çok sayıda fırınlama aşaması gerektiriyor. Çünkü derinlikli olması istenen işlerde birden fazla katman ekleniyor ve her katmanda yapılan pişirme işlemi renk ve doku farklılıklarına yol açabiliyor. “Grand feu” sanatının en zorlu türü ise koyu renkli kadranlar: Toplamı bir milimetreden daha ince olan birçok katman var ve en küçük hatada bütün emekler heba oluyor! Dolayısıyla her dört mine kadrandan sadece bir tanesi kusursuz olabiliyor. İşte bu nedenle “grand feu” mine kadranlar diğerlerinden çok daha pahalıya mal oluyor.
Usta sanatçıları bir kenara bırakırsak bu işte en iyi olan markalar A. Lange & Söhne, Breguet, Jaquet Droz, Ulysse Nardin (Donzé Cadrans), Patek Philippe, Piaget, Seiko, Vacheron Constantin ve Moser & Cie. İşte anOrdain bu ünlü ve köklü markalar arasında sayılan ve takdir gören bir isim haline geldi. İşin ilginç yanı başlangıçta Lewis Heath ve arkadaşları mine sanatının nasıl uygulandığını hiç bilmiyor olmaları! Üç yıl boyunca araştırma yaparak ve 170 civarında farklı malzeme kullanıp deneme yanılma yöntemiyle kendi kendilerine öğrenmişler.
Son olarak bir anOrdain saatine sahip olmak 2018’de belki kolaydı ama artık bekleme listesi var. Bugün sıraya girenler saatlerini 2027’de teslim alacak.