fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen

9 Ocak 2025
Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen Saatolog Özel Röportaj Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Yeryüzünün en yüksek noktasından en derin arşivine… Mediha Didem Türemen, sanatsal üretimiyle dünya haritasında unutulmaz izler bırakıyor.

Gravürleriyle Viyana’nın Albertina Müzesi’nde, yapımcısı olduğu “Kuru Otlar Üstüne” ile Cannes Film Festivali’nin kırmızı halısında, belgeseliyle dünyanın hafızasını saklayan Arktik Dünya Arşivi’nde ve hatta Everest’in sonsuz yamaçlarında… Farklı disiplinlerdeki sanatsal üretimleriyle adını dünyanın farklı coğrafyalarında, bambaşka platformlarda gördüğümüz Mediha Didem Türemen, geçtiğimiz günlerde Peru Bienali’nde aldığı ödülle konuşuluyor. Yaşamaya, üretmeye olan tükenmez açlığı ise sonsuz bir ilham kaynağı. 

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen

Peru Bienali’nde aldığınız ödülle başlamak istiyorum. Gönülden tebrik ederim. Bu aslında yurtdışında aldığınız ödüllerden sadece bir tanesi. Sizin için ne ifade ediyor takdir görmek, ödüllendirilmek?

Çok teşekkür ederim. Sonraki yeni adım nasıl olabilir sorusunu bir kez daha yinelememe vesile olabiliyor, devam etmek için beni bekleyen yeni bir virajı gösterebiliyor bazen. Virajı alınca yol nasıl bilinmiyor, belki yeni sorumluluklarla daha zor, belki yeni kapıların açılır hale gelmesiyle daha kolay, her hâlükârda bambaşka fikirlerle, hislerle tanışmama vesile oluyor. Ödüllere, o anlık takdirlere çok sarılmama, ama çok da hafife almama dengesinde; o anki mutluluğun keyfini çıkarmak, kutlamak, sonra yola devam etmek en isabetlisi…

Ödülün, takdirin veya duyduğum bir yorumun bambaşka bir kültürden, kilometrelerce uzaktaki bir ülkeden olması ise işlerimin nasıl yansıdığına tanık ediyor beni, yeniden tanışıyorum kendi fikrimle bazen. Peru’daki ya da Floransa’daki ödül törenlerinde olduğu gibi eğer bizzat (ve şans eseri!) oradaysam, sonu sürprizli bir keşif yolculuğuna da dönüşebiliyor.

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen

Siz sanatsal yolculuğunuz boyunca farklı alanlarda eserler ürettiniz. Sinema dünyasında kamera arkasındaki başarılı işlerinizin yanında oyuncu olarak da izleyici karşısına çıktınız. Bunun yanında gravür alanında yaptığınız çalışmalar da cabası. Bir insanın bu kadar farklı alanların hepsinde başarılı olması oldukça zor. Jonglörlüğünüz nereden geliyor?

Farklı alanlara ilgi duyuyor olmam, belki klasik bir yanıt ama çocukluğumdan beri vardı. Yaratıcı alanlara meraklı biriydim, belki de tek çocuk olduğum için buna mecbur da kalmışımdır. Bugünden bakınca belki olumlu bir özelliktir; ancak bu yüzden küçük yaşlardan itibaren ne kadar eleştirildiğimi ve onları duymamak için verdiğim mücadeleyi ben bilirim… Çalıştığım her alan aslında birbirini besleyen ve bana göre bir yönüyle kesişen alanlar; ya da kesişim noktalarını bir şekilde buluyorum. Ve bunun arkasında, belki de sevdiğim işleri yaparak daha bağımsız olabilme istediği de vardır ama merak ve keşfetme istediği olduğu kesin.

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen, Machu Picchu’Da…

Bir günü kaç saat yaşıyorsunuz?

Bir günün yetmediği hissine kapıldığım ve keşke benden bir tane daha olsa dediğim çok olmuştur; çünkü bir işin her zaman keyifli tarafları yok, uğraşırken başka güzel şeyler kaçıyor gibi gelebiliyor, hemen bir sonuca varılamıyor. Bir işte pek çok yorucu, sabrı zorlayıcı detayla ilgilenilmesi gerekirken de bunu çok demişimdir. Az uyumayı tercih edenlerdenim, özellikle yepyeni bir coğrafyadaysam, gündoğumundan önce güne başlamaya çalışırım, bir günde daha çok saat yaşansın diye.

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen, Arktik Dünya Arşivi’Nde…

Arktik Dünya Arşivi’nde yer alan ilk Türk sanatçı oldunuz. Bu bence Türk kültürel mirası açısından daha çok ses getirmesi gereken bir başarıydı. Sizin için ne ifade ediyor bu arşive girmek?

Arktik Dünya Arşivi, Norveç’e bağlı Svalbard Adaları’nda, kalıcı veri depolama sağlamak için doğal permafrost koşullarını kullanarak, verileri 500 ila 2000 yıl arasında korumayı vadeden ve hacklenemeyen bir veri kasası. Bunun için güvenli bir şekilde devre dışı bırakılmış bir madenin 300 metre altında yer alıyor. Arşivde eserler, elektromanyetik radyasyona ve siber saldırılara karşı dayanıklı, foto-duyarlı 35mm film kullanılarak dijital olarak kaydediliyor ve özel kutularda saklanıyor.

Sanat ekseninde; geçmişten ilham almak, bugün yeniden üretmek ve yorumlamak, sergilemek, korumak ve geleceğe aktarmak temalarını araştırırken karşıma çıkan bu arşiv, benim için, bu eksenin tam da örtüşen bir yerine konumlanmış oldu. Bir seremoniyle arşive dahil olma aşaması gerçekleşiyor; bizzat orada bulunmak ve bu sürecin kendisi benim için başlı başına ilham vericiydi ve yeni aşamalarla devam edecek. Kutup bölgesinde, Küresel Tohum Deposu’nun hemen yanındaki bu madende, insanlığın hafızasının gezegenin başına gelebilecek olası felaketlere karşı korunması düşüncesi bir anlamda bir uyarı ve çağrı niteliğinde benim için.

“İnsanlığın hafızasının gezegenin başına gelebilecek olası felaketlere karşı korunması düşüncesi bir anlamda bir uyarı ve çağrı niteliğinde benim için…”

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen

Geleceğe not bırakmak bugünkü varlığımızı nasıl besliyor sizce? Ya da hep ileriyi düşünmenin nasıl bir handikapı var?

Herkes bir şekilde iz bırakıyor; bu izler bazen popüler olandan, bazen de keşfedilmemiş, nadir veya özgün olandan gelebilir. Sanat alanında, bende iz bırakan şeyleri merak ediyorum ve ona odaklanıyorum diye ifade etmeye çalışayım; “ilham perileri tapınağı” anlamına gelen yerler var ve birileri buralarda birşeyleri biraraya getiriyor, karar veriyor, gelecek için koruyor, sergiliyor; ve dünyanın herhangi bir  köşesinde bir süreliğine buralara misafir oluyorsunuz; bu “tapınaklar” aslında herhangi bir şeyin “müzeleri”. Farkında olmadan orada gördüğünüz pek çok şey ile hafızanızdakiler bağ kuruyor, ilham veriyor ve iz bırakıyor.

Özellikle sanatta bu durum bence büyüleyici, yepyeni bir yola sebep olabiliyor. Buna tanık olmak harika bir şey. Hiç tanımadığınız bir varlık, sizden yüzlerce sene önce bir iz bırakmış ve bunun ilham kaynağı olması heyecan verici. Yapıp ettiklerim içinde bunun merakı hep var galiba. Hep ileriyi düşünmek ise pek mümkün değil sanki, geçmişi de yeniden inşa ederek bulunduğumuz anda ilerliyoruz gibi, en azından benim için galiba böyle.

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Kuru Otlar Üstüne Çekimleri Esnasında…

Tek bir kişiye, tek bir not bırakacak olsaydınız… Bu kime, nasıl bir not olurdu?

2023’te Arktik Dünya Arşivi’ndeki seremonide, Türkiye mirasını teslim ederken, “gelecekteki varlığa” yazdığım mektubu okumuştum, pek çok şeyden bahsetmiştim ve muhtemelen bugün olsa bazı revizeler, eklemeler yapardım. Yani tek bir kişi, tek bir not gibi bir “tek” seçmek benim için biraz zor.

Bir de Everest tırmanışınız var tabi.. Ben Everest’e tırmanmanın insan hayatında başka temsilleri olduğunu düşünürüm hep. Sizin hayatınızda neye karşılık geliyor?

Bu düşünceye ben de katılıyorum. Henüz kelimeleştiremediğim pek çok şeye karşılık geliyor. Öncesinde merakla karışık bir korkuya karşılık geliyordu, artık yeni bir sayfaya denk geliyor. Ondan öncesi ve ondan sonrası dediğim, ifade etmesi zor ama olumlu hisler bıraktı ve ilham verdi.

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen, Everest Dağı Tırmanışında…

Oksijen’e bu tırmanışınızla ilgili bir yazı yazmıştınız. Burada doğanın gücünü ve süreci çok net anlatıyorsunuz. Oysa gündelik yaşantıda odağımız çoğunlukla sonuç oluyor. İşte, ilişkilerde… Böyle bir deneyimden sonra “dünya işleri”ne bakışınız ya da gündelik hayatınızda bir değişim oldu mu?

Algılarımın daha çok açıldığını söyleyebilirim. Öyle zorlu bir süreci şehirdeyken yaşasam belki daha farklı hissedebilecekken, orada her adımın bir sebebi olduğunun, bir vazgeçişe yeltenince umulmadık bir kayanın ardından bir arının sesini yükselterek karşıma çıktığının (ve her seferinde!) farkına vardım ya da olan bitene anlamlar yükledim. Gürültünün, karmaşanın içinde belki kaybolup gidecek şeyler oradaki sadeliğin içinde apaçık görülebiliyor sanki. Size çok yakın duran ürkütücü yükseklikteki dağların arasında güvende hissediyorsunuz, teslim oluyorsunuz ve tarif edemeyeceğim pek çok şey… Bütün bunların deneyimiyle şehre geri döndüğünüzde pek çok şeye başka baktığımı fark ediyorum artık..   

Everest’ten Arktik’e Uzanan Bir İsim: Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen

                  “…Orada (Everest Dağı’nda) her adımın bir sebebi olduğunun, bir vazgeçişe yeltenince umulmadık bir kayanın ardından bir arının sesini yükselterek karşıma çıktığının (ve her seferinde!) farkına vardım ya da olan bitene anlamlar yükledim…”

Yaptığınız her işin ya da her projenin büyük çabalarla ortaya çıktığına inanıyorum. Hırslı mısınızdır ya da azminizi nasıl tanımlarsınız?

Her projemin arkasında büyük bir çaba olduğu doğru. İnandığım projenin oluşum sürecinde, derin bir bağlılık ve özveriyle elimden gelen en iyi şekilde yapabilmek için çabalıyorum. Azmi, sevdiğim alanlarda çalışıyor olmama bağlayabilirim, belki de işin doğası gereği böyledir. Bu süreçler her daim sabırla kesişiyor ve eğer hırstan bahsedilecekse,  hayalleri en iyi şekilde gerçeğe dönüştürebilmek ve sürdürülebilir kılmak  için olmalı belki de.

Mediha Didem Türemen
Mediha Didem Türemen, Nuri Bilge Ceylan’La Birlikte.

Ve son olarak elbette sırada ne var diye soracağım. Üzerine çalıştığınız projeler var mı?

Devam eden işler var, bir de bazı planlarım var. Ama iyice şekillenmeden, kendime bile söylemiyorum…

Aysu Türkoğlu: “Her Geçişte Kendi Hikâyemi Yazıyorum”

Özgür Daniel Foster: Bir Dehanın İzinde

Kerem Görsev: “Müziğe Sığınıyorum”