Valérie Messika ve İngiliz model Kate Moss, Messika koleksiyonunun ikinci perdesini Paris Moda Haftası’nda tanıttı.
Kate Moss, Milanolu bir eski kuyumcudan bir çift altın ve zümrüt küpe aldığında henüz çok gençmiş; onun mücevhere merakını başlatan da bu olmuş. Bu zümrüt küpelerin ardından yıllar yıllar geçse de Kate Moss’la ilgili iki şey hiç değişmemiş: Mücevhere olan tutkusu ve genç kadının mücevherler karşısındaki heyecanı. Fransız mücevher markası Messika ile yaptığı işbirliğinin ikinci perdesi de Moss’un bu değişmeyen tutkusunun bir yansıması.
Moss’a göre mücevher, onu takan kişiyle öyle uyumlu olmalı ki ikinci bir ten gibi bedenini sarmalı. Messika’nın kurucusu Valérie Messika ile bir araya gelen Moss bu anlayışla gökkuşağının her rengini içeren Messika by Kate Moss Opus 2 Koleksiyonu’na katkıda bulunmuş. Messika by Kate Moss Opus 2, cesur ve sıra dışı renklerden oluşan 36 özel parçayı sunuyor.
- Pırlantanın Sınırlarını Genişletmek: Cartier Clash [Un]limited
- Başak Baykal’la Çiçeklerden Bir Mücevher Koleksiyonu
- Bir Mücevher Avcısı: Stefano Cortecci
Aslına bakılırsa ikilinin işbirliği, birkaç yıl önce bir kampanya çekiminde tanışmalarının hemen ardından başlamış. Messika, daha tanıştıkları andan itibaren Moss’un mücevherlerden çok iyi anladığını fark etmiş ve hemen Moss ve Messika’nın vintage takıları modern tarzla yorumladıkları ilk koleksiyon için bir araya gelmişler. 2020’de tasarlanan bu ilk koleksiyon 70 parçayla sunulmuştu, Messika by Kate Moss Opus 2 ise bu koleksiyonun ikinci perdesi.
Mücevherleri çok seviyorum, onlara özel bir tutkum var. Hatta öyle ki, çok fazla mücevher takmış bir kadın görürsem elimde olmadan mücevherlerine bakmak için izin isterim.
Kate Moss
İkinci perde, Art Deco ve Hint esintileri eşliğinde açılıyor. Koleksiyonun Hint esintileri saç mücevherlerinden doğru dalgalanıyor; malahit, turkuaz ve sedef renklerinde mevcut olan mücevherler armut kesimle tasarlanmış. Büyük ve küçük olarak iki versiyonla sunulan saç mücevheri modellerinden biri kuş tüyü dekorla tasarlanmış. Büyük model beş damlalı bir kolyeden oluşurken küçük model tek damlasıyla daha bohem bir hava taşıyor. Moss, bu saç mücevherleri için sıra dışı ve cüretkâr parçalar olması için uğraştıklarını dile getirirken sonucun da oldukça çarpıcı bulduğunu ekliyor. En az saç mücevherleri kadar cüretkâr olan XXL halka küpeler de yine malahit, turkuaz ve sedef renklerinde tasarlanmış. Koleksiyonun geneli için turkuaz ve malahit renklerinin ağırlıkta olduğunu söylemek mümkün.
Koleksiyonda biraz daha aşağılara, boyna doğru ilerlediğimizde ise karşımıza rüzgâr ruhu olarak nitelenen pırlanta kolyelerden biri çıkıyor. Pırlantadan bir tüy gibi görünen kolye, boyunda ahenkli bir simetri duygusu yaratıyor. Benzer bir şekilde tasarlanan çift parmak yüzük de uçmak için bir salınım verecek gibi görünüyor. Bu iki tasarımın yanı sıra malahit, turkuaz ve sedef renklerinde armut kesim tasarlanmış kolyeler de koleksiyonun gökkuşağı canlılığındaki yanı oluşturuyor.
Messika ustalarının oniks taşından tasarladığı bir başka gerdanlık ise siyah rengin boyunda yarattığı bir gölge oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Oniks taşını saç mücevherleri, XXL küpeler ve kulak piercinglerinde de görüyoruz.
Messika by Kate Moss Opus 2 Koleksiyonu, Messika’nın podyumda sergilenen ilk mücevher koleksiyonu. Mücevherlerin Paris Moda Haftası’nda podyuma taşınma fikri ise Kate Moss’tan gelmiş. İngiliz modele göre mücevherlerin yürürken vücutta nasıl taşındığı görmek oldukça önemli, tıpkı bir Louis Vuitton ya da Versace defilesinde bir çantanın podyuma taşınması gibi.
Valérie Messika ve Kate Moss’un izleri kadar Messika mücevher zanaatkarlarının izleri de saç mücevherleri, küpeler ve kolyelerin karmaşık fakat kusursuz işçiliğinde görünür durumda. Pek çok kadın gibi bizler de bu ışıltılı oyunun üçüncü perdesini beklemedeyiz.
Paris Moda Haftası’nda tanıtılan koleksiyondan kareler:
