Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

İlkleri Başarmış Türk Kadınları

8 Mart 2024
İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Bugün Türkiye’de bir kadın istediği herhangi bir mesleği yapabilir. Ama bir zamanlar bu böyle değildi. Üstün bir çaba, emek göstermesi ve çevresindekilere kulak tıkaması gerektiriyordu. İşte her şeye ve herkese rağmen inatla hayal kuran, çabalayan ve bu hayalleriyle ilkleri başarmış Türk kadınlarını sizler için derledik.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Dilhan Eryurt

Dilhan Eryurt (1926-2012) – NASA’da Çalışan İlk Türk Kadın Astrofizikçi

En sevdiği derslerin başında matematik gelen Dilhan Eryurt, İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nü kazandı ve burada astrofizik alanıyla ilgilenmeye başladı. Matematik ve astrofizik tutkusunu birleştirmeyi düşündü ve üniversiteyi bitirince Astronomi Bölümü’nü açan Tevfik Okyar’ın asistanı oldu. Sonrasında Michigan Üniversitesi’ne geçen Eryurt, hedefine doğru adım adım ilerlerken Kanada’nın Nükleer Laboratuvarı’nda dünyaca ünlü astrofizikçi Prof. Alastair Cameron’la çalıştı. Türkiye’de bilgisayar yüzü dahi görmemiş biri olarak bu dönemde, bir bilgisayar programı yazdı. Indiana Üniversitesi’ne giderek Goethe Link Gözlemevi’nde yıldız modelleri üzerine çalıştı ve bu sayede NASA’ya bağlı Goddard Uzay Araştırma Enstitüsü’ndeki ilk Türk kadın oldu.

NASA’nın Apollo Projesi’yle Ay’a ilk inişin gerçekleşmesindeki önemli katkılarından dolayı kendisine Apollo Başarı Ödülü verildi. Türkiye’ye dönerek ODTÜ’de Astrofizik Ana Bilim Dalı’nı kuran Eryurt, tüm dünyada “güneşi zapt eden kadın” olarak anılıyor.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Afet İnan

Afet İnan (1908-1985) – İlk Kadın Tarih Profesörü

Eğitimini Türkiye’nin farklı şehirlerinde tamamlamak zorunda kalsa da Afet İnan, okumayı çok seviyordu. İzmir’de Redd-i İlhak Okulu’na öğretmen oldu ve burada Atatürk ile tanışması onun kaderini değiştirdi. Ondaki ışığı fark eden Atatürk, İnan’ı manevi kızı kabul etti. İsviçre’ye eğitime gittiği dönemde, yurtdışında Türklerle ilgili aktarılan bilginin ve tarihin yanlış oluşu onu çok üzdü ve bu durum kendisini bir şeyler yapmaya itti. Türkiye’ye dönüp bir yandan tarih dersleri verirken bir yandan da ileride ders kitabı olarak okutulacak “Medeni Bilgiler” gibi pek çok kitap yazdı. Kadınların seçme ve seçilme hakkı mücadelesinde başı çekti ve Halk Fırkası’nın ilk kadın azası oldu.

Türk Tarih Kurumu’nun kuruluşunda yer alan İnan, burada asbaşkanlık görevi üstlendi. Atatürk vefat edene kadar onunla birlikte tarih ve dil çalışmalarına katıldı. Yürüttüğü Alacahöyük’teki kazılarda Anadolu tarihine dair pek çok yeni bilgi ve değerli eser bulundu. Bunların en önemlilerinden biri Ankara’nın da amblemi olacak olan güneş kursuydu. Cenevre’ye giderek doktora tezini yazdı. Doçent ve profesör unvanlarını alarak Türkiye’nin ilk kadın tarih profesörü oldu. Unesco’da Türk Tarih Kurumu’nu temsil eden İnan, Türk tarihinde olduğu kadar Türkiye’deki kadın hakları çalışmalarında da büyük öneme sahip oldu.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Melahat Ruacan

Melahat Ruacan (1906-1974) – Dünyanın İlk Kadın Yargıtay Üyesi ve Hâkimi

Eğitim hayatı boyunca başarılı bir kız öğrenci olan Melahat Ruacan, Cumhuriyet’in kurulmasının ardından Hukuk Fakültesi’ne girmek için Ankara’ya taşındı. Daha fakülteye kaydını yaptırırken, “Hukukçu bir kadın görülmüş şey değil” diyen müdüre rağmen Ruacan, yolundan dönmedi ve Hukuk Fakültesi’nde okuyan ilk kadın oldu. Okulu birincilikle bitiren Ruacan’ın bir sonraki hedefi hâkimlikti ve bu kez gözünü diğer yargı kollarını da kapsayan en yüksek mahkeme olan Yargıtay’a dikmişti. Bu Türkiye’de olduğu kadar dünyada da bir ilkti. Melahat Ruacan, dünyanın ilk kadın Yargıtay Hâkimi oldu.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Sabiha Gürayman

Sabiha Gürayman (1910-2003) – İlk Türk Kadın İnşaat Mühendisi ve İlk Kadın Voleybolcusu

Bugünkü İTÜ, Sabiha Gürayman’ın zamanında Mühendis Mektebi’ydi ve kadınlar bu okula giremiyordu. Atatürk’ün emriyle kadınların da bu okula alınacağını duyan Gürayman, hızla kaydını yaptırmaya gitti. Sınıfta 350 öğrencinin sadece ikisi kadındı. Gürayman’la alay edenler, mühendisliğin özellikle de inşaat mühendisliğinin kadın işi olmadığını dile getirenler, önüne taş koyanlar çok oldu. Pes etmedi. Mezun olup ilk Türk kadın inşaat mühendisi unvanını aldı. Üstüne üstlük voleybol da oynuyordu ve bu konuda da geri durmayarak erkeklerle aynı takımda oyun oynadı. Böylelikle Türkiye’nin ilk kadın voleybolcusu da oldu. Fenerbahçe Voleybol Takımı, İstanbul Şampiyonu olduğu 1929 senesinde Gürayman, takımın kaptanıydı.

Ankara’da bir köprü yapımında çalışan Gürayman, köprünün inşası sırasında çevre halkı tarafından o kadar sevildi ve sayıldı ki köprünün ismi Sabiha Hanım’a ithafen “Kız Köprüsü” adını aldı. Ama onu asıl tüm dünyaya duyuran ve kendisinin de vefa borcum dediği Anıtkabir inşası oldu. Henüz 35 yaşında Anıtkabir İnşaatı Başmühendisi olan Sabiha Gürayman, o dönemde büyük ses getirdi. Bir Türk kadınının isterse elde edemeyeceği bir şey olmayacağını tüm dünyaya duyurdu.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Jülide Gülizar

Jülide Gülizar (1929-2011) – İlk Türk Kadın Haber Spikeri

Küçüklüğünde kekeme olan Gülizar, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmasına rağmen avukatlık yapmayı istemedi ve Ankara Radyosu’nda işe girdi. Türkiye’nin o yıllarda televizyon yayınları yapmaya başlamasıyla birlikte TRT’de ilk kadın haber spikeri olarak ekran karşısına geçti. İlk açık hava haber okuma, ilk naklen yayın, ilk röportaj gibi birçok ilklere imza atan Gülizar, otuz yıl boyunca TRT’de görev yaptı. Bir gün TRT Genel Müdürü kadın spikerlerin televizyona çıkmalarını yasaklayıp sadece radyoda haber sunmasına karar verince Jülide Gülizar, bunu protesto etti ve haberleri dahi okumayacağını bildirdi. Dönemin cumhurbaşkanı tarafından karar hemen değiştirildi. Jülide Gülizar kendinden sonra gelen kuşaklara Türkçe’yi doğru kullanma konusunda örnek olmasının yanı sıra birçok haber spikeri yetiştirdi.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Paris Pişmiş

Paris Pişmiş (1911-1999) – İlk Türk Kadın Matematikçi ve Astronomu

Ermeni asıllı bir ailenin çocuğu olan Paris Pişmiş, daha 5-6 yaşlarındayken ablasından baka baka okumayı söktü ve onun çözemediği matematik problemlerini yapmaya başladı. Türkçe, Ermenice, İngilizce ve Fransızca konuşabilen Pişmiş, lisede Almanca öğrendi. Matematik ve özellikle geometriye karşı özel bir ilgisi vardı. Üniversitede karma eğitim alacağını ve matematik okuyacağını ailesine söyleyince tartışma çıktı. “Kız kısmı matematik okumaz, hele bir de karma eğitimle!” diyen ailesini ve çevresini dinlemedi ve liseyi birincilikle bitirip üniversitenin Matematik Bölümü’ne kayıt yaptırdı.

İlk kadın matematikçi olarak tarihe geçen Pişmiş, o dönem Türkiye’ye gelen Alman astrofizikçi Prof. Freundlich’in de öğrencisi oldu. Gökbilimiyle tanışan Pişmiş, yıldızları ve galaksileri incelemeye başladı. “Galaksimizin Dönmesi” adlı tezi ile doktora unvanını alarak Harvard Gözlemevi’ne gitti. Türkiye’nin ilk gökbilimci kadını oldu. 1965 yılında 23 adet yıldız kümesi keşfetti ve bu yıldızlara Pişmiş’in kısaltılmışı “PIS” ismi verildi. Bu çalışmalarıyla uzay araştırmaları yapan birçok kadının önünü açtı.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Remziye Hisar

Remziye Hisar (1902-1991) – İlk Türk Kadın Kimyager

Henüz dokuz yaşındayken üç yıllık okulu bir yıl gibi bir sürede birincilikle bitiren ve liseye geçiş yapan Hisar, daha o dönemde kimyager olmaya karar vermişti. Üniversitede kimya bölümünü seçti. Bu bölüme kayıt yaptıran üç kız öğrenciden biriydi. Babasının evlilik baskısı yüzünden eğitimini yarıda bırakarak Bakü’ye öğretmenlik yapmaya gitti. Döndüğünde müdür ve edebiyat öğretmeni olarak çalışsa da kimya sevgisini içinden bir türlü atamadı ve 1923 yılında kimya eğitimini tamamlamak üzere Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’ne gitti. Burada dünyanın en önemli bilim kadınlarından biri olan Madam Curie’nin öğrencisi oldu. Doktorasının bitimine üç ay kala devlet bursu, “İki çocuklu kadın yapamaz” denilerek kesildi ama bunlar Remziye Hisar’ı durdurmaya yetmedi. On yıl sonunda Sorbonne Üniversitesi’nden doktora derecesiyle mezun olan ilk Türk kadını olmuştu.

Ülkesine döndüğünde İstanbul Üniversitesi, İTÜ gibi okullardaki kimya kürsülerinin başına geçti. Fransa’da “Officiel d’Academie” nişanını kazandı. 1991 yılında Tübitak Hizmet Ödülü’nü alan Remziye Hisar, bilim alanında çalışan birçok kadının rol modellerinden biri oldu.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Jale İnan

Jale İnan (1914-2001) – İlk Türk Kadın Arkeolog

Jale İnan’ın belki de en büyük şanslarından biri babasının Türkiye’nin ilk arkeologlarından Aziz Ogan olmasıydı. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin kurulmasında büyük emekleri olan babasıyla henüz çocukken gezilere, müzelere gitmesi, kazı alanlarında geçirdiği vakit, onun arkeoloji eğitimi almak üzere Almanya’ya gitmesine vesile oldu. Eğitiminden sonra ülkesine dönen İnan, özellikle Side ve Perge bölgelerinde önemli çalışmalar yürüterek oradaki tarihi eserlerin gün yüzüne çıkmasını sağladı.

Tarihi eserleri koruma ve ülke dışına kaçırılan eserlerin geri getirilmesi noktasında büyük faaliyetler gösterdi. Bunlardan en önemlilerinden biri Antalya Müzesi’ndeki Yorgun Herakles heykelidir. Heykel uzun yıllar sadece alt kısmıyla sergilenirken Prof. Jale İnan, üst kısmının ABD’ye kaçırıldığını keşfetti ve Türkiye’ye geri gönderilmesi için büyük çaba harcadı. Türkiye kültürel mirasının korunmasında büyük izler bırakan Jale İnan, bu alanda doldurulamaz bir yere sahip.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Sabire Aydemir

Sabire Aydemir (1910-1991) – İlk Türk Kadın Veteriner

Sabire Aydemir’in aslında ilk hedefi tıp doktoru olmaktı ama o hem hayvanları çok seviyordu hem de o dönemde Tıp Fakültesi’ne kız öğrencileri yatılı olarak kabul etmiyorlardı. Bu nedenle fikrini değiştirdi ve o sene ilk defa kadın öğrenci kabul edeceklerini duyuran Yüksek Ziraat Enstitüsü Baytar Fakültesi’ne gitti. Fakülteye başvuran ilk kız öğrenci olduğu gibi mezun olmayı başaran ilk 10 öğrenciden de biri oldu. Aydemir, asistanlıkla başlayan kariyerinde bakteriyolog veteriner hekim ve şef oldu. 1984 yılında TBMM tarafından kendisine “İlk Kadın Veteriner Hekim” unvanı, ödülü ve plaketi verildi.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Aliye Berger

Aliye Berger (1903-1974) – İlk Kadın Gravür Sanatçısı ve Ressam

Büyükada’da köklü bir aileye sahip olan Aliye Berger sanatçı olmak için doğmuş desek yeri. Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen ünlü yazar Cevat Şakir Kabaağaçlı abisi, ilk kadın ressamlardan Fahrelnisa Zeid de ablasıydı. Küçük yaşlarda çok iyi eğitimler alan Berger, eşinin ölümünün acısıyla başa çıkmanın yolunu gravür sanatında buldu. Ablasının yanına Londra’ya giden sanatçı orada tanınmış gravür sanatçısı John Buckland Wright’ın atölyesinde çalışmalar yürütmeye başladı. Türkiye’de henüz ne gravürü bilen, ne malzemelerini satan, ne de gravür için uygun bir mekân vardı. İstanbul’a döndüğünde matbaa makine parçalarının eklenmesiyle basit bir baskı makinesi oluşturan Berger, böylelikle Türkiye’nin ilk kadın gravür sanatçısı oldu.

1954 yılında Yapı Kredi Bankası’nın düzenlediği “İş ve İstihsal” isimli uluslararası resim yarışmasında “Güneşin Doğuşu” eseriyle birinci oldu. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinde sergiler açan Berger’in sanatla dolu bir hayatı oldu.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Cahide Sonku

Cahide Sonku (1916-1981) – İlk Türk Kadın Yönetmen

Ortaokul yıllarında oynadığı bir tiyatro oyununda peri kızını canlandırmasıyla sahneye ilk adımını atan Cahide Sonku, tiyatroyu tutkun derecesinde sevse de ailesinin eğitimler için ayıracak bir parası yoktu. Bir şirkette sekreter olarak işe başladı. Bir gün gazetede gördüğü bir ilan onun hayatının rotasını tamamen değiştirdi. Hem çalışıp hem de eğitim alabileceği bir imkân bulan Cahide Sonku’nun yolu Muhsin Ertuğrul’la işte burada kesişti.

İlk olarak “Yedi Köyün Zeynebi” oyununu oynadı. Ardından 1933 yılında “Söz Bir Allah Bir” isimli filmle başrolü alan Cahide Sonku, 1935’te Türkiye’nin ilk köy filmi olan “Aysel Bataklı Damın Kızı”nda çok sevildi ve Türkiye’nin ilk kadın yıldızı unvanını aldı. 1949’da “Fedakâr Ana” çekimleri esnasında yönetmen rahatsızlanıp ayrılınca Cahide Sonku kamera arkasına geçti. Böylelikle Türk sinemasındaki ilk kadın yönetmen oldu. Hemen Sonku Film’i kurdu. Çeşitli filmleri yönetti, Zeki Müren’in meşhur olmasını sağlayan “Beklenen Şarkı” filminin yapımcılığında yer alan Cahide Sonku, bir kadının sadece güzelliğiyle kamera önünde değil kamera arkasında da başarılı olabileceğini ispat etmişti.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Sabiha Gökçen

Sabiha Gökçen (1913-2001) – Dünyanın İlk Kadın Askeri Pilotu

Kendi kaderini kendi çizen Gökçen, henüz çocukken Bursa’ya Mustafa Kemal’in geleceğini duyunca ona ulaşmak için elinden ne geliyorsa yaptı. Okumak istiyordu ve imkânları son derece kısıtlıydı. Atatürk onu evlat edindi. Soyadı Kanunu sırasında Mustafa Kemal ileri görüşlülüğüyle Gökçen soyadını verdi. Uçaklara merakı vardı ve Türk Hava Kurumu tarafından verilen pilotaj kursuna katıldı. Uçuş eğitimini tamamlayan Gökçen, Türkiye’de uçan ilk kadın pilot oldu. Atatürk bu başarısının ardından onu Eskişehir Tayyare Mektebi’ne gönderdi. O dönemde kadınlar askeri okullara alınmazdı. Bu engeli de yıkan Sabiha Gökçen askeri pilot olarak çeşitli görev ve hizmetlerde bulundu, bir sürü ödül aldı.

Yalnızca Türkiye’de değil, dünyadaki ilk kadın askeri pilot olarak tarihe geçti. ABD’de “Dünya havacılık tarihine adını yazdırmış 20 havacı” listesinde yer aldı. Evlendiğinde eşine soyadını veren ilk kadın olarak Sabiha Gökçen, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde ilham kaynağı olmaya devam etti.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Safiye Ali

Safiye Ali (1894-1952) – İlk Türk Kadın Tıp Doktoru

Küçüklüğünden itibaren zekâsı ile herkesi şaşırtan Safiye Ali, doktor olmaya Balkan Harbi zamanında yaralıların tedavileriyle ilgilenirken karar verdi. Döneminde tıp fakültelerine kadın öğrenci alınmıyordu ancak Safiye Ali yılmadı ve bir çözüm yolu buldu. Dilini dahi bilmediği Almanya’ya Würzburg Üniversitesi’ne tıp okumaya gitti. Kadın ve Çocuk Hastalıkları konusunda uzmanlaştı ve buradan birincilikle mezun oldu. 1923 yılında ülkesine döndüğünde o artık Türkiye’nin ilk kadın tıp doktoruydu. Kendi muayenehanesini açtı ancak uzun dönem kadın diye kimse gelmedi. Süt Damlası Bakımevi’nde gönüllü çalışmalar yürüttü. Zayıf ve hasta çocuklara baktı. Amerikan Koleji’nde jinekoloji dersleri vererek kadınlara tıp eğitimi veren ilk kadın oldu. 58 yaşında yaşama veda eden Safiye Ali kısa ömrüne büyük başarılar sığdırdı.

İlkleri Başarmış Türk Kadınları
Selma Rıza Feraceli

Selma Rıza Feraceli (1872-1931) – İlk Türk Kadın Gazeteci

Tanzimat Dönemi’nde geçen çocukluğu dolayısıyla çok iyi Fransızcası olan Selma Rıza Feraceli, Jön Türkler’de yer alan abisinden etkilenerek onun yanına Paris’e gitti. Burada bir yandan Sorbonne Üniversitesi’nde eğitimler alırken bir yandan da hem Fransızca hem de Türkçe yayımlanan gazetelerde yazılar yazdı. İlk Türk kadın gazeteci olarak anıldı ve “Kardeşlik” adında bir roman yazdı. “Hanımlara Mahsus Gazete” ve “Kadınlar Dünyası” gibi gazete ve dergilerde yazılar yazan Feraceli, kadınların dil eğitimine önem verdi ve bu amaçla Türkiye’nin ilk yatılı kız lisesi olan, bugünkü adıyla Kandilli Lisesi’ni kurdu. Yaşamı boyunca fırsat eşitsizliğinin ve kadın haklarının savunuculuğunu yaptı.