Meme kanserini erken teşhis eden elektronik sutyen buluşuyla bir kez daha Türkiye’yi gururlandıran Prof. Dr. Canan Dağdeviren ve tarihe adını kazıyan Türk bilim kadınlarına minnetle.
1960’larda NASA’da görev yapan ilk Türk kadını olmasının yanı sıra güneşin ısı kaybettiğini kanıtlayan ilk bilim insanı Dilhan Eryurt; lepra (cüzzam) hastalığı konusundaki çalışmalarıyla Dünya Sağlık Örgütü’ne dahi danışmanlık yapmış Türkan Saylan, BM Gıda ve Tarım Örgütü’ne yıllarca başkanlık yapan antropolog Ayten Aydın, Marie Curie’nin bile peşinde koştuğu kimyager Remziye Hisar ve niceleri… Tarih, birçok Türk kadınının cinsiyet eşitsizliğinin, olanakların ve sınırların ötesine geçen başarılarıyla dolu.
CANAN DAĞDEVİREN
Genç yaşında sayısız başarıya imza atan ve dünya onun bu üstün başarılarını konuşurken dahi tevazuundan hiçbir şey kaybetmeyen Prof. Dr. Canan Dağdeviren, bir kez daha Türkiye’nin adını gururla okunacak haberler arasında geçirdi. Daha önce PZT MEH adı verilen pilsiz çalışan kalp çipi ve cilt kanserini erken teşhis eden cihazın buluşuyla gündeme gelen Dağdeviren, Massaschusetts Teknoloji Enstitüsü’nden ekibiyle altı yıldır üzerinde çalıştıkları elektronik sutyen projesini tamamladığını duyurdu. Herhangi bir operatöre gerek olmadan tüm memenin ultrason filmini birkaç saniyede çeken ve meme kanserini erken teşhis eden bu sutyen, kadın sağlığı alanında bir devrim niteliği taşıyor.
Instagram hesabından yaptığı açıklamayla 2015 yılında teyzesinin periyodik olarak kontrol edilmesine rağmen meme kanserine yakalandığını ve sadece altı ay hayatta kalabildiğini yazan Dağdeviren, projenin temellerinin teyzesinin son 12 gününde hasta yatağında atıldığını yazdı. İlk klinik çalışmasında başarısını kanıtlayan aletin asıl mucizesi ise birçok özelliği bir arada sunması. Meme, hem her açıdan taranıyor hem en küçük kistler dahi tespit edilebiliyor, hem de meme dokusunun sekiz cm derinliğine kadar inerek kaliteli bir görüntüleme sunuyor. Bu buluş milyonlarca kadının kaderini değiştirecek.
ÖZLEM TÜRECİ
Pandemi sürecinde bütün dünyanın konuştuğu isimlerden biri haline gelen Özlem Türeci, Rize kökenli cerrah babasının etkisiyle sağlık sektörüne aşina bir çocukluk geçirdi. Kariyeri boyunca kanser araştırmaları üzerine yoğunlaşan ve modifiye edilmiş genetik kodlarla bağışıklık sistemini kansere karşı güçlendirmeyi hedefleyen çalışmalar yapan Türeci, kendisi gibi immünolog ve bilim insanı eşi Uğur Şahin’le birlikte 2008 yılında tarihte çığır açan BioNTech firmasını kurdu. Firma uzun yıllar immünoterapi üzerine başarılı çalışmalar yapsa da adını 2020 yılında bütün dünyayı kasıp kavuran pandeminin ortasında verdikleri aşı müjdesiyle duyurdu. Sayısız ödüle sahip Türeci, 2021 yılında Forbes dergisinin “Dünyanın En Güçlü 100 Kadını” arasına girerken 2023’te de Uğur Şahin’le birlikte Time dergisinin “Dünyanın En Etkili 100 Kişisi” listesinde yer aldı.
ECE KAMAR
Son yılların en büyük tartışma konularından biri olan yapay zekanın etiği konusu üzerinde çalışmalar yapan Ece Kamar, bugün Microsoft’un Yapay Zeka, Mühendislik ve Araştırmada Etik alanındaki komitesinin teknik danışmanı olarak görev yapıyor. 1983 İzmir doğumlu Kamar, Sabancı Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği eğitimini bitirdikten sonra Harvard Üniversitesi’nde doktorasını tamamlamış ve Microsoft Lisansüstü Araştırma Bursu’nu kazanmıştı. Yapay zekanın sadece veriden beslenmemesi ve iyiye yönlendirilmesi için aralıksız çalışan Kamar, gelecek nesillerin kaderini belirleyecek yapay zekada eşitlik ve ahlak açısından kritik çalışmalarıyla ünlü.
YASEMİN ALANAY
Çocukluk döneminde yaşanan genetik hastalıklar üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Yasemin Değertekin Alanay’ın kariyeri sayısız başarıyla dolu. Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra eğitimine ve çalışmalarına bir süre Amerika’da devam eden Alanay, doçentlik ve profesörlük unvanlarının yanı sıra yan dal diploması alan ilk hekimler arasında. Ancak medyanın onu tanıması bu kişisel başarılarının ötesinde çocukluk döneminde kemik ve yüz gelişiminden sorumlu iki yeni gen türünü bilim literatürüne kazandırmasıyla oldu. Bugün Down Sendromu Derneği, Albinizm Derneği, European Society of Human Genetics (Avrupa İnsan Genetiği Derneği) yönetim kurullarında bulunan Albanay, sadece Türkiye’nin değil, global tıp dünyasının da başarılı isimlerinden. Albanay’ın kızı Deren Albanay ise 2023 yılında University of Pennysylvania’dan mezun oldu ve her yıl sadece 24 kişi kabul eden University of Southern California School of Cinematic Arts’ta yüksek lisans hakkı kazandı.
FERYAL ÖZEL
Dünya çok uzun zamandır onu tanır ve sayısız ödülle takdir ederken Türkiye onu ilk kez karadeliğin görüntülenmesini sağlayan bilim insanı olarak duydu. Oysa Feryal Özel, Üsküdar Amerikan Lisesi’yle başlayan eğitim hayatında inanılmaz başarılara imza atmış, CERN Araştırma Merkezi’nden Harvard Üniversitesi’ne uzanan dünyanın sayılı eğitim kurumunda çalışarak hedeflerini şekillendirmişti. Kara delik, nötron yıldızları, magnetarlar üzerine odaklanan Özel, bugün Amerika’da Arizona Üniversitesi’nde araştırmalarına devam ediyor ve NASA’da Astrofizik Komitesi Başkanlığı’nı yürütüyor.