Bu yıl Nobel, Pulitzer, Booker, PEN/Faulkner dâhil dünyanın en prestijli edebiyat ödüllerini kadın yazarlar kazandı.
2024’te Nobel’den Booker’a dek dünyanın en prestijli ödüllerine kadın yazarlar damga vurduysa haklı bir sebebi var elbette. Hayır, edebiyat dünyasında kadın yazarların ayak sesleri gümbür gümbür duyuluyor diye bir cümle kurmayacağım. Çünkü sadece sesleri ve her türlü iktidarı devirmeye ant içmiş sözleri değil, alışılmış kalıpları yerle bir eden politik söylemleri, taşlaşmış kalpleri parça pinçik eden kararlı duruşları; toplumsal normlara meydan okumaktaki, dile getirilemeyeni dile getirmekteki azimleriyle kadın yazarlar edebiyat sahnesini tüm güçleriyle dolduruyor.
Nobel Edebiyat Ödülü: Han Kang
Nobel Edebiyat Ödülü, tüm dünyada en ses getiren ama aynı zamanda eleştiri oklarına en fazla hedef olan ödül hiç kuşkusuz. Sıklıkla yapılan eleştirilerden biri Avrupalı ve Kuzey Amerikalı yazarlar çemberinden sıyrılamadan dar bir perspektifte kalması, diğeri de erkek egemenliğini kıramaması: Şimdiye kadar 119 kazanan arasında sadece 18’i kadın. Neyse ki bu yıl Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Güney Koreli yazar Han Kang oldu. Nobel Ödülleri açısından stratejik bir hamle diye nitelendirebilirsiniz, ama 53 yaşındaki Han edebi yetkinliği, yenilikçiliği, tabuları yıkmaktaki ustalığıyla unvanı sonuna kadar hak ediyor. Zaten ödülü kazanan ilk Asyalı kadın ve ikinci Koreli yazar olarak tarihe geçmeyi de başardı.
Kore’nin en iyi üniversitelerinden Yonsei Üniversitesi’nde Kore Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren Kang, 1990’lı yıllarda şiir ve kısa öyküler yayınlamaya başladı. İlk romanı A Love of Yeosu 1995’te yayımlandı. Güney Kore’deki başarı hanesine Kore Kurgu Ödülü, Yi Sang Edebiyat Ödülü Büyük Ödülü, Dong-in Edebiyat Ödülü ve Ho-Am Sanat Ödülü gibi birçok ödülü ekledikten sonra uluslararası edebiyat sahnesini sallamaya koyuldu. Han Kang’ın 2016 yılında Uluslararası Booker Ödülü’ne layık görülen Vejetaryen isimli romanı, Türkçe’de en fazla tanınan kitabı. Roman, et yemeyi reddetmeye başlayan Yeong-hye’nin orta sınıf Seul toplumunun sosyal dinamiklerini alt üst edişini anlatıyor. Türkçe’de yayımlanan son romanı, Prix Mėdicis ve Prix Femina ödüllü Veda Etmiyorum ise üç kadının bakış açısından Güney Kore tarihinin karanlık dönemlerini yansıtıyor.
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, Nobel Edebiyat Ödülü duyurusunda Kang’ı “tarihsel travmalarla ve görünmez kurallarla yüzleşmekte ve her eserinde insan yaşamının kırılganlığını gözler önüne sermektedir. Beden ve ruh, yaşayanlar ve ölüler arasındaki bağlantılar konusunda eşsiz bir farkındalığa sahip olan Kang, şiirsel ve deneysel üslubuyla çağdaş düzyazıda bir yenilikçi haline gelmiştir” sözleriyle tanımladı. (2023 Nobel Edebiyat Ödülü: Jon Fosse)
Miss Netherlands: Güzellik Yarışmaları Olmazsa Ne Yaparız?
21. Yüzyılın En İyi 100 Kitabı
Mutlaka Okumanız Gereken Edebiyat Klasikleri
Booker Ödülü: Samantha Harvey
1969’dan beri İngiliz Milletler Topluluğu ve İrlanda Cumhuriyeti vatandaşları tarafından İngilizce yazılmış kitaplara verilen Booker Ödülü’ne Orbital adlı kitabıyla İngiliz yazar Samantha Harvey layık görüldü (Aslına bakarsanız bu yıl beş kadın ve bir erkek yazarla Booker’ın kısa listesi, ödülün tarihinde en fazla kadın yazarın yer aldığı liste oldu). York ve Sheffield Üniversiteleri’nde felsefe okuduktan sonra doktorasını yaratıcı yazarlık üzerine yapan ve halen Bath Spa Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık eğitimleri veren 1975 doğumlu yazarın, Orbital haricinde beş kitabı var: Wilderness (2009), All is Song (2012), Dear Thief (2015) ve The Western Wind (2018) isimli romanlar ve The Shapeless Unease: A Year of Not Sleeping isimli deneme kitabı.
Booker jürisi “mahrumiyet, yalnızlık ve görev duygusundan yorgun düşmüş bir halde” yörüngede seyrüsefer eden altı astronotun “Dünya’nın ihtişamını gözlemlemesini” anlatan Orbital’i “gezegenimize yazılmış bir aşk mektubu” sözleriyle kutsadı. Cep telefonu dâhil dijital dünyanın nimetlerinden uzak duran, İngiliz taşrasında 16’ncı yüzyıldan kalma bir köy evinde yaşayan ve hatta “Bu neslin Virginia Woolf’u” diye nitelendirilen Harvey ise şöyle diyor Orbital için: “Dünya’nın güzelliğini kutlamak istedim, ama ona yaptıklarımız yüzünden bir çeşit keder duygusu ya da kayıp sancısıyla.” Meraklısına not: Yazarın kitaplarını çok yakında Türkçe’de okuyabileceğiz. (2023 Booker Ödülü: Peygamber Şarkısı / Paul Lynch)
Hugo Ödülü: Emily Tesh
Fantastik ve bilim kurgu alanında en prestijli ödül olarak kabul edilen Hugo Ödülü’ne bu yıl neredeyse her kategoride kadınlar damga vurdu: En İyi Roman kategorisinin kazananı Some Desperate Glory adlı kitabıyla Emily Tesh’ti. Üstelik Some Desperate Glory, Londra’da doğup büyüyen ve yaşadığı Hertfordshire’da zamanını okul çocuklarına Latince ve Antik Yunanca öğreterek geçiren Tesh’in ilk kitabı. Listenin devamına gelince… En İyi Novella: Thornhedge / T. Kingfisher (Ursula Vernon); En İyi Kısa Roman: The Year Without Sunshine / Naomi Kritzer; En İyi Kısa Hikâye: Better Living Through Algorithms / Naomi Kritzer; En İyi Seri: Imperial Radch / Ann Leckie.
Pulitzer Ödülü: Jayne Anne Phillips
Amerika’nın en önemli ve saygın ödülü kabul edilen Pulitzer, 1917’den beri Columbia Üniversitesi tarafından gazetecilik, edebiyat ve müzik gibi alanlarda veriliyor. 21 ayrı kategoriden biri olan En İyi Kurgu Kitap Ödülü’nün bu yılki sahibi ise Night Watch ile 1952 doğumlu Jayne Anne Phillips. Night Watch’un satırlarında İç Savaş’ın ardından Batı Virginia’daki Trans-Allegheny Akıl Hastanesi’nde ağır yaralı bir Federasyon askeri ile 12 yaşında bir kız çocuğu ve uzun süre bir Konfederasyon askeri tarafından istismar edilmiş annesinin iyileşmek için verdikleri mücadele gizli.
Batı Virginia’nın küçük Buckhannon kasabasında doğup büyüyen, Batı Virginia Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Iowa Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlayan Philips, Harvard dâhil birçok üniversitede dersler verdi. Halen Rutgers Üniversitesi-Newark Yaratıcı Yazarlık Güzel Sanatlar Yüksek Lisans Programı’nın kurucusu ve direktörü. Black Tickets, Machine Dreams, Fast Lanes, Shelter, MotherKind gibi 12 dilde yayımlanan – ama henüz Türkçe’de hiç yayımlanmayan – ve istismar, alkolizm gibi sorunları ele alan romanları eyalet tarihinin farklı zamanlarında Batı Virginia’da geçiyor: “Annemin ve onun annesinin hayatına dair hikâyelerle büyüdüm. Ve bu hikâyeler daima politik olaylarla bağlantılıydı. İç Savaş. Buhran. İkinci Dünya Savaşı…” (2023 Pulitzer Kurgu Ödülü’nü bir erkek ve bir kadın yazar paylaştı: Trust / Hernan Diaz ve Demon Copperhead / Barbara Kingsolver)
Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü: Ananda Devi
1970 yılından beri iki yılda bir verilen Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü, ABD’nin ilk uluslararası edebiyat ödülü ve edebiyatçılar şair, romancı ya da oyun yazarı diye ayrıştırılmadan tıpkı Nobel gibi tek bir eserleri için değil, tüm çalışmaları için ödüllendiriliyor. “Amerikan Nobel”i diye de adlandırılan Neustadt’ın ödül listesinde Gabriel García Márquez (1972), Octavio Paz (1982), Max Frisch (1986) dâhil erkek yazarların egemenliği tartışılmaz. Ama bu yıl 1957’de Mauritius’un Trois-Boutiques köyünde doğan Hint kökenli Ananda Devi, Neustadt’ı kaptı. Genellikle Fransızca yazan Devi, Londra’daki School of Oriental and African Studies’te Sosyal Antropoloji alanında doktora yaptı.
İlk öykü kitabı Solstices 1977’de, ilk romanı Rue la Poudrière 1989’da yayımlandı. Şiddet, modern toplumun ikiyüzlülüğü, kadınlık halleri gibi temaları derinlemesine işleyen Devi’nin kitaplarında dinle, kimlikle, insanın zalimliğiyle sıkışmış karakterler boy gösteriyor. 2024’te Fransız Hükümeti tarafından Chevalier des Arts et des Lettres unvanı ile de onurlandırıldı. Öte yandan Devi’nin Türkçe’ye çevrilmiş bir eserine henüz rastlanmadı. (2023 Neustadt Uluslararası Edebiyat Ödülü: Boubacar Boris Diop)
Uluslararası Booker Ödülü: Jenny Erpenbeck
Booker Ödülü’nü tamamlayacak biçimde 2005’ten beri uluslararası mecrada İngilizce’ye çevrilip İngiltere ve İrlanda’da yayımlanan kitapların yazarlarına ve çevirmenlere verilen Uluslararası Booker Ödülü’ne 2024’te Kairos adlı romanıyla Jenny Erpenbeck ve kitabı İngilizce’ye çeviren Michael Hofmann layık görüldü. Türkçe’de de yayımlanan ve Türk okurlarının teveccühünü kazanan Kairos, Avrupa tarihinin en dramatik dönemlerinden birinde, iki kutuplu dünyanın sonunu getirecek ayaklanmaya doğru koşan Doğu Berlin’de Katharina ile Hans’ın toksik bir ilişki yumağına dönüşen aşklarına mercek tutuyor.
Erpenbeck de 1967’de Doğu Berlin’de doğdu ve hâlâ Berlin’de yaşıyor zaten. Berlin Humboldt Üniversitesi’nde tiyatro; Hanns Eisler Müzik Yüksekokulu’nda da müzik tiyatrosu yönetmenliği eğitimi aldı. 2008’de yayımladığı ilk romanı Gölün Sırrı’yla dikkat çekti. Ardından 2012’de Bütün Günlerin Akşamı, 2015’te ise Gidiyor, Gitti, Gitmiş geldi ve eserleri bugüne dek otuzu aşkın dile çevrildi. (2023 Uluslararası Booker Ödülü: Georgi Gospodinov / Time Shelter – Çevirmen: Angela Rodel)
PEN/Faulkner Ödülü: Claire Jimenez
PEN/Faulkner Vakfı 1981’den beri edebiyat sahnesinde Amerikan vatandaşları, Green Card ya da Amerika’da daimi oturum sahipleri arasından belirlediği yılın en iyi kurmaca eserini ödüllendiriyor. Ödülü 2024’te What Happened to Ruthy Ramirez adlı kitabıyla, New York’ta büyüyen Porto Rikolu Claire Jimenez kazandı. Vanderbilt Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan ve 2022’de Nebraska-Lincoln Üniversitesi’nden etnik çalışmalar ve dijital beşeri bilimler alanında doktora derecesi alan Jimenez, Güney Carolina Üniversitesi’nde ders veriyor. “Bu hikâyeyi on yıl önce yazmaya başladım; Porto Rikolu bir kızın Staten Island’da ortadan kaybolması ve ailesinde onu aramayı bırakamayan kadınlar hakkında garip bir hikâye. Sadece kayıp bir kızla ilgili değil, kayıp hikâyelerle de ilgili” diye anlatıyor romanını. (2023 PEN/Faulkner Ödülü: Kazkafanın Kitabı / Yiyun Li)