Amerikalı yazar Mark Twain’in yaşamının son iki senesini geçirdiği Connecticut’taki evi Stormfield yeni sahiplerini bekliyor. Odalarında bir yazarın anılarının olduğu bir evden daha iyi mülk ne olabilir ki?
Fotoğraflar: Bernadette Queenan
Hava Çekimleri: Aerial 360 Solutions
Çocukluğumuzun biricik Tom Sawyer’in Maceraları romanın yazarı Mark Twain’in kaleme aldığı son eseri 1909’da yayımlanan Bir Kesitle – Kaptan Stormfield’ın Cenneti Ziyareti öyküsüydü. Twain, öyküyü yayımlandıktan yaklaşık bir sene sonra 1910’da Connecticut’taki evinde hayata gözlerini yumdu. 74 yaşındaydı ve 1906’da yazmaya başladığı otobiyografisini henüz bitirmemişti. Hayat bu ya, çoğu zaman tamamlamak mümkün olmaz, son sayfalar yarım kalır. Bize de yazarın yemyeşil bir ormanın içerisine konumlanmış, sarı malikânesinde hâlâ yaşam öyküsünü yazdığını düşlemek veyahut ondan kalan anılar arasında gezinmek düşer.
Twain’in yaşamının son iki yılını geçirdiği ve Stormfield adını verdiği 6.300 metrekarelik ev, 28 dönümlük bir arazi üzerinde kurulmuş. Yazar için özel olan yanı ise Akdeniz seyahatleri sırasında görüp de çok sevdiği Toskana villaları tarzında inşa edilmiş olması. Bu geniş ev, dört yatak odası ve sekiz banyoya sahip. Evi çevreleyen ve Twain’in de hayran olduğu muhteşem doğası da cabası.
Yazarın ölümünden sonra Stormfield, büyük bir yangında epeyce hasar almış, fakat 1925’te orijinaline uygun bir şekilde yenilenmiş. Yenilenen ev, yine dört yatak odası ve altı banyoya, geniş misafir odalarına ve büyükçe bir mutfağa sahip.
Söz konusu bir yazarın evi olunca gezintiye evin kütüphanesiyle başlıyoruz: Ufak bir iç kameriye gibi salondan girilen kütüphane, evin bir önceki sahibinin bir yazar olduğun tam anlamıyla hissettiriyor.
Kütüphanenin açıldığı salon, büyük camlar sayesinde oldukça güneş alıyor. Döşemelerinde ahşabın hâkim olduğu salonun en şık yanı ise el işlemesi tavanı. Twain’in yerinde olsam kimi zamana tavana bakmaya dalmaktan yazmayı unuturdum sanıyorum. Arka bahçeyi gören Fransız camlarıyla yemek odası da oldukça ferah. Hatta krem fayansları ve açık renkteki duvarıyla salona göre epeyce açık bir alan.
Açık mutfağın görünümü de evin diğer alanları gibi oldukça aydınlık ve ferah. Mutfağın ahşap ada tezgahına bir de yuvarlak bir yemek masası eşlik ediyor, elbette ki ahşaptan.
Yatak odasına geldiğimizde de oldukça geniş bir alanla karşılaşıyoruz. Yeşil tonlarındaki mobilya ve kumaşlarla dekore edilmiş yatak odasının manzarası ise yemyeşil bir ağaç topluluğu.
Banyolar diğer kısımlara nazaran 21. yüzyıla daha uyumlu bir şekilde modern bir havada tasarlanmış. Beyazın hâkim olduğu fayans ve taşlara lacivert renkteki iki lavabo eşlik ediyor.
Terasa geldiğimizde ise, bilmem söylememe gerek var mı, yemyeşil bir doğa manzarası bizleri karşılıyor.
Bahçedeki natürel görünümlü ısıtmalı havuz ve şirin bir kulübeyi andıran üç arabalık garaj da evin diğer alanları arasında.
Tüm evi gezdikten sonra kapıyı kapatıp çıkarken sizin de aklınız Stormfield malikânesinde -ki belki de kaptan Stormfield’ın ziyaret ettiği cennet burasıdır- kaldıysa şanslısınız ki ev Sotheby’s’in satış listesinde. Evin fiyatı 4,2 milyon dolar, Mark Twain’in ardında bıraktığı anılar ise paha biçilmez…