1932’den bu yana Olimpiyatlar’da resmi zaman tutuculuğu görevini üstlenen Omega, 2024 Paris Yaz Olimpiyatları’nda 32. defa bu heyecana ortak olmak için gün sayıyor. İsviçreli saat markası, 32 spor dalına yayılan 329 olimpik etkinliğin tümünde en heyecanlı hayallerin kaydını tutacak. 90 yılı aşkın deneyimi ve bugüne kadar en gelişmiş teknolojileriyle Paris’te hazır bulunacak Omega’nın Olimpiyat sahnesindeki hikâyesinde bir yolculuğa çıkıyoruz.
Neredeyse yüz yıl öncesine dayanan bu yolculuk, Omega’nın 1932 Los Angeles Yaz Olimpiyatları’nın resmi zaman tutucusu olmasıyla başladı. Olimpiyat tarihinin resmi olarak ilk zaman tutucusu olan Omega, o sene yalnızca bir saat ustasıyla 14 spor dalındaki 117 etkinliği zamanlamak için Los Angeles’taydı. 1932’de Biel’den Los Angeles’a saniyenin 1/10’unu ölçebilen 30 kronometre ile giden saat ustasıyla başlayan bu yolculuk, yüz yıl boyunca yanacak meşalenin ilk kıvılcımlarıydı.
“1932 Los Angeles Yaz Olimpiyatları bir ilke daha ev sahipliği yapıyordu. Olimpiyat tarihinde ilk kez ödül podyumu kullanılmış, çift altın madalya kazanan Jack Shea, podyuma ayak basan ilk olimpik olmuştu.”
Markanın bir sonraki durağı Berlin oldu. 1936 Kış Olimpiyatları’nda 185 Omega kronometresi oyunlara eşlik ediyordu. Omega o sene kayak yarışlarında, başlangıç ve bitiş noktalarında olmak üzere iki kronograf kullanarak yeni bir yöntem denemişti. İlerleyen yıllarda Olimpiyatlar, İkinci Dünya Savaşı nedeniyle on iki sene düzenlenemedi. Uzun bir aranın ardından 1948’de Londra’da Yaz Olimpiyatları gerçekleştirildi. Omega’nın Londra Yaz Olimpiyatları’na katkısı ilk kez kullanılan fotofiniş kamerası oldu. Yarışmacıların bitiş çizgisini geçtiği anı kaydeden fotofiniş kameraları, Olimpiyatlar’daki zaman ölçümü için tarihi olaylardan biriydi. Bir sonraki Olimpiyat sayfası, 1952 Helsinki Olimpiyatları’nda açıldı: Omega, sonuçları anında yazdırabilen elektronik bir kronografla yarışlarda boy gösterdi.
“Omega, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Britanya ordusuna ve müttefik kuvvetlerine askeri kullanım amaçlı saatler tedarik etmiş, bu yıllarda zaman ölçme üzerindeki teknolojik çalışmaları da yoğunlaşmıştı.”
Omega’nın yarışlarda zaman ölçümüne katkı sağladığı yenilikler ilerleyen yıllarda da devam etti. Roma’da düzenlenen 1960 Yaz Olimpiyatları’nda ilk defa büyük elektronik skor tahtaları kullanıldı. Zaman tutuculara talep arttığı için Omega’nın görevlendirdiği personel sayısı üç katına çıktı. 1964’te Omega ilk kez performanslarda geçen süreleri televizyon ekranlarının altında gösterebildi. Omegascope adı verilen bu teknoloji sayesinde oyun alanının dışındaki izleyiciler de yarışlarla ilgili hızlı ve doğru bilgiler almaya başladı. Bu yenilikle birlikte “gerçek zamanlı” spor haberciliği konsepti başlamış oldu.
1968 Meksika Yaz Olimpiyatları’nda marka tamamen elektronik saat uygulamasına geçti. Güncellenen Omegascope sayesinde yarış ayrıntıları televizyon ekranlarına yansıtılırken sporcuların isimleri, gerçek zamanlı süreler, tur süreleri ve hız verileri detaylıca sunuldu. O sene yüzme yarışlarında zamanı tutmak için dokunmatik pedler kullanıldı. Havuzun duvarına yerleştirilen pedlere yüzücü eliyle dokunduğu vakit zamanlama sona eriyordu. 1968 Meksika Yaz Olimpiyatları, tüm yarışlarda elektronik zaman ölçüm aletlerinin kullanıldığı ilk Olimpiyatlar oldu.
“1968 Meksika Yaz Olimpiyatları’nda 8,9 metrelik tarihi atlayışla uzun atlamada bir tarihi rekora imza atıldı. Amerikalı atlet Mike Powell’ın rekoru 1991 Tokyo Dünya Atletizm Şampiyonası’na kadar geçilemedi.”
1976 Montreal Yaz Olimpiyatları’nda henüz 14 yaşındaki atlet, kadın spor tarihinde ender rastlanan bir başarıya imza atarak tam skor olan 10 puanı elde ettiğinde sonucu Omega’nın yeni skor tahtaları gösteriyordu. New York’ta düzenlenen 1980 Kış Olimpiyatları, Amerikan ve Sovyetler Birliği’nin hokey takımlarının meşhur karşılaşmasına ev sahipliği yapmıştı. Ancak 1980 Kış Olimpiyatları’nın bir diğer kahramanı ise Omega’nın tanıttığı Game-O-Matic teknolojisiydi. Bu yeni sistem, bir sporcu bitiş çizgisini geçer geçmez sporcunun sıralamasını anında hesaplayıp gösterebiliyordu. 1984 Los Angeles Olimpiyatları’nda da Omega çeşitli yenilikler tanıttı, yüzme ve atletizmde kullanılan basınca duyarlı başlangıç dedektörleri bu yenilikler arasındaydı.
1992 Barselona Yaz Olimpiyatları’nda kullanılan yeni fotofiniş kamerası saniyenin 1/1000’ini ölçebiliyordu. O sene Alman atlet Olaf Zinke, 0,01 saniyelik bir farkla sürat pateninde altın madalyayı kazandı. Hassasiyetteki bu yenilik, zaman ölçümünde büyük bir adım olarak Olimpiyat sahnesindeki yerini aldı. 2006 Turin Kış Olimpiyatları’nda sürat pateni takım takip yarışlarında kullanılan sinyal aktarıcılar, sporcuların bileklerine takıldı. Radyo sinyallerini alabilen ve gönderebilen bu cihazlar sayesinde spesifik zaman ölçümleri yakalanabildi. 2010 Kış Olimpiyatları’nda başlangıç tabancasının teknolojisi güncellenerek geliştirildi.
Milenyumda da Omega’nın Olimpiyatlar’a zaman ölçümünde sunduğu katkılar devam etti. Yarışların bitiş çizgisine yerleştirilen Scan’O’Vision MYRIA fotofiniş kameralarıyla saniyede 10.000 adede kadar kaydedilen dijital görüntülerle sıralamada en net verilere ulaşıldı. Kullanılan kronometreler de değişti; Quantum süreölçer sayesinde saniyeler elektronik olarak hesaplanmaya başlandı. Bu sayede saniyenin milyonda biri hassasiyetinde ölçümler yapılıyor.
2020 Tokyo Kış Olimpiyatları’nda marka, 400 tonluk ekipman, 350 skor tahtası, 85 halka açık skor tahtası ve 200 kilometrelik kablo gibi çeşitli teknolojilerle Olimpiyatlar’a katkı sağladı. Bu sene 2024 Paris Yaz Olimpiyatları’nda ise sahada 550 profesyonel, 900 eğitimli gönüllü yer alırken 350 ton ekipman, 350 spor dalına özel skor tahtası, 85 genel skor tahtası ve 200 kilometrelik kablo ve optik fiberle katkı sağlayacak. Omega’nın ayrıca 2024 Paris Yaz Olimpiyatları’na özel de yenilikleri var.
2024 Paris Yaz Olimpiyatları, birbirinden heyecanlı yarışların yanı sıra Omega’nın modern zaman tutuculuğu alanındaki yeni atımlarına da ev sahipliği yapacak. Hassasiyet ve performans standartlarını yükselten Omega; altın, gümüş ve bronz madalyaları birbirinden ayıran derecelerle ölçmekle kalmayıp her bir etkinliğin nasıl kazanıldığını ya da kaybedildiğini net olarak ortaya koyan derinlikli verileri de seyirciyle buluşturacak. Nasıl ki Olimpiyatlar’da her zaman “daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü” mottosuyla yola çıkılıyorsa, Omega da zaman ölçümünde hep daha iyisini hedefleyerek yarışlarda yerini alıyor olacak.
Markanın 90 yılı aşkın Olimpiyat deneyimiyle bu sene yeni nesil bir fotofiniş teknolojisi sunuluyor. Yeni Scan‘O’Vision Ultimate, 40.000 adede kadar dijital görüntü yakalayabiliyor. (Bir önceki nesil fotofiniş kamerası 10.000 adede kadar görüntü yakalayabiliyordu.) Marka ayrıca oyunlar boyunca sporcuları ve nesneleri, yapay zeka modellerinden beslenen tek veya çoklu Computer Vision kamera sistemlerinden faydalanıyor. Kritik anları yakalayacak olan bu sistem, derinlikli spor analizlerine imkân tanıyacak.
2024 Paris Yaz Olimpiyatları’nda Omega Ekipmanları
Elektronik Çıkış Tabancası
Çıkış Blokları
Quantum Zamanlayıcı
Fotohücre Teknolojisi
Dokunma Panelleri
Işıklı Gösterge
Yüksek Çözünürlüklü Skorbordlar
Hareket Sensörü
90 yılı aşkın bir süredir, Olimpiyat Oyunları’nda ilk kez ödül podyumu kullanıldığında, 14 yaşındaki genç bir atlet tam skoru elde ettiğinde ya da Amerikan ve Sovyet takımı buz üstünde kıyasıya rekabet ederek dünya tarihine geçen bir karşılaşmaya imza attığında geçen zamanı Omega ölçüyordu. 2024 Paris Yaz Olimpiyatları’nda da devam edecek bu miras, 2032’ye kadar süreceği resmi olarak açıklanmıştı. 2032’de 35. defa Olimpiyatlar’ın resmi zaman tutuculuğunu üstlenecek Omega, bu mirasın 100. yılını kutluyor olacak. Bizlerse ekranlarımız başında yarışların en nefes kesici anlarında heyecanlanırken bu yüzyıllara dayanan mirasın bir parçasının Omega olduğunu bileceğiz. Tıpkı en unutulmaz anlarda dakikaları sayarken bileğimizde bir Omega olduğu gibi.
Bonus!
Omega’nın Paris Olimpiyatları Saatleri
Omega Speedmaster Chronoscope
Speedmaster serisine 2021’de eklenen Chronoscope, iki alt kadranı, kadran ortasında iç içe geçmiş ölçekleriyle beklenmedik fakat beğenilen bir Speedmaster modeli olmuştu. Chronoscope serisi, Olimpiyat Oyunları için tasarlanan dört yeni modelle genişletildi. 43 mm çapındaki dört referans, çelik bilezik ya da kayışla tamamlanan çelik kasada ya da altın bilezik ve kayışla tamamlanan 18 ayar Moonshine altın kasada sunuluyor.
Omega Seamaster Diver 300M Paris 2024
Tasarımıyla Paris Olimpiyatları’na atıfta bulunan Seamaster Diver 300M, 42 mm çapında paslanmaz çelik kasada geliyor. 300 metreye kadar suya dayanıklı modelin bezeli, 18 ayar Moonshine Gold ile tasarlanmış. Saniye ibresi, Paris Olimpiyatları’nın logosuyla sunuluyor. Kasa arkasında da altın madalyon ve Paris 2024 oyunlarının logosu yer alıyor.