
Mercedes-AMG’nin gelecek yıllardaki performans canavarlarının nasıl görüneceğini merak ediyorsanız CONCEPT AMG GT XX’e bakın.
Mercedes-Benz’in yeni türdeki enerji kaynaklarını kullanarak yaptığı yüksek performanslı konsept otomobillerde genellikle turuncu renk kullanımına alışkınız. Mercedes-AMG CONCEPT AMG GT XX’te gördüğümüz “Sunset Beam Orange” da bu duruma istisna değil. Pek çok özelliğiyle geleceğin elektrikli hiper otomobiller veya GT’lerinin nasıl olacağına dair bu değişik görünümlü kavram otomobilinde gizli.
Neden böyle bir konsept?
CONCEPT AMG GT XX, Mercedes-AMG’nin yakın dönemde yollara çıkarmayı düşündüğü dört kapılı seri üretim spor otomobili hakkında tüyolar veriyor. Sıfırdan geliştirilen üç eksenel akışlı motor ve yüksek performanslı bataryayla yepyeni bir performans boyutunun sağlaması hedefleniyor. Yüksek performanslı AMG Elektrik Mimarisi (AMG.EA) temelinde geliştirilecek yeni nesil çok sayıda seri üretim temelde bu platformda olacak.

En iyiler bir araya geldi!
Mercedes-Benz’in Sindelfingen ve Untertürkheim’daki tesislerinden Affalterbach’taki Mercedes-AMG’ye, İngiltere’deki YASA’dan Brixworth’teki Mercedes-AMG High Performance Powertrains’teki Formula 1 aktarma organları uzmanlarına kadar markanın tüm imkanları CONCEPT AMG GT XX için seferber edildi. Yenilikçi elektrik motorlar, kompakt bir pakette araca yerleştiriliyor ve toplamda 1.000 kW yani yaklaşık 1.360 beygir gücüne ulaşıyor. 2026 yılından itibaren Mercedes-AMG’nin seri üretim araçlarına yerleştireceği bu elektrikli altyapıyla 360 km/s üzerindeki hızlara ulaşılabilecek.
Çok özel bir boya tekniği: MBUX Fluid Light boya
CONCEPT AMG GT XX’te kullanılan özel turuncu renk, ışıldayan boya bölümlerinden oluşuyor. Ar-Ge uzmanları “elektrolüminesans” teknolojisini kullanarak özel renk pigmentlerinin alternatif akıma maruz kaldığında ışık yaymasını sağladılar. Karanlıkta açıkça fark edilen parlak bir boya kaplaması elde edildi. Bu boya sistemi, birden fazla iletken ve yalıtkan katmandan oluşuyor. Mercedes-AMG, bu boyayı Nürburgring’teki 24 saat yarışında bir GT3 yarış otomobili üzerinde de başarıyla test etmişti.

Şarjın dolduğunu haber veriyor!
CONCEPT AMG GT XX’deki arka aydınlatma grubu ve marşpiyelerinden ne kadar şarj olabildiği izlenebiliyor. 850 kW seviyesinde şarj çekebilen sistem sayesinde yaklaşık 5 dakikada 400 km’lik menzil için bataryalar doldurulabiliyor. 0.198 cD’lik aerodinamik katsayısıyla da enerji verimliliğinin ne derece önemli olduğunu kanıtlıyor.
Aerodinamik kaygılar, jantlarda yeni patent aldırttı
Maksimum menzil için aerodinami ya da iyi görünüm için boyutları büyütmek gibi jantlara dair tüm kaygılar, patenti yeni alınan “Aero Wheel” tasarımı sayesinde tek bir potada eritiliyor. Dünyada bir ilk olan hareketli jantlar, 21 inç boyutunda ve 5 kollu dövme alüminyumdan üretiliyor. Her bir kolun boş kısımlarında hareketli kapaklar yer alıyor. Kapaklar tamamen kapalı olduğunda jant neredeyse dümdüz oluyor ve aerodinamiyi destekliyor. Frenlerin aşırı ısınması ve soğutulması gereken durumlardaysa sensörler devreye giriyor ve bu kapaklar açılarak soğuk hava akışını düzenliyorlar. Bu teknik ayrıca aracın yere basma kuvvetinde de katkı sağlıyor. Kapakları açıp kapatan minik jeneratör ise jant göbeğinde yer alıyor ve kinetik enerjiden gücünü sağlayarak kendi enerjisini kullanıyor.

Labfiber malzemelere merhaba deyin!
İçeriye adım atıldığında Labfiber malzemeler göze çarpıyor. Bu, biyoteknoloji temelli yenilikçi malzemeler, deri ya da ipek gibi malzemelere alternatif oluşturuyor. Deri döşemeye alternatif olan Labfiber deri, Amerikan biyo-tasarım girişimi Modern Meadow ile yürütülen özel ve yoğun bir geliştirme ortaklığının ürünü ve otomotiv sektöründe bir ilk. Geri dönüştürülmüş kauçuk, bitkisel proteinler ve biyopolimerlerin birleşiminden oluşuyor. Labfiber Biyotek Deri Alternatifi, deride bulunan kolajenlerin temel özelliklerini taklit ediyor. Ayrıca nubuk, düz deri veya süet yüzey kaplamaları gibi farklı dokularla ve geniş bir renk yelpazesiyle üretilebiliyor.
Eski yarış lastikleri otomobil malzemesi oluyor
Kimyasal geri dönüşüm yöntemleri sayesinde eski lastikler ve tarımsal atıklardan elde edilen sertifikalı biyometan kullanılarak piroliz yağı üretiliyor. CONCEPT AMG GT XX’te ise AMG GT3 özel yarış araçlarında gerçekten kullanılmış yarış lastiklerindeki piroliz yağı kullanıldı. Bu yağ daha sonra, kütle dengesi yöntemine uygun olarak plastik elyaflara dönüştürülüyor. Elde edilen bu mikro elyaflar, bir ön ürün olarak kullanılıyor ve içine bitkisel proteinlerle biyolojik bazlı polimerler ekleniyor.
Bu yenilikçi malzeme kombinasyonu, yapay deriden farklı olarak gerçek deriye benzer bir yapıya sahip ve yeniden tabaklama işlemlerinde gerçek deri gibi işlenebiliyor. Sonuçta nubuk gibi yüksek kaliteli bir dokuya ve doğal yaşlanma özelliklerine de sahip olabiliyorlar. Labfiber deri, nefes alabiliyor, su geçirmiyor ve gerçek deriden daha hafif. Ayrıca, çekme dayanımı gerçek derinin iki katı kadar yüksek. Düşük ısı iletkenliği sayesinde yaz aylarında da çabuk ısınmıyor ve plastik geri dönüşüm içeriği tamamen yeniden geri dönüştürülebiliyor.

Tek bir hurda lastik yaklaşık 4 metre deri olabiliyor
CONCEPT AMG GT XX’de “reankarnasyona” uğrayan her bir hurda yarış lastiği yaklaşık 4 metrekarelik yeni nesil Labfiber Biyotek Deri Alternatifi üretimi için hammadde sağlıyor. Koltukların siyah oturma alanları, nappa görünümlü bu malzemeyle kaplanıyor. Yenilikçi bu malzeme, döngüsel malzeme ekonomisini destekleyecek şekilde tasarlanmış. Tam kimyasal geri dönüşümü benimsiyor.
İpek de sahte ama sürdürülebilir bir geleceğe yardımcı oluyor
CONCEPT AMG GT XX’teki ipek benzeri yüzeyler de geri dönüşüm teknolojisindeki en uç yenilikleri barındırıyor. Labfiber İpek, genetiği değiştirilmiş bakteriler tarafından üretilen ipek proteinleriyle başlıyor. Bu proteinler, yaş eğirme yöntemiyle parlak ve ipeksi bir ipliğe dönüştürülüyor. Sentetik ipek, hayvansal kaynaklı ipekle aynı işlevsel özelliklere sahip. Ancak yüzde 100 biyolojik olarak çözünebiliyor, son derece hafif ve aynı zamanda oldukça dayanıklı. CONCEPT AMG GT XX’te kapı kolları bu yenilikçi ipek alternatifinden üretiliyor ve dış tasarımla uyumlu olması için turuncu renkte hazırlanıyor.

Mesaj içerikli MBUX Fluid Light Panel
CONCEPT AMG GT XX’in pek de alışık olmadığımız tarzdaki arka tasarımında 700’den fazla programlanabilir RGB LED’e sahip MBUX Fluid Light Panel adındaki aydınlatma sistemi yer alıyor. Bu bölümde 3D piksel görünümüyle mesajlar da veriliyor. Araçtan gelen bilgiler ilk kez gerçek zamanlı olarak metin ya da animasyon biçiminde gösterilebiliyor. Bu sistem; dijital AMG logosu ya da mevcut şarj durumu gibi çeşitli içeriklerin görüntülenmesini sağlıyor.
Sessizliği bozan far içindeki hoparlörler
İlk kez CONCEPT AMG GT XX’te kullanılan; ön farların içine entegre edilen hoparlörler yaya güvenliği için uyarı sinyali işlevine sahip. Sürüş sesini yaymak için kullanılan harici hoparlörler, farlara entegre edilerek kapsamlı bir boşluğu kapatıyor.

Yarışçı ama lüks iç mekan
CONCEPT AMG GT XX’in iç mekânı, bir yarış otomobili gibi sadeleştirilirken lüks bir görünüm ve his de sunuyor. Neredeyse tamamen siyah olan iç tasarımda gümüş ve turuncu vurgular belirgin biçimde öne çıkıyor. İki entegre ekran bulunan yalın kokpit tamamen sürüşe odaklı. Araç ve tüm göstergeleri, 26 cm’lik (10,25 inç) dijital gösterge paneli ile 35,6 cm’lik (14 inç) multimedya dokunmatik ekran üzerinden kontrol ediliyor. Ekranlar ergonomik olarak sürücüye göre konumlandırımış.
Formula 1 tipi direksiyon
Direksiyon simidi, dikdörtgene yakın şekli ile AMG ONE’dakine benziyor ve motorsporlarından alınan ilhamla yanlardaki iki yatay kolla karakterize ediliyor. Direksiyonun arkasındaki kulakçıklar, reküperasyon kontrolü için kullanılıyor. Direksiyon kolonundaki bir ekran, sekiz LED aracılığıyla farklı renk kodlarıyla şarj durumunu (mavi), reküperasyon ve anlık performansı (kırmızı) gösteriyor. Ayrıca, diğer işlevlerin kontrolünü sağlayan ve renkli simgelerle seçenekleri görüntüleyen iki yuvarlak AMG direksiyon tuşu da bulunuyor.

Arka koltuklar sabit
Ağırlığı azaltmak için arka koltuklarda bulunan ve minderleri de dahil olmak üzere ayrı ayrı şekillendirilmiş karbon fiber koltuklar, aracın arka bölmesine tamamen entegre edilmiş. Tavanın iç kaplamasının olmaması ağırlığı azaltıyor ve karbon fiber yapıyı ortaya çıkarıyor. Renkli arkadan aydınlatmalı kumaşın damalı bayrak tasarımı, motorsporlarına gönderme yapıyor. Kapılardaki sabitleme noktaları, işlenmiş alüminyumdan küçük düğmelerle kaplı. Zemin kaplaması yüzde 100 geri dönüştürülmüş malzemeden yapılmış ve damalı bayrak unsurları içeren sportif deseni de motor sporlarına atıfta bulunuyor.

Benzin dolumuna yakın sürede şarj yakında seri üretime geçecek
CONCEPT AMG GT XX’nin 1000 amperde 850 kW’nin üzerinde çok yüksek bir ortalama şarj gücü elde edebilmesi, Alpitronic şirketiyle yakın iş birliği sonucunda ortaya çıktı. Prototip bir şarj istasyonu geliştiren Alpitronic, standart bir CCS kablosu aracılığıyla bu kadar yüksek akım iletebilen ilk şarj istasyonu ortaya çıkardı. Mercedes-Benz, gelecekteki seri üretim modelleri için kendi Mercedes-Benz Şarj Ağı’nın altyapısını yeni nesil yüksek performanslı şarj istasyonlarıyla genişletecek. Müşteriler, şarj sürelerinin geleneksel yakıt ikmalinden çok az farklı olduğu son derece hızlı şarj işlemlerinden yararlanacaklar.