
Yaz şehre renk katıyor! Tiyatro, konser ve sergilerle dolu İstanbul haziran ayı etkinlikleriyle şehir çok hareketli.
Etkinlik Rehberi
TİYATRO
Ben Deniz
Tarih: 1 – 11 – 18 – 25 Haziran
Mekan: Sahne Pasaport
Bilet: Tiyatrolar.com
Deniz, çocuk yaşta abisini kaybetmenin yarattığı derin travmayla bir ömür boyu baş etmeye çalışır. Hayatının her alanında kaçışlarla örülü bir yol çizer; şehirden, annesinden, insanlardan ve en çok da kendi iç sesinden uzaklaşır. Zihnini susturmanın yolunu sürekli meşgul olmakta bulur, ama içindeki boşluk hep yerli yerinde durur. Bu arayış onu türlü atölyelere sürükler. Her biri, farklı nedenlerle kaçan insanlarla doludur ve zamanla Deniz için de bir bağımlılığa dönüşür. Yüzlerce deneyim biriktirirken bir gün, ani bir kararla işini bırakıp kendi atölyesini açar. Bu küçük adım, onun kalmaya cesaret ettiği ilk yer olur…

Tanıdığım Tüm Erkekler
Tarih: 2 Haziran
Mekan: DasDas Sahne
Bilet: Tiyatrolar.com
Erdem, sevgilisi Esma’yla mutlu bir ilişki kurmak için elinden geleni yapar; fakat ne yapsa Esma’nın hayalindeki erkek olmayı başaramaz. Bir gece, Esma’nın eski sevgililerinin aniden eve gelmesiyle sıradan bir akşam tuhaf bir kutlamaya dönüşür. Kendini bir anda partinin davetsiz misafiri olarak bulan Erdem, gece boyunca bu eski sevgililer tarafından türlü testlere tabi tutulur. Gerilim ve absürtlük arasında gidip gelen bu gecede Erdem, çözümü sıra dışı bir dönüşümde bulur: belki de Esma’nın istediği gibi bir “kurt adam” olmalıdır.
GalataPerform’un Yeni Metin Festivali 2024’te “Senenin Oyunu” seçilen Tanıdığım Tüm Erkekler, ilişkilerin kırılma anlarını kara mizah ve gerçeküstü ögelerle sahneye taşıyor. Seyirciyi hem güldüren hem düşündüren, sıra dışı bir dünyanın kapılarını aralıyor.

Bernarda Alba’nın Evi
Tarih: 3 Haziran
Mekan: Moda Sahne
Bilet: Biletinial
Federico Garcia Lorca’nın klasik eseri Bernarda Alba’nın Evi, bu kez sahneye yetişkin kukla oyunu olarak taşınıyor. Kadın kimliği, baskı ve özgürlük arayışı temalarını derinlemesine işleyen oyun, farklı boyutlardaki beden ve eklemli kuklalarla görsel olarak çarpıcı bir anlatım sunuyor. Kocasının ölümünün ardından evde sekiz yıllık bir yas ilan eden Bernarda, annesi, hizmetçileri ve beş kızıyla birlikte katı geleneklerin gölgesinde yaşamaya başlar. Ancak genç ve yakışıklı Pepe’nin hayatlarına girmesiyle birlikte evin içindeki bastırılmış duygular gün yüzüne çıkar. Bernarda’nın kurduğu düzen çatırdamaya başlarken, ev halkının içsel isyanı büyür. Moda Sahne’de sahnelenecek oyunu kaçırırsanız 16 Haziran Asmalı Sahne’yi ajandalarınıza kaydedebilirsiniz.

Parkta Güzel Bir Gün
Tarih: 11 Haziran
Mekan: Baba Sahne
Bilet: Tiyatrolar.com
Güneşli, huzurlu bir gün… Parkta baş başa vakit geçirmeye hazırlanan Olivia ve Arthur’un keyfi beklenmedik bir haberle bozulur: Ülkenin sınırı tam oturdukları bankın ortasından geçmektedir. Parkta Güzel Bir Gün, otoritenin birey üzerindeki baskısını, absürt ve mizahi bir dille sorgulayan çarpıcı bir oyun. Bireyin özgürlük alanlarını daraltan kuralların görünmezliğini ifşa ederken, kültürel ve politik sistemlerin ne denli keyfi olabileceğini gözler önüne seriyor. Sınırlar, bu oyunda sadece haritalarda değil; ilişkilerin, bedenlerin ve düşüncelerin tam ortasından da geçiyor.

Uykusuz Bir Rüya, Salim
Tarih: 14 Haziran
Mekan: Alan Kadıköy
Bilet: Biletinial
Adana’da ailesiyle yaşayan Salim, İstanbul’a amcasının yanına gönderilir ve onun kebapçı dükkanında çalışmaya başlar. Ancak burada tanık olduğu olaylar, onu geri dönülmez bir yola sürükler. Çocukluğundan beri yakasını bırakmayan çaresizlik duygusu yeniden karşısına çıkar. Salim’in hayatı bir kez daha altüst olurken, izleyiciye şu soruyu yöneltir: “Keşke mi daha ağırdır, kader mi?” Berkay Ateş’in yazdığı ve oyunculuğunu üstlendiği bu oyun oldukça etkileyici.

Dublörün Dilemması
Tarih: 13 Haziran
Mekan: Alan Kadıköy
Bilet: Biletinial
Aynı Anda İki Yerde Olmanız Mı Gerekiyor? Hemen Bizi Arayın!, Murat Menteş’in aynı adlı romanından sahneye uyarlanan bu oyun, Nuh Tufan adlı karakterin absürt ve trajikomik serüvenini konu alıyor. Konservatuvar eğitimini yarıda bırakıp hayatını kazanmak için türlü işe atılan Nuh, hiçbirinde tutunamaz. Tam da her şey çıkmaza girmişken yakın arkadaşı İbrahim Kurban’ın dahiyane buluşu devreye girer ve Nuh’un sıradan yaşamı kontrol edemeyeceği olaylarla altüst olur. Hayalle gerçeğin, kahkahayla çaresizliğin iç içe geçtiği bu hikâye, izleyiciyi sürprizlerle dolu bir yolculuğa davet ediyor.

Apsolit
Tarih: 12 Haziran
Mekan: Claphal
Bilet: Tiyatrolar.com
Apsolit, yani mutlak kulak… Hiçbir referansa ihtiyaç duymadan sesleri melodilere dönüştürme yeteneği ve bu yetenek İsmail’in hayata tutunma çabasının en derin metaforu. Çocukluğundan itibaren haklarının enkazı altında ezilmiş bir beden, ama hala yankılanan bir ses. Yoktan var edilen, var olandan silinen bir hikaye onunki. Yaşadığı sokağa adını vermek istiyor: “Apsolit İsmail Sokak.” Çünkü o sokak, artık yalnızca bir adres değil; uğultularla şekillenen bir çağrı, kanat çırpmaya çalışan bir rivayet. Soru basit ama çarpıcı: İsmail’in hikâyesini işitmeye gücünüz var mı?

Bulaşıkçılar
Tarih: 15 Haziran
Mekan: AKM
Bilet: Passo
Yukarıda düzenli görünen bir karmaşa, akıp giden zamanla birlikte eriyen sohbetler; aşağıdaysa hayatı sırtlayan bulaşıkçılar. Ama onlar sadece tabak yıkamıyor, bastırılmış hayallerini, içlerine attıkları öfkeleri, köpüklere ve buhara karıştırarak kendilerini yeniden inşa ediyorlar. Restoranın en dibinde, buharın, kirli tabakların ve yemek artıklarının arasında hayatta kalmaya çalışan üç kadının hikayesi bu. Bulaşıkçılar, sistemin görünmeyen yüzünde sıkışıp kalmış kadınları sahneye taşıyor. Absürt mizah ile sert gerçekleri ustalıkla harmanlayan oyun, izleyiciyi hem güldüren hem sarsan bir dünyaya davet ediyor. Özge Özpirinçci, Ahsen Eroğlu, Şebnem Sönmez ve Ekin Eryılmaz gibi güçlü oyuncu kadrosuna sahip bu oyunu ajandalarınıza kaydetmeyi unutmayın.

SERGİLER
Mustafa Hulisi, “Dünyayı İçine Çekmek”
Tarih: 22 Haziran’a kadar
Mekan: Dirimart Pera
Dirimart’ta izleyiciyle buluşan “Dünyayı İçine Çekmek”, sanatçı Mustafa Hulusi’nin fotogerçekçi çiçek ve meyve resimlerini ses yerleştirmeleriyle buluşturuyor. Güzellik ve haz duygusunun ardındaki huzursuzluğu sorgulayan sergi, idealize edilmiş bir cennet algısı üzerinden kayıp ve yabancılaşma temalarına odaklanıyor. Hulusi’nin yapıtlarında Kıbrıs’a dair imgeler öne çıkıyor; ada tarihinden ve kolonyal geçmişten esinlenen unsurlar, kültürel hafızayla bugünün politik gerçeklikleri arasında bir köprü kuruyor. Beyond an Acid Horizon adlı ses işi ise kuş cıvıltılarını elektronik seslerle harmanlayarak doğa ile makine arasındaki sınırları görünmez bir gerilimle sorguluyor.

“Anadolu’nun Bitki Mirası”
Tarih: 10 Ağustos’a kadar
Mekan: Salt Beyoğlu
“Anadolu’nun Bitki Mirası” sergisi, Türkiye’den 47 bitki ressamının 80 çalışmasıyla Anadolu coğrafyasındaki yerel bitki türlerine ışık tutuyor. Gıda, şifa ve tarım amacıyla kullanılan bitkiler, sanatçıların titiz gözlemleriyle detaylı çizimlere dönüşerek binlerce yıllık insan-bitki etkileşimini görünür kılıyor. İklim krizi ve sanayileşmiş tarımın tehdit ettiği yerel türlerin taşıdığı genetik ve kültürel mirasa dikkat çeken sergi, bu mirasın korunmasının biyoçeşitlilik ve gıda güvenliği açısından önemini vurguluyor. Sadece çizimlerle sınırlı kalmayan seçkide herbaryum örnekleri, tarihsel belgeler ve nadir eserler de yer alıyor. Botanik illüstrasyonun bilimsel bilgi üretimindeki rolünü hatırlatan sergi, geçmiş ile bugünü bir araya getiriyor. Etkinlik, 30 ülkenin katılımıyla gerçekleşen Botanical Art Worldwide 2025 programı kapsamında düzenleniyor. Buraya kadar gelmişken mutlaka aynı mekanda sergilenen ‘Hayvanların Yaşamı’nı da ziyaret edin. İnsan ile hayvan arasındaki ilişkinin tarihsel dönüşümünü inceleyen sergi, ortak yaşamdan üstünlük kurmaya uzanan bu karmaşık bağı farklı yönleriyle ele alıyor. İsmini ise Güney Afrikalı yazar J. M. Coetzee’nin, insan merkezli yaklaşımları sorgulayıp hayvanlara yönelik empati ve şefkati irdelediği aynı adlı romanından alıyor.

Ali Gün Yıldırım – “Bu Sayılmaz”
Tarih: 31 Ağustos’a kadar
Mekan: Haliç Sanat 1
Şehrin en sevilen kültür sanat noktalarından birinde açılan bu yeni sergide, Ali Gün Yıldırım’ın yarım asra yaklaşan çizim pratiğine, yaşamla sanat arasındaki güçlü bağa ve yeniden doğuşun yaratıcı gücüne odaklanıyor. Çocuk yaşta başladığı çizim yolculuğunu spontane desenler, ters perspektifler ve figüratif doğaçlamalarla sürdüren Yıldırım, IPF teşhisiyle hayatında önemli bir kırılma yaşasa da, 2023’teki akciğer nakliyle hayata yeniden tutundu. Bu sergi, sanatçının fiziksel sınırlamalara rağmen üretmeye devam ettiği, özellikle büyük boy çalışmalarıyla yeni bir anlatım dili geliştirdiği bir döneme ait eserleri içeriyor. “Bu Sayılmaz”, zaman, beden ve sabır üzerine sessiz ama etkili bir iyileşme güncesi olarak izleyiciyle buluşuyor.

Ömer Uluç – “Ufuk Çizgisinden Öteye”
Tarih: 12 Aralık’a kadar
Mekan: İstanbul Modern
Ömer Uluç’un sanatsal mirasına odaklanan “Ufuk Çizgisinden Öteye” sergisi, 1960’lardan 2010’a uzanan geniş bir seçkiyle sanatçının üretim evrenini gözler önüne seriyor. Kağıt işleri, tuvalleri, kolajları ve heykellerinin yanı sıra kauçuk, PVC, polyester gibi malzemelerle gerçekleştirdiği yenilikçi çalışmaları da içeren sergi, Uluç’un çok yönlü ifade biçimlerini bir araya getiriyor. 300’ün üzerinde yapıtın yer aldığı sergi, insan ve evren arasındaki bağı sorgulayan Uluç’un sınırları aşan yaratıcı dünyasını izleyiciyle buluşturuyor.
KONSER
Guns N’ Roses
Tarih: 2 Haziran 2025
Yer: BJK Tüpraş Stadyumu
Rock müziğin efsaneleri Guns N’ Roses, 2025 Avrupa turnesi kapsamında İstanbul’a geliyor. Axl Rose, Slash ve Duff McKagan gibi orijinal üyeleriyle sahne alacak grup, ikonik hitleri ve unutulmaz performanslarıyla hayranlarına tarihi bir gece yaşatacak. Efsanevi konserin açılışını ise Rival Sons yapacak.
Gaye Su Akyol
Tarih: 13 Haziran
Mekan: Holly Stone Beyoğlu
Bilet: Biletinial
Gaye Su Akyol, Anadolu müziğini psikedelik rock, surf rock ve post-punk ile buluşturan özgün tarzıyla dinleyicilerine unutulmaz bir gece yaşatmaya hazırlanıyor. 2014’te yayımladığı “Develerle Yaşıyorum” albümünden bu yana “Hologram İmparatorluğu” ve “İstikrarlı Hayal Hakikattir” gibi çalışmalarıyla uluslararası başarı yakalayan sanatçı, konserlerinde geçmiş, şimdi ve geleceği iç içe geçiren mistik bir evren sunuyor. Sahnedeki enerjisiyle izleyenleri adeta büyüleyen Akyol, geleneksel ile moderni harmanlayan müziğiyle farklı bir dünyaya kapı aralıyor.

Matteo Bocelli
Tarih: 17 Haziran
Mekan: Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu
Bilet: Passo
Efsanevi tenor Andrea Bocelli’nin oğlu Matteo Bocelli, duygusal performansları ve etkileyici sesiyle bu yaz İstanbul’da ilk kez sahne alacak. Klasik müzik altyapısını modern popla harmanlayan Matteo, ilk solo albümü Matteoile sadece vokal yeteneğini değil, şarkı yazarlığındaki ustalığını da gözler önüne seriyor. Ed Sheeran’ın yazdığı “Chasing Stars” ve İtalyanca “Fasi” gibi parçalarla kimlik arayışı ve kişisel dönüşüm temalarını işliyor. 2018’de babasıyla birlikte seslendirdiği ve dünya çapında ün kazanan “Fall on Me” ile müzik dünyasına güçlü bir giriş yapan Matteo Bocelli, şimdi Summer Nights turnesi kapsamında İstanbul’da dinleyicilerle buluşuyor.

53. İstanbul Müzik Festivali: Danstan Tablolar
Tarih: 13 Haziran
Mekan: Zorlu PSM
Bilet: Passo
Break dansın dünya şampiyonu, koreograf ve sahne sanatçısı Yaman Okur ile doğaçlama yeteneğiyle öne çıkan piyanist Alexander Gadjiev, festivalde aynı sahneyi paylaşıyor. Madonna’dan Cirque du Soleil’e birçok büyük projede yer alan Yaman Okur, hip-hop kültürüne getirdiği yenilikçi bakış ve çarpıcı koreografileriyle tanınıyor. Dans gösterilerinde kendi çektiği fotoğrafları da kullanarak çok katmanlı bir görsel anlatı sunuyor. BBC Yeni Nesil Sanatçısı ve Chopin Yarışması ikincisi Alexander Gadjiev ise Avrupa’da ve Asya’da önemli orkestralarla sahne alırken doğaçlama konusundaki yetkinliğiyle övgü topluyor. Bu özel projede Gadjiev, “Bir Sergiden Tablolar” eserini doğaçlamalarla yeniden yorumlarken, Okur müziği dansla yorumlayarak sahnede adeta canlı bir tabloya dönüştürüyor. Sınırları aşan bu performans izleyicilere görsel ve işitsel bir şölen vaat ediyor.

Alan Parsons
Tarih: 11 Haziran
Mekan: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi
Bilet: Biletinial
Progresif rock ve senfonik müziğin efsane ismi Alan Parsons, kariyerinin 50. yılı kapsamında İstanbul’a geliyor. 13 Grammy adaylığı bulunan ve ses sihirbazı olarak tanınan Parsons, 1974’te kurduğu The Alan Parsons Project ile 1976-1987 yılları arasında yayımladığı 10 tematik albümle müzik tarihine damgasını vurdu. “Eye in the Sky” ve “Old and Wise” gibi unutulmaz parçalarıyla kült statüsüne ulaşan grup, progresif rock’ı pop unsurlarıyla harmanlayarak zamansız bir etki yarattı.
Fontaines DC
Tarih: 29 Haziran
Yer: Küçükçiftlik Park
Bilet: Biletinial
Yeni nesil post-punk sahnesinin öncülerinden Fontaines D.C., güçlü albümleri ve kendine has müzikal kimlikleriyle dikkat çekiyor. İrlanda kültürünü goth, post-punk ve alternatif rock türleriyle harmanlayan grup, Grammy ve Brit gibi prestijli ödüllere uzanan kariyeriyle ilk kez Türkiye’de sahne alacak. Gecenin açılışını, sert ve gürültülü sound’uyla dikkat çeken Yangın yapacak. Ardından ise synth-pop, darkwave ve new wave türlerini kendine özgü biçimde bir araya getiren Jakuzi sahneye çıkacak. Fontaines D.C.’nin melankolik isyanı, Jakuzi’nin karanlık synth dünyası ve Yangın’ın öfkeli enerjisi aynı gecede bir araya geliyor.
Galataport Jazz
Tarih: 14-15 Haziran
Yer: Galataport Istanbul
Galataport İstanbul, 14-15 Haziran tarihlerinde ikincisini düzenleyeceği Galataport Jazz ile herkesin katılımına açık ve tamamı ücretsiz bir programa ev sahipliği yapacak. Caz dünyasının önde gelen isimlerinden Benjamin Clementine, Richard Bona ve daha birçok önemli sanatçı, misafirlere Galataport Jazz’da Boğaz’a nazır unutulmaz bir müzik ziyafeti yaşatacak. Boğaz’ın kalbinde jazz dolu iki gün için takvimlerinize not alın.
