fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Esra Uğurlu: “Gittiğim Ülke Bana Kültür Şoku Yaşatmalı”

9 Mayıs 2024
Esra Uğurlu: “Gittiğim Ülke Bana Kültür Şoku Yaşatmalı”
Esra Uğurlu bugüne kadar 48 ülkeye seyahat etmiş bir gezgin. Gezmeye, alıştığımızın aksine seyahat etmesi kolay Avrupa ülkelerinden değil, direkt zor coğrafyalardan başlamış. Hatta bugüne kadar ne bir Avrupa ülkesi gezmiş ne de ABD’ye gitmiş. Çünkü onun mantığı vize edinmek için para ve zaman harcamayı kabul edemiyor. Yaşamın standart olduğu gezmesi kolay ülkeler de ilgisini çekmiyor.

Dünyanın gerçekten ne kadar küçük olduğunu beş yıl önce gezgin Esra Uğurlu’yla tanıştığımda anladım. 2019 yılında, birçok gezgini takip ettiğim yıllarda Esra’yı da takip etmeye başlamıştım. Paylaşımları benim için çok merak uyandırıcıydı çünkü o sırada Peru’da, Amazon Ormanları’nın diplerinde bir köyde kalıyordu. Çok kısıtlı internetiyle filmlerde dahi görmediğimiz bir dünyadan bildiriyordu.

Aynı anda üniversiteden bir arkadaşım Umut Çor da gerçek bir dünya turu yapmak için yola çıkmıştı ki tesadüf eseri aynı anda o da Amazon Ormanları’ndaki bir köyde köylülerin misafiriydi. Bunu fark edince o kadar heyecanlandım ki kendimi durduramadım ve hiç tanımadığım Esra’ya “Yakınlarında bir Türk daha var biliyor musun?” diye sorup ikisinin bir araya gelmesine yardımcı oldum. Esra ve Umut seyahatlerine bir süre birlikte devam ettiler sonra da kendi yollarına revan oldular.

Beş yıl önceki bu ilginç tanışmadan sonra ben takip ettiğim bir sürü gezgini kendimce birçok sebeple listemden çıkardım. Ancak Esra’dan hiçbir zaman vazgeçmediğim gibi her seyahatini sanki ben yapacakmışım gibi iple çeker oldum. Sağolsun, ne zaman seyahatiyle ilgili bir soru sorsam ya da yorum yapsam hiçbirini yanıtsız bırakmadı. Bir süre sonra onu sanki yıllardır görüşmediğim çok eski bir arkadaşımmış gibi hissetmeye başladım. Halbuki birbirimizi bir kere bile yüz yüze görmemiş, telefonla dahi konuşmamıştık.

Esra Uğurlu - Baobab Yolu Madagaskar
Esra Uğurlu – Baobab Yolu Madagaskar

Esra’yla röportaj yapmaya karar verdiğimden bu yana seyahatlerinin neden bağımlısı olduğumu ve en önemlisi kendime niye bu kadar yakın hissettiğimi düşünüp durdum ve sanırım sonunda sebebi buldum. Bence sebep Esra’nın postlarındaki alt mesajlarda, dünyayı gezmek için öyle çılgın ve köklerinden bağımsız bir insan olmanın hiç de gerekmediğini göstermesiydi.

Mesela şöyle anlatayım: Bir yandan Everest tırmanışında canı yanmasına ve çok üşümesine rağmen, yol arkadaşları çoktan vazgeçip geri döndüğü halde hedefine ulaşmayı başaracak kadar kararlı, Rio de Janerio’da favelalarda kalacak, Tayland’ın deniz çingeneleriyle günlerce aynı sofrayı paylaşacak ya da Afrika’da çamurdan yapılmış bir evde misafir olacak kadar gözükara bir insan. Ama bir yandan da uzun seyahatine çıkmadan önce evdeki babası için yemekler hazırlayarak buzlukta depolayan ve her seferinde “evim” dediği Türkiye’ye geri dönmek üzere yola çıkan bizim gibi, köklerinden vazgeçemeyen bir insan.

Esra Uğurlu - Salkantay Peru
Esra Uğurlu – Salkantay Peru

Kendinden biraz bahseder misin? Seni takip ediyoruz ancak Esra seyahatleri dışında ne yapar neredeyse hiç bilmiyoruz.

Merhaba ben Esra! Hayatta en tutkuyla bağlı olduğu eylem seyahat etmek olan bir kadınım. İlk yurt dışı seyahatimi 2011’de gerçekleştirdim ama seyahati hayatımın merkezine koyduğum 2016 yılından beri yoğun bir şekilde geziyorum. Gezmediğim zamanlarda kesin evdeyimdir; çünkü evde zaman geçirmeye, yemek yapmaya, misafir ağırlamaya bayılırım.

Gezmeye, üniversite yıllarımda yurt içi geziler yaparak başladım. Üniversitede sosyoloji okuyordum. Çocukluğumdan beri resimlerini gördüğüm, görüntülerini izlediğim yerleri kendi gözlerimle görmek çok heyecan vericiydi. Üstelik aynı ülkede yaşıyor olsak da İstanbul’dan uzaklaştıkça değişen yaşam biçimleri, örf ve adetler, kültür, yemekler ve folklor çok ilgimi çekiyordu. O dönemde çoğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu şehirleri olmak üzere pek çok yere seyahat ettim. Yaşıtlarım yaz tatillerinde deniz turizmini tercih ederken ben Türkiye’nin en uzak noktalarına gitmeye çalışıyordum.

Mezun olduktan sonra çalıştığım işler çoğunlukla resmi tatillerde de çalışmamı gerektiriyor, bu düzen de seyahat planı yapmama engel oluyordu. Avrupa gibi kısa süreli yakın rotalar hiç ilgimi çekmiyordu. Görmeyi istediğim yerler daha egzotik ve mistik ülkelerdi. Bir taraftan da yurt dışına seyahat etmenin pahalı ve güvensiz olduğu fikrine sahiptim. Bu sebeple 28 yaşına kadar hiç yurt dışına çıkmadım. İlk adımı attıktan sonra hayatım başka türlü şekillendi. Seyahat hayalleri kuramadan yaşayamaz hale geldim.

Kimi zaman aylar süre seyahatler yapıyorsun. Uzaktan çalışmana izin veren bir iş mi yapıyorsun?

İlk uzun seyahatlerimi yapabilmek için uzun süre tasarruf edip para biriktirdikten sonra düzenli işimden istifa etmiştim. Birikimimi doğru kullanabilmek için o yıllarda yatırım araçlarıyla tanıştım. Birkaç yıldır serbest olarak bazı ürünlerin pazarlamasını yapıyorum ve yatırım araçlarını hâlâ aktif şekilde kullanmaya devam ediyorum. Serbest çalıştığım için seyahat sürelerimi kendim belirleyebiliyorum. Kariyer yapma ihtimalim kalmadı belki ama bu şekilde bir düzen oturtabildiğim için çok mutluyum.

Esra Uğurlu - Bolivia
Esra Uğurlu – Bolivia
AVRUPA ÜLKELERİ HAYALLERİMİN KARŞILIĞI DEĞİLDİ

Bugüne kadar kaç ülke gezdin?

İlk gittiğim ülke Fas’tı. Üzerinden 13 yıl ve 47 ülke geçti. Ülkeyi elimde haritayla gezmiştim. Henüz akıllı telefonum yoktu! Bir gün Fas’a tekrar gidip deneyimli gözlerimle orayı tekrar yaşamak istiyorum. Şimdiye dek 48 ülke gezdim. Yeryüzündeki tüm ülkeleri gezmek gibi bir amacım yok ama gezdiğim ülkeleri saymayı hatta gezilerimle ilgili bazı sayı hesapları yapmayı çok seviyorum. Örneğin şimdiye dek gittiğim ülkelerde ülke başına ortalama 19 gün geçirmişim. Bu sayı beni gezdiğim ülke sayısından daha mutlu ediyor!

Birçok gezgin genelde yolculukların daha konforlu ve rahat olduğu Avrupa ülkelerinden başlar ama sen coğrafyası zor ülkelerle başladın. Hep böyle cesur muydun?

Henüz hiç yurt dışına çıkmamış olduğum yıllarda kültürel farklılıkları barındıran; mistik, etnik veya egzotik ülkelere seyahat etmeyi hayal ederdim. Avrupa ülkeleri yakınlığı ve bilinirliği bakımından daha ulaşılabilir olsa da bu ülkeler benim hayallerimin karşılığı değildi. Bana çok farklı kültürel özellikler lazımdı. Farklı dinler, kıyafetler, ritüeller, adetler ve daha ilgi çekici yaşam öğeleri… Gideceğim ülkenin beni heyecanlandırmasını ve bana kültür şoku yaşatmasını istiyordum.

Hayallerimin karşılığı olan ülkelere seyahat etmek, bilinmezliği sebebi ile beni korkutuyordu. Çevremde hayalini kurduğum ülkelere seyahat eden kimse yoktu ve o yıllarda sosyal medya seyahat içerikleri henüz hayatımıza girmemişti. Bir cesaret Fas’a gittikten sonra korkularımın çok yersiz olduğunu fark etmiştim; çünkü baştan sona kendim planladığım bir geziyi başarıyla tamamlamıştım. Oluyordu. Yapabiliyordum.

Bildiğim kadarıyla gittiğin ülkelerin hepsi (Hindistan hariç) vizesiz gidilebilenlerdi. Seyahatlerine başlarken de amacın bu muydu yoksa olaylar öyle mi gelişti?

Hesaplarıma göre dünyanın sadece dörtte birini gezdim. Seyahat etmeye başladığım yıllarda illaki vizesiz ülkelere gitmeliyim gibi bir düşüncem yoktu; ama şans bu ya öncelikli olarak görmek istediğim ülkeler hep vizesiz ya da kapıda vize veren ülkelerdi. Gezdiğim ilk ülkeler; Fas, Tanzanya, Hong Kong, Güney Afrika ve Madagaskar gibi vize problemi yaşatmayan ülkelerdi. Vize sıkıntısı yaşamadan gezebildiğimi görünce stresli vize sürecine girmeyi, vize için zaman ve para harcamayı zihnimde oturtamadım. Hala da oturtamıyorum!

Esra Uğurlu: “Gittiğim Ülke Bana Kültür Şoku Yaşatmalı”
Esra Uğurlu

En uzun seyahatini nereye gerçekleştirdin? Ne kadar kaldın?

Sadece 15 gün önceden bilet alıp çıktığım yedi aylık Latin Amerika gezisi. Bu kadar uzun bir gezi olmasını planlamıyordum ama tasarruflu hareket edince tahminimden çok daha uzun sürdü.

Seyahatlerin çok az insanın bildiği yerler oluyor. Seyahatlerine nasıl hazırlanıyorsun?

Az bilinir yerlere gittiğimi düşünen kişi sayısı hiç az değil; ama aslında ben az bilinir yerlere gittiğimi düşünmüyorum. Bence buradaki detay, benim bir yeri gezmek için çoğu insana kıyasla o yere daha fazla vakit ayırıyor oluşum. Örneğin; Meksika’ya iki kere gidip toplamda dört ay zaman geçirdim. Hindistan’da 40 gün, Güney Afrika’da 35 gün kaldım. Dolayısıyla benim deneyimlediğim Meksika, Hindistan veya Güney Afrika, buralara bir hafta-10 gün zaman ayıranlardan çok daha farklı bir deneyim barındırıyor.

Esra Uğurlu - Hindistan
Esra Uğurlu – Hindistan

UZUN SEYAHATLER YOL ARKADAŞINLA İLİŞKİNİ SINIYOR

Rotanı nasıl belirliyorsun?

Seyahatlerime iyi hazırlanarak çıkmayı severim. Yerli ve yabancı çok sayıda blog okurum. Görmek istediğim yerleri haritadan işaretler, rotamı oluşturmaya başlarım. Fakat hiçbir zaman aylar öncesinden seyahat planı yapamadığım için her gezime çok iyi hazırlanarak çıktığım söylenemez. O durumda kendime yazılı kaynaklar bulup çıktılarını yanımda götürürüm. Gezerken okumaya ve araştırmaya devam ederim.

Bazen seyahat sürem haritadaki her yeri görecek kadar uzun olmuyor. O zaman gerçekten neyi görmek istediğime odaklanırım. Elimde listeyle gezmeyi sevmem. En keyif aldığım şey, hiç bilmediğim bir şehrin sokaklarını yürüyerek keşfetmek. Sokak aralarında yerel halkı izleyerek yürüyüş yapmak, nehir kenarında kadınlar çamaşır yıkarken çocukların nehirde oyunlar oynayarak yıkanmasını izlemek, genellikle beni müze ya da tarihi alan gezmekten daha mutlu ediyor.

Dört mevsimi birden yaşadığın seyahatler oluyor ve küçük bir sırt çantasıyla seyahat ediyorsun. Böyle seyahatler öncesi bavulunu nasıl hazırlıyorsun?

Seyahat edeceğim bölgenin hava şartlarını mutlaka araştırıp çantamı öyle hazırlamaya başlıyorum.  Çoğu gezimde çantamda bikiniden içliğe, polardan yağmurluğa kadar her şeyi taşımak zorunda kalıyorum. Yanıma aldığım tüm parçaların birbiriyle uyumlu olmasına, kolay kuruyabilen ama kolay buruşmayan ürünler olmasına dikkat ediyorum. Ağırlığı fazla olan giysiler taşımamaya çalışıyorum; çünkü seyahatlerimin çoğunu sırt çantasıyla yaptığım için yanıma aldığım her bir fazladan eşyanın sırtıma yük olacağını biliyor ona göre hazırlanmaya çalışıyorum. Bence işin püf noktası şu: Çantama kesinlikle “Belki giyerim, belki kullanırım!” dediğim hiçbir parçayı almıyorum.

Esra Uğurlu: “Gittiğim Ülke Bana Kültür Şoku Yaşatmalı”
Esra Uğurlu – Kala Patthar Tepesi Nepal

Postlarda hiç görünmeyen gizemli bir yol arkadaşın var ve çektiği şahane fotoğraflar nedeniyle onu da bu röportajda anmak istiyorum. Kim olduğunu elbette sormayacağım ama şunu merak ediyorum: Uzun süreli yolculuklar bazen sinirleri yıpratabiliyor ve yol arkadaşıyla hiç yoktan gerginlikler yaşanabiliyor. Nasıl aşıyorsunuz böyle durumları?

Seyahatinizi kiminle yapıyor olursanız olun, seyahat arkadaşınız sizin ne kadar sevdiğiniz saydığınız biri olursa olsun, seyahatler aranızdaki ilişkiyi müthiş sınıyor! Hele ki zorlu coğrafyalara uzun süreli geziler yapıyorsanız ve sınırlı bir bütçe ile geziyorsanız her gününüzün cıvıl cıvıl geçmesini bekleyemezsiniz. Şimdiye kadar bir sürü kişiyle seyahat ettim. Çoğu epey rahatsızlık vericiydi.

Uzun süreli pek çok yolculuğa da kendi başıma çıktım. Açıkçası en sevdiğim seyahat tipi tek başıma olanlardı; çünkü her şeyin kararını kendim verebiliyordum; ama bir süredir fikrim değişti. Şimdiki seyahat arkadaşımla çok güzel bir ahenk yakaladık. Birbirimizi iyi tanıyor, beklentilerimizi biliyor ve mevcut şartlara birlikte uyum sağlayabiliyoruz. Hijyen ve konforun adının bile geçmediği yolculuklarda yeri geliyor aç kalıyoruz, yeri geliyor yorgunluktan ve stresten ölüyoruz, yeri geliyor temiz bir yatak veya sıcak bir ev hayaliyle yanıp tutuşuyoruz. Bu tip etkenler çabuk alevlenmenize sebep oluyor ama o alev büyük bir yangına dönüşmeden üzerine ellerimizle kum atmayı öğrendik.

Herkesin merak ettiği soruya geldi sıra. Seyahatlerini nasıl finanse ediyorsun?

Seyahatlerimin tamamını kendim finanse ediyorum. Bu yüzden de hem evimdeyken hem de seyahatteyken tüm harcamalarıma çok ama çok dikkat ediyorum. Türkiye’deyken maksimum düzeyde tasarruflu davranıyor seyahatteyken de harcamalarımı minimumda tutmaya çalışıyorum. Evimde de seyahatte de gereksiz harcamalar yapmaktan kaçınıyorum.

Esra Uğurlu: “Gittiğim Ülke Bana Kültür Şoku Yaşatmalı”
Esra Uğurlu – Mombasa Kenya

SEYAHATLERİM BANA SABIR VE HOŞGÖRÜ KAZANDIRDI

Zorlu coğrafyalarda geziyorsun ve birçok kez tehlikeli olaylarla karşılaştın. Kendini tehlikelerden ve turist avcılarından nasıl koruyorsun?

Güvenlik seviyesinin çok düşük olduğu veya turistin yürüyen dolar amblemi olarak algılandığı ülkelere çok seyahatler yaptım. Yoldayken hem kendinizin hem taşıdığınız değerli şeylerin (pasaport, kartlar, kamera, telefon vs) güvenliğini kendiniz sağlamak zorundasınız. Bir yandan da kandırılmamak hatta amiyane tabirle kazıklanmamak için büyük çaba sarf etmek zorundasınız. Ben eskiden de tedbirli ve dikkatli bir insandım ama yollar bana çok deneyim kazandırdı. Bir hizmet satın alırken mutlaka farklı yerlerden fiyat alıyor, her türlü detayı soruyor ve alabiliyorsam yazılı belge alıyorum mesela. Yine bir ürün ya da hizmet alacaksam öncesinde mutlaka fiyatını soruyorum. Bazı ülkelerde satıcı size dürüst davranmaz; ama sade vatandaş çoğu zaman güvenilirdir. Örneğin toplu taşımaya binerken benim gibi yolculardan fiyat bilgisi almayı tercih ederim.

Yine bazı ülkelerde size gönülden yardım etmeye çalışan insanlar olsa da bazılarında da bilirim ki karşılığında mutlaka benden bir şey istenecek. Yapılan iyilik için karşılık bekleyenlerden hoşlanmadığım için bu tip bir durum sezersem kişinin yardımını almayı reddederim. Bazen arada gerçekten iyi niyetli birilerini kırıyorumdur belki ama yolda tedbirli davranmayı bıraktığım an her şey alt üst olacakmış gibi hissediyorum. Gözü açık olmak ve tedbiri hiçbir zaman elden bırakmamak çoğu zaman yoruyor ama yeterli de oluyor. Bazen de hislerinize güvenmeniz lazım.

Geçenlerde bir postunda, vizesiz ülkelerin neredeyse tümünü gezdiğini ve artık çemberin iyice daraldığını söyledin. Vize tabusunu kırmaya niyetin var mı?

Daha nereye kadar vizesiz ya da kapıda vize veren ülkelere seyahat edebilirim bilmiyorum; ama vize süreci aklıma geldikçe daralıyorum. Bir süre daha vize almadan devam edeceğim gibi görünüyor. En azından Schengen, ABD, Kanada, İngiltere gibi vizelere yakın zamanda başvurmayı düşünmüyorum.

Esra Uğurlu: “Gittiğim Ülke Bana Kültür Şoku Yaşatmalı”
Esra Uğurlu – Peru

Amazon yerlileriyle, Tayland’ın deniz çingeneleriyle Afrika’nın köylüleriyle ve bunun gibi bir sürü, bir sürü insanın bırak kalmayı yanına yaklaşmaya çekineceği insanlarla iç içe uzun süre geçirdin. Tüm bu sıra dışı deneyimlerden önce nasıl bir Esra’ydın, şimdi nasılsın?

Özellikle üçüncü dünya ülkelerine yaptığım seyahatlerin bana çok şey kazandırdığını düşünüyorum. Bunların başında sabır ve hoşgörü geliyor. Bahsettiğin yerlerde yaşayan insanların hepsi bir şeyler için mücadele veriyor! Hırs, inat ve yükselme arzusundan daha önemli bir mücadele bu! Hayatta kalma mücadelesi!

Çoğunlukla tok bir karın için devam eden bu mücadeleyi görünce onları takdir etmemek mümkün değil. Akan suyu, elektriği, tuvaleti olmayan; zemini tamamen toprak olan tek göz odada hayatını devam ettirmeye çalışan insanların evlerine konuk oldum. Hatta o evlerde konakladım. Kapısını bana açıp benimle bir lokma ekmeğini veya bir bardak çayını paylaşan ya da en azından güler yüzünü benden esirgemeyen her insan benim için çok değerli. Yaşadığı ortamın, giydiği kıyafetin, inandığı şeyin benim için hiçbir önemi yok. Hırslarından arınmış, elindekinden fazlasında gözü olmayan bu insanların hayatlarına konuk olmak büyük ayrıcalık.

Esra Uğurlu: “Gittiğim Ülke Bana Kültür Şoku Yaşatmalı”
Esra Uğurlu – Tanzanya

En korktuğun an?

Kenya’daki ilk günümüzde kardeşimle Uber uygulamasından çağırdığımız aracın içindeyken aracın  trafikte bazı adamlar tarafından tartaklanması ve araç sürücüsünün adamlardan aşırı korkarak onlardan kaçmak amacıyla arabasını diğer araçlara çarpa çarpa sürdüğü gün en korktuğum anları yaşamıştım. Arka camdan baktığım ve adamların trafikteki araçların arasından bağıra bağıra koşarak bize doğru geldiklerini gördüğüm o an! Gerçekten hayatımın en korkunç dakikalarıydı.

En çok etkilendiğin yer?

Bu soruya net olarak tek bir yer ile cevap vermem mümkün değil! Etkilendiğim o kadar çok yer var ki! İlk aklıma gelen birkaç yer söylemem gerekirse:

Fuego Volkanı (Guatemala)

Baobab Yolu (Madagaskar)

Everest Ana Kamp Trekking Rotası (Nepal)

Pedra da Gavea (Brezilya)

Serengeti Düzlükleri (Tanzanya)

Bagan (Myanmar)

Actun Tunichil Muknal – Kristal Mezar Mağarası (Belize)

Esra Uğurlu
Esra Uğurlu – Machu Picchu

Burada yaşayabilirim dediğin yer?

Benim yuvam Türkiye ama bir gün bir yere yerleşmek istesem orası Meksika olurdu.

En büyük hayal kırıklığı?

Bali.

En büyük sürpriz?

Mısır.

Gezmesi en zor ülke?

Madagaskar.

Taşıdığın eşyalar arasında her koşulda kullanabildiğin en işe yarar şey? (Pasaport, para vs hariç)

Seyahatte vücudumla bütünleşik hale gelen bel veya göğüs çantası. Beni daha güvende hissettiriyor.

Henüz gitmediğin, hayallerindeki yer?

Antarktika.