Hayatı eve sığdırmaya çalıştığımız bugünlerde, belki de eksikliğini en çok hissettiğimiz şey gün ışığı oluyor. Sosyal yaşantımızın kısıtlanmasıyla birlikte dört duvar arasına gün ışığını sığdıramayanlar, yasaklar izin verdiği müddetçe kendilerini parklara, doğaya, güneşin düştüğü her yere atıyor. Her ne kadar ikameleri gerçeğini yansıtmasa da, D vitamini verecek kadar etkili bir alternatif olmayan, ancak ışığı yaşam alanımıza taşıyacak solar bir aydınlatma deneyimi, bizi kendine çekiyor.
Kendisini solar tasarımcı olarak nitelemekten çekinmeyen Marjan van Aubel, sürdürülebilirlik, teknoloji ve estetik kaygıları bir araya getirerek, Sunne adındaki aydınlatma tasarımını tanıtıyor. Hollanda menşeli enerji araştırma merkezi ECN.TNO. ile iş birliği içerisinde hazırladığı aydınlatma tasarımı, en kaba tabiriyle güneşi taklit etmeyi başarıyor.
Güneş ışığını rahatça görebileceği bir mekana yerleştirildiğinde düşen ışınları taklit edebilen ve akabinde bu renk tonlarını “rise”, “light” ve “set” olmak üzere üç farklı perspektiften yansıtan tasarım, güneşin doğuşundan batışına kadar değişen renkleri, yaşam alanınıza taşıyor. Tasarım bir yandan sürdürülebilir bir teknoloji olmasından mütevellit, aydınlatma deneyimini çevreci bir hale sokarken, bir yandan da en güzel gün batımı tonlarını, günün her anında deneyimleyebilmenize olanak sunuyor.