Dante, ölümünün 700. yılında tüm dünyada anılıyor. Bu vesileyle biz de Dante’nin hayatına ve ölümsüz eseri İlahi Komedya’ya bakıyoruz.
“ama güzel yeryüzüne döndüğünde
İlahi Komedya, Dante
ne olur anımsat beni insanların belleklerine:
artık söyleyecek sözüm, verecek yanıtım kalmadı“
“…Yaş otuz beş, yolun yarısı eder; Dante gibi ortasındayız ömrün” diyordu Cahit Sıtkı Tarancı, o meşhur Otuz Beş Yaş şiirinde. Dante (1265-1321), hayat yolunu yarılamış olduğunda henüz otuz beş yaşında bile değildi, oysaki edebiyat tarihinin en önemli eserlerinden biri olan İlahi Komedya’sında insan ömrünü yetmiş yıl olarak almıştı. 1300 yılının bir cuma günü Dante 35 yaşındaydı ve şiirde de bunu şu mısrayla dile getirmişti: “Yaşam yolumuzun yarısında.” Öyle ki Dante, mezmurlara dayanarak yetmiş yıl biçtiği insan ömrünün tam on katı kadar uzun bir ömür sürüyor eserleri sayesinde ve tüm dünya bugün şairi ölümünün 700. yılında anıyor.
Dünyanın en uzun şiirlerinden biri olan İlahi Komedya’nın şairi Dante, 1265’te Floransa’da dünyaya geldi. Şairin hayatı 1302’de sürgün edilene dek Floransa’da devam etti. Dante’nin tek kimliği ozan olması değildi, aynı zamanda bir siyasetçiydi de. Büyük şair, Ortaçağ Avrupası’nın otokratik ve karmaşık iklimi içerisinde siyaset yapmıştı, ki zaten eserlerinden de bunu anlamak mümkün. Yirmili yaşların ortasında Floransa’da siyaset hayatına katılan Dante, memleketinden sürgün edilinceye kadar çeşitli görevlerde bulundu; ömrü boyunca hem eserler kaleme aldı hem de Floransa siyasetinde yer aldı. Papa VIII. Bonifatius’la arası hiçbir zaman iyi olmayan Dante, 1302’de sahtekârlık, gayri meşru kazanç elde etmek gibi asılsız suçlardan yargılanarak Floransa’dan sürgün edildi ve bir daha şehrine geri dönmesi mümkün olmadı.
Bir Başyapıt: İlahi Komedya
Edebiyatçıların sürgünle ilişkisine Nâmık Kemal’den Nâzım Hikmet’e oldukça vâkıfız. Bundan yüzyıllar öncesinde İtalya’da da işler pek farklı yürümedi ve Dante, Floransa’dan sürgün edildi. Büyük ozan için sancılı dönemler bundan sonra başladı. Zamanla etrafına karşı güven duygusunu yitiren Dante, müthiş bir acı içinde olduğu sürgün günlerinde büyük eseri İlahi Komedya’yı yazmaya başladı. Okuru bir yolculuğa davet eden İlahi Komedya, üç bölümden oluşuyor: Cehennem, Araf ve Cennet. Tümüyle alegorik bir metin olan İlahi Komedya’da Dante, hem döneme dair politik eleştirilerini hem de yaşam felsefesini sembollerle, mitolojik kavramlarla ve ölümden sonraki dünya anlayışıyla işlemişti. Şiirdeki cehennem tasviri ise o zamandan bu yana en etkileyici cehennem tasvirlerinden biri olmuştur.
Şairin iz bırakan sürgün hayatı yanında bir de tarihe geçen unutulmaz bir aşk hikâyesi var. İlahi Komedya’nın doğuşunda ve içeriğinde yalnız politik sancıların getirdiği yaşam sorgusu değil, Dante’nin tek ve büyük aşkı Beatrice’nin izleri de görülür. Dante, henüz çok genç yaşlarındayken bir gece eğlencesinde görüp âşık olmuştu Beatrice’ye, ne var ki genç kadın, Floransalı bir şövalyeyle evlenmiş ve bu evlilikten sadece iki sene sonra dünyaya gözlerini kapatmıştı. Beatrice’inn bu genç yaştaki acı kaybı, Dante’yi ölümden sonraki yaşamı, yani soyut olanı düşünmeye itmişti. Beatrice’yi manevi, ölümsüz ve ilahi bir varlık olarak yaşatmak için eserinde ona yer verdi. Metinden bir parça, Dante’nin Beatrice’nin ardından çektiği acı için örnek gösterilebilir: “Ölmemiştim ama diri de değildim; bir nebze aklın varsa tasarla ne hale geldiğimi, yaşamla ölümden yoksun kalınca…” İlahi Komedya’nın Cennet bölümünde de karşılaşıyoruz Beatrice’ye olan aşkıyla: “…Öyle inanıyorum ki sana, başka sözlerin değeri sönmüş kömür gibi, seninkilerin yanında.”*
Şiirlerinde ve hatta ardından çizilmiş tablolarda bile büyük aşkıyla kavuşamayan Dante, kendi cennetinde Beatrice’a kavuşmuş mudur bu bilinmez, fakat yüzyıllardır insanlığın düş gücünde kelimeleriyle yaşadığı bir gerçek…
İlahi Komedya’dan İlham Alan İki Tablo
The Last Judgement, Giotto
Giotto’nun The Last Judgement tablosundaki figürlerin İlahi Komedya’dan ilhamla çizildiğini söylenir. Bu ilişkilendirme, Dante’nin İlahi Komedya’yı yazarken sık sık Giotto’yu ziyaret ettiği söylentilerine dayandırılarak kurulmuştur. Aynı dönemde Giotto da bu tablo üzerine çalışmaktaymış.
Dante and Virgil, William-Adolphe Bouguereau
1850 tarihli yağlıboya tabloda İlahi Komedya’da Virgil rehberliğinde cehennemde yapılan yolculuk resmedilmiş. Ressam, günahkâr ruhların çektiği acıyı vurgulamak için Dante’nin şiirinden yola çıkmış.