fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Wempe’den Tim Heywood Tasarımı Yat Saatleri

9 Mart 2023
Wempe’den Tim Heywood Tasarımı Yat Saatleri

Alman saat markası Wempe’nin yat tasarımcısı Tim Heywood işbirliğinde tasarladığı, sanki şık bir ahşap kamaranın içine yerleştirilmiş deniz kronometreleri, bizi saatlerin mavi sulardaki hikâyesine götürüyor.

Belki de önce söz değil, zaman vardı. Mehmet Çelik bu ayki “Evren, Zaman ve Omega” başlıklı yazısında, “Uygarlık ne diye sorulduğunda saatimi gösteriyorum, bence daha güzel bir örnek olamaz çünkü tarihin bu döneminde kolumuzda taşıyabileceğimiz kadar bu estetik zaman makineleri hem astronomiyle doğrudan bağıntılı hem de zamanı anlama çabasının ve evrene duyduğumuz merakın somut simgeleri” diyor. Bir başka saat yazısında ise Fikret Bila, John Zerzan’ın Gelecekteki İlkel kitabına atıfta bulunarak saatle birlikte insanın insanı kontrol etmeye başladığını hatırlatıyor (Meriç Köyatası’nın Milliyet’teki “Denizler ve Dünyayı Değiştiren Saat” başlıklı yazısından). Konu zaman mefhumu ve saatler olunca anılacak pek çok yazı oluyor işte böyle, ki ne zaman yeni bir saatin derinlerine dalsam başka bir hikâyenin kapıları aralanıyor.

Yeni duyurulan bir yat saati ise deniz kronometresinin tarihinde bir yolculuğa çıkardı beni. Aslına bakılırsa bundan yüz yıllar önce, deniz kronometresi olmadan da enlemi bulabiliyordu denizciler fakat boylamı hesaplamak mümkün değildi. Boylam derecesi bilinmediğinden denizciler karaya ne zaman ulaşabileceklerini kestiremiyor, dalgalı denizlerde yollarını kaybediyorlardı. 17. yüzyıla gelindiğinde astronomik keşiflerle karada boylam sorunu çözülse de denizlerde boylamı doğru hesaplamak hâlâ mümkün değildi. Kullanılan sarkaçlı saatler ise denizlerdeki dalgalanmalarda etkileniyor ve hassas ölçümler yapamıyordu. Denizlerde hassas ölçüm yapmak için pek çok yöntem geliştirilse de hiçbiriyle istenen sonuç elde edilemedi. Hatta öyle ki, 1707 yılında İngiliz Donanması’na ait dört gemi yönünü kaybederek kayalıklara çarpıp parçalandılar. İki bine yakın askerin hayatını kaybettiği bu büyük felaketten sonra Britanya, sorunun çözülmesi için kesin adımlar atmaya karar verdi. 1914’te Boylam Yasası adını verdikleri bir kanun çıkararak aralarında Isaac Newton’un da bulunduğu bir jüriyle boylam sorununu çözecek bir yöntem aramaya başladılar. Boylam sorununa çözüm bulan kişi, o gün için yüklü bir miktar olan para ödülünün (bugünün koşullarında yaklaşık 3 milyon euro) sahibi olacaktı.

Ahşap saatler yapan marangoz ustası John Harrison da boylam sorununu çözmek için kollarını sıvayan isimlerden biriydi. 18. yüzyılın başlarında tamamen ahşaptan yapılmış üç saat üreten Harrison, boylam sorununu ortadan kaldırmak için ilk tasarımını 1930’da sunsa da başarı elde edemedi. İlerleyen yıllarda toplam beş saat üreten Harrison, son tasarımı H5 ile en nihayetinde ödülün sahibi oldu ve deniz kronometrelerinde bir devrime imza attı. Saat, Londra’dan Atlantik Okyanusu’na geçişte 5 saniye, tüm yıl boyunca ise yalnız bir dakika hata veriyordu. Denizciliği güvenli hale getirerek deniz ticaretini geliştiren saat, Avrupa’dan Amerika’ya doğru kolonileşmeye ivme kazandırdı. Köyatası’nın dediği gibi “dünyayı değiştiren saat” oldu.

“H1, H2, H3 ve H4 saatleri Greenwich Gözlemevi’nde sergileniyor. H1, H2 ve H3 hâlen çalışır durumda, H4 ise durdurulmuş olarak sergileniyor. Serideki son saat H5 ise Londra Bilim Müzesi’nde sergileniyor.”

Bu, dünyayı değiştiren saatin hikâyesiydi. Gelgelelim, bizi deniz kronometrelerinin geçmişine götüren yat saatleri Wempe Cube ve Wempe Coco de Mer’e. Aslına bakılırsa Alman menşeli saat ve mücevher markası Wempe, Glashütte kenti yakınlarındaki fabrikasında 1905’ten bu yana deniz kronometreleri üretiyor. Şirket, modern deniz kronometrelerini ise Glashütte’deki eski bir gözlemevinde test ederek üretiyor. Bu yeni deniz kronometreleri ise markanın deniz kronometresi üretimindeki mirasına şapka çıkarmak için üretilmiş, yol arkadaşı ise yat tasarımcısı Tim Heywood. Tasarımcı Tim Heywood imzalı ahşap kasalara yerleştirilen kronometreler birer masa saati gibi tasarlanmış, fakat aynı zamanda bir yatın kaptan köşkünde de kullanılabiliyor.

Her iki seri de 50 adetle limitli. İlk saat Wempe Marine Chronometer Cube, koyu kahverengi kasada tasarlanmış. Ahşap kutu üç yanından açılarak içindeki kronometreyi açığa çıkarıyor, tasarımda bespoke yat üretimlerinde yapılan lazer uygulaması kullanılmış. Daha derin parlaklık katmak ve denize dayanıklı hale getirmek için elle cilalanmış. Kapağın altında ise altın kaplama bir zaman dilimi haritası görülüyor. Diğer saat Wempe Marine Chronometer Coco de Mer ise denizlerde zarar görmeden uzun mesafe kat edebilmesiyle meşhur egzotik Coco de Mer cevizi kakmalı. Kronometrenin yerleştirildiği kutu cilalanarak kapağı bronzla kaplanmış. İç kısmı ise altın varaklı.

Wempe’den Tim Heywood Tasarımı Yat Saatleri

Her iki saatin de kadran rengi mavi; saat 4 ve 8 yönlerinde ise mekanizmayı gösteren küçük boşluklar yer alıyor. Saat camının üzerine merkezden yayılan hayali meridyenler çizilmiş. Saatin mekanizması in-house kalibre Type 07.

John Harrison’ın yaklaşık 40 sene süren çabaları yüz yıllar sonra edebiyata, müziği ve televizyon dünyasına konu oldu. 1995’te Dava Sobel’in yazdığı, Harrison’ın çalışmalarına odaklanan Longitude: The True Story of a Lone Genius Who Solved the Greatest Scientific Problem of His Time yüksek saatçiliğin ilk bestseller kitabı oldu. Kitabın çevirisi Boylam adıyla Tübitak Yayınları’ndan yayımlandı. Kimi zaman onlarca yılda üretilen bu hassas mekanizmalar gün geldi Ahmet Hamdi Tanpınar’ın satırlarına konuk oldu ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nün Nuri Efendi’si, iyi ayarlanmış bir saatin bir saniye bile ziyan etmeyeceğini söyledi bizlere.

Wempe’den Tim Heywood Tasarımı Yat Saatleri