Bazı şeyler saklanamayacak kadar güzel. Tıpkı Omega’nın geçtiğimiz günlerde Kyoto’da tanıttığı yeni serisi Aqua Terra 30 mm saatleri gibi.
Bu yazın en büyük saat davetlerinden biri geçtiğimiz günlerde Omega ev sahipliğinde Kyoto’da düzenlendi. Dünyanın dört bir yanından yıldızların ve basın mensuplarının katıldığı davette markanın yeni koleksiyonu Aqua Terra 30 mm tanıtıldı. “My Little Secret” kampanyasıyla duyurulan saatler, küçük bir sır kadar cezbedici.
2002’de duyurulan Aqua Terra, Omega’nın gündüzden geceye hem şık hem de günlük olarak takılabilecek modellerine ev sahipliği yapıyor. Yeni koleksiyonla birlikte seriye ilk defa 30 mm çapında modeller eklendi. Serideki 12 modele, iki yeni in-house Omega mekanizması hayat veriyor.
Serideki 12 model de 30 mm çapında sunuluyor. Modellerden beşi paslanmaz çelik kasa ve bilezikle tamamlanmış; diğer modeller ise 18 ayar Moonshine altın, 18 ayar Sedna altın ve bu materyallerin kombinasyonları ile tasarlanmış.
Yeşilden griye farklı renklerdeki kadranlara saat 6 yönünde bir tarih penceresi eşlik ediyor. Kimi modellerde bezel ve yükseltili saat indeksleri pırlanta taşlarla tasarlanmış.
Aqua Terra 30 mm modelleri, kasa materyaline uyumlu olacak şekilde paslanmaz çelik, çift tonlu paslanmaz çelik ve altın bilezik seçenekleriyle sunuluyor. Entegre bileziklerde Omega’nın patentli vida ve pin sistemi kullanılmış. Bilezikteki 2 mm’lik konfor ayarı sayesinde de rahat kullanım sunuyor.
Yeni koleksiyonun kampanyası bazı şeylerin saklanamayacak kadar güzel olduğunu anımsatırken yeni modeller de bir güzelliği saklamayıp gözler önüne sürüyor: Koleksiyona hayat veren iki yeni mekanizmanın güzelliği açık kasa arkasından görülebiliyor.
Yeni mekanizmalar kalibre 8750 ve 8751, 30 mm çapındaki kasalar için özel olarak 20 mm çapında üretilmiş. Paslanmaz çelik ve çift tonlu modellerin kalbinde kalibre 8740, diğer modellerde ise kalibre 8751 yer alıyor. İki yıllık geliştirme sürecinin ardından hayata geçen otomatik mekanizmalar, METAS sertifikalı ve 48 saatlik güç rezervine sahip. Omega CEO’su Raynald Aeschlimann, yeni mekanizmalar için şöyle söylüyor: “Bir saatin en güzel tarafı, ilk bakışta göremediğiniz kısmıdır. Yeni kalibrelerimiz, Omega’nın mühendislikte ulaştığı en yüksek ifadenin bir yansıması; gizli ama saatin özünü tanımlayan bir güç.”
