Panerai, Watches and Wonders 2022’de kasasında ilk defa sürdürülebilir malzemelerden üretilmiş e-Steel bileşenini kullandığı Submersible modelini tanıttı.
Geçtiğimiz sene Watches and Wonders 2021 fuarını izleyen yazarımız Mehmet Çelik’in kaleme aldığı yazılardan birinin başlığı “Gelecek Panerai’nin Ellerinde” idi. Yazıda, Panerai’nin fuarda duyurduğu 10 saatten ve bu saatlerin nasıl bir sürdürülebilirlik hassasiyeti içerisinde üretildiğinden bahsediliyordu. Saatlerin büyük bir bölümü, kayışlardan kasalarına geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmişti. Uzun yıllardan beri bu konudaki hassasiyetiyle tanıdığımız Panerai’nin bu sene tanıttığı yenilikler arasında ise sürdürülebilir malzemelerden üretilmiş kasa malzemesi e-Steel’i ilk defa ikonik serisi Submersible’da kullandığı Submersible QuarantaQuattro eSteelTM vardı.
eSteel, geri dönüştürülmüş materyallerden üretilen, kimyasala ve korozyona çelik kadar dayanıklı olan bir bileşen. Panerai bu bileşeni Luminor Marina modelinde kullanmış, fakat bir Submersible modelinde daha önce hiç kullanmamıştı. Bu yüzden Submersible QuarantaQuattro eSteel, markanın bu bileşeni kullandığı ilk Submersible modeli oluyor. Marka ayrıca bu modelle birlikte döner bezelde ilk defa parlak seramik kullanmış oluyor.
Seri farklı renklerdeki üç modelden oluşuyor: Verde Smeraldo, Grigio Roccia ve Blu Profondo. Saatlerin kasa çapları ise 44 mm. Saatlerin parlak bezelleri de kadranların rengiyle uyumlu olacak şekilde tasarlanmış. Geri dönüştürülmüş plastikten üretilen kauçuk kayışlar da saatlerin rengine göre eşleştirilmiş. Saatin klasik sandviç kadranında ve ibrelerine Super-LumiNova uygulanmış. Saatlerin mekanizması ise 72 saat güç rezervi sunan otomatik kalibre P.900.
Böylece Submersible QuarantaQuattro eSteel ile Panerai, 137 gram ağırlığındaki bir modelin 72 gramı (yüzde 52’si) geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmiş. Panerai sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetini hem kasasında gem de kayışında görülen bir yeni model daha tanıtmış oluyor.