Refik Anadol’un üç boyutlu ve çok algılı yapay zekâ heykeli, Bulgari’nin ikonik Serpenti Koleksiyonu’nu doğanın ihtişamıyla canlandırıyor.
Aslına bakılırsa yılanın öyküsü bir metamorfoz değildir, çoğalma şekilleri başkadır, fakat Bulgari yılanı çok uzun yıllardan beri dönüşümün ve durdurulamaz bir metamorfozun içerisinde ışıltılı derisini yenilemeye devam ediyor. Şimdilerdeyse bu ihtişamlı yılanın dönüşümüne, Refik Anadol işbirliğiyle ortaya çıkan üç boyutlu bir yapay zekâ heykeli ile tanık oluyoruz.
Bulgari, ikonik Serpenti Koleksiyonu’nu kutlamak için son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz ödüllü yeni medya sanatçısı ve yönetmen Refik Anadol ile işbirliğine gitti. Bu işbirliği kapsamında Anadol, ikonik yılan simgesinden yola çıkarak metamorfoz kavramından ilham alan bir esere imza attı. “Serpenti Metamorfosis” adı verilen eser, dünyanın yapay zekâ ile yaratılmış ilk çoklu duyu heykeli.
Üç boyutlu ve çok algılı yapay zekâ heykeli, doğanın güzelliğini makine öğrenimi algoritmalardan elde edilen dataların ayrıntılı incelemesi ve dönüştürülmesi aracılığıyla sıra dışı bir deneyim halinde sunuyor. Dünya üzerinde gerçekleşen sonsuz dönüşüm biçimleri ise eserde olağanüstü bir görsel etkiyle yaratılmış. Eserin dinamik ve üç boyutlu formu görsel etkiyi artırıp izleyeni etkisi altına almaya yetiyor. Söz konusu görsel etki 200 milyondan fazla doğa görüntüsüyle sağlanıyor, ki bunlardan 70 milyonu da gerçek çiçek. Eserde metamorfoz kavramı projenin hem ilham kaynağı hem de yöntemi olarak beliriyor. Yapay zekâ; renkleri, desenleri ve şekilleriyle bir çiçeğin nasıl olduğunu öğrenme yetisine sahip. Ayrıca sentetik hafızlarında var olan çiçekleri de hayal edebiliyor. Sonuç olarak da dokularını ve hatta kokularını taklit eden alternatif bir doğa gerçekliğinin yansıdığı büyüleyici bir görselleştirme ortaya çıkıyor. Âdeta canlı bir yaşam formu gibi karşımıza çıkan eserde duvarlar ve tavanlar sonsuzluk içinde kaybolurken doğa, değişim ve yenilik kavramları eser içerisinde bir araya geliyor. Böylece bu kavramların her biri derilerinden soyunarak tek bir anlatıda birbirine karıştığını söylemek mümkün.
Bu sanat eserinin yanı sıra Bulgari Serpenti Koleksiyonu’nun yaratıcı ilham kaynağı olan yılanın sembolik gücünü vurgulamak için Refik Anadol Studio, 120.000’den fazla yılan görüntüsü üzerinde eğitilmiş bir makine öğrenimi algoritması kullanarak özel bir sanat eseri de geliştirdi. Bu veri heykelinde Bulgari yılanının metamorfoz rolü ışıltılı bir şekilde beliriyor.
Bulgari CEO’su Jean-Christophe Babin ise bu NFT eseriyle ilgili düşüncelerini ise şu sözlerle ifade etti: “Blockchain’in potansiyelini kullanan ve bir sanat eserini dijital evrende taklit edilemez kılan NFT – Non Fungible Token teknolojisi sayesinde ‘Serpenti Metamorphosis’ dijital dünyanın ayrıcalıklı ve eşsiz bir sanat eseri olacak. Bu proje Bvlgari’nin, yeni teknolojileri kullanarak ve duygusal anlamda hiç olmadığı kadar sarmalayarak lüks deneyimin gerçek metamorfozunu gerçekleştirebilme gücüne mükemmel bir örnek.”
Serginin açılışı Jean-Christophe Babin ve Chiara Ferragni’nin Duomo Meydanı’nda kurdele kestiği törenle yapıldı, tören sonrası pek çok ayrıcalıklı misafirlerin katıldığı bir parti de organize edildi. NFT’nin sanat dünyasında etkisi gün geçtikçe artarken Anadol’un yaratımından çıkan “Serpenti Metamorphosis” de lüks deneyimin sunulduğu bir sanat eseri olarak ilgileri toplamayı başardı.
Enstalasyona ziyaret için bulgari.force.com linkinden ya da QR kod üzerinden kayıt yaptırmanız mümkün. Serpenti’ye adanan bu hikâyeyi tamamlayan ve Via Montenapoleone Bulgari mağazasında konumlandırılan bir sergi ise, 4-30 Ekim tarihleri arasında ziyaret edilebilecek ve 1940’lı yıllardan 1960’lı yıllara uzanan en ikonik Serpenti tasarımlarını ziyaretçilere sunacak.