Chanel İlkbahar–Yaz 2022 Haute Couture Koleksiyonu bizi sanat, geçmiş ve modanın sayfaları arasında bir yolculuğa çıkarıyor.
Chanel koleksiyonlarıyla kimi zaman Antik Roma’da bir kente gidiyor, kimi zamansa bir müzenin koridorlarında dolaşıyor. Zaten Chanel’in ve tasarımlarına eli değen Virginie Viard’ın en dikkate değer yanı da bu; bizi sanatın, geçmişin ve modanın sayfaları arasında bir yolculuğa çıkarıyorlar. İşte Chanel İlkbahar – Yaz 2022 Haute Couture Koleksiyonu da bu üç elementin bir araya geldiği bir koleksiyon, üstelik biraz da konstrüktif.
Peki, ne demek konstrüktif bir Chanel koleksiyonu? Virginie Viard, Chanel İlkbahar–Yaz 2022 Haute Couture Koleksiyonu’nu tasarlarken 1920’lerin tüylerinden ve püsküllerinden ilham almış. Bu, bir yaz koleksiyonu olduğu için canlı dokunuşları esirgememiş ve bol işlemeler kullanmış. Vakur ceketlerin içine yahut altındaki eteklere saklanan bu işlemeler, tüyler ve saçaklar koleksiyonun konstrüktif yanına işaret ediyor; tıpkı ağırbaşlı bir kadının içinde sakladığı küçük kız çocuğu gibi.
Bir sürü fırfır, püskül, makrome, parlak danteller, renkli tüvitler ve mücevherden renkli düğmelerin kullanıldığı koleksiyon tam da Viard’ın istediği gibi bir yaz koleksiyonu. Her yanıyla hayat dolu ve renkli. Bu renk cümbüşünün hakim olduğu koleksiyonun sergilenmesine geldiğimizde ise Viard’ı yalnız görmüyoruz, Fransız sanatçı Xavier Veilhan ve yazar Charlotte Casiraghi defiledeki şovda kreatif direktörle birlikte çalışmışlar. Defilenin dekorunda Xavier Veilhan ile birlikte çalışmak Viard’ın uzun bir süredir aklındaymış; çünkü Fransız sanatçının çalışmalarındaki konstrüktif izler Viard’a ünlü modacı Karl Lagerfeld’in işlerini anımsatıyormuş. 1920 ve 30’ların avangart izlerine gönderme yapan defilenin açılışı içinse yazar ve modacı Charlotte Casiraghi de oyuna dahil olmuş, üstelik asil bir at ile…
Bir at üzerinde sahneye çıkan Casiraghi’nin üzerinde siyah tüvit ve tüylerden tasarlanmış bir Chanel ceketi görüyoruz, bir yandan ise Sébastien Tellier’nin büyük enstrümanlarından çıkan ezgilerini dinlemekteyiz. Sahnenin devamı ise şöyle: Sade geometrik şekillerin zıtlıklar yahut uyum oluşturduğu podyumda salınan bir sürü fırfırlı, parlak dantelli ve mücevherli Chanel elbiseleri. Tamamen Lesage deseniyle ve siyah, beyaz, mercan boncuklu kamelyalarla işlenmiş bir elbise Gabrielle Chanel’in dimağından çıkmış gibi örneğin. Bırakalım hikâyenin devamını yalnız Chanel anlatsın:
