Dünyaca ünlü kozmetik şirketi Estée Lauder’ın kurucusu ve kelimenin tam anlamıyla bir güzellik patronu olan Estée Lauder’ın tutkulu dolu yaşamı naif bir mavi kitapla ciltleniyor.
Bir kozmetik markasının kurucusunun sayfalara aktarılmasıyla ortaya çıkan eseri en yalın haliyle “güzel bir kitap” olarak tanımlayabiliriz, ki Estée Lauder: A Beatiful Life’ın daha kapağına baktığımızda bile bunu görüyoruz. İç açıcı mavi renklerin ağırlıkta olduğu masa kitabının sayfaları gerçek bir güzellik patronu ve girişimci Estée Lauder’ın hayatına doğru açılıyor. Bir fotoğraf albümünü andıran metnin mekânı Estee’nin sıfırdan bir dünya markasına haline getirdiği kozmetik şirketi Estée Lauder; metnin anlatıcısının ise şirketin tozlu arşivlerinden çıkıp gelen onlarca hiç görülmemiş fotoğraf, belge ve mektupların olduğunu söylemek mümkün.
Kişisel bir albüm gibi hazırlanan kitabın konukları kimi zaman Monaco Prensesi Grace, Hubert de Givenchy, Diana, Galler Prensesi ve Frank Sinatra gibi renkli ve meşhur simalar oluyor. Böylece Lauder’in ailesi, arkadaşları ve yakın çevresiyle olan ilişkisi üzerinden eğlence tutkusunu görüyoruz. Fotoğraf kareleriyle kurulan samimiyet paktı sayesinde okurun kendi kişisel tarihinden bir albümün sayfalarında gezindiği hissi duyacağına ise ne şüphe!
Aerin Lauder, büyükannesinin zamanının ötesinde bir rol model olduğunu söylüyor. Estée’nin hikâyesinin bir ilham kaynağı vermesini dileyerek sunduğu kitabın onun “güzel yaşamının” bir yansıması olarak sunduğunu da ekliyor. 200 sayfalık hacimli masa kitabı, Estée’nin yaşamından 300 kareyi ve arşivlerinden çeşitli dokümanları kapsıyor. Bir kadının güzellik arzusunu asla küçümsemeyin diyen Estée Lauder’in yaşamını biraz daha keşfetmek içinse yazımızı Estée Lauder: A Beatiful Life’tan karelerle noktalıyoruz.
