Saatçilik denince İsviçre’den sonra akla gelen Glashütte üst düzey bir saatçilik geleneği kurmak, politik ve sosyal çalkantılardan ötürü pek de kolay olmadı.
Alman Saat Müzesi’nin Glashütte saatçiliğinin 175. yılını kutlamak için açtığı “Her Şey Nasıl Başladı?” sergisindeki fotoğraf, “her şeyin nasıl başladığını” çok iyi anlatıyordu: Bir Glashütte kasabası çizimi ve üzerinde saat mekanizması şeklinde bir güneş… Gerçekten de saatçilik, Dresden ile Çek Cumhuriyeti arasında kalan bu küçük kasaba için her şey demekti. Glashütte’nin ana gelir kaynağı, 1168’de bulunmuş olan gümüş madeniydi.
Madencilik yüzyıllar boyunca kasabanın geçinmesini sağlamış olsa da 1800’lerde bu kaynak tükendi ve yeni bir alan arayışı başladı. Ailesinin 15 yaşında ünlü saat ustası Christian Friedrich Gutkaes’in yanına çırak olarak verdiği, sonrasında İsviçre ve İngiltere’de saatçilik öğrenen ve Paris’te Breguet’nin öğrencilerinden birinden eğitim gören Ferdinand Adolph Lange, 1845’te İsviçre saatçilik modelini örnek alarak “Glashütte Projesi” adı altında Ore Dağları’nda Glashütte saatçiliğini başlatmak istediğinde hükûmetten destek alarak yanına verilen 15 çırakla saatçiliğe başladı.
Saatçiliğin zirve markalarından A. Lange & Söhne’nin doğuşu, 175 yıl sonra İsviçre saatçiliği karşısında bir “Glashütte saatçiliği”nden söz etmemizi sağlayan kuralların, standartların ve üst düzey kalitenin doğması anlamına geliyordu. Ferdinand Adolph Lange’nin yetiştirdiği 15 çırak, saat ustası, üretimevi çalışanı, tamir ustası, test birimi olarak çeşitli alanlarda yetişti ve bugün 7.500 kişilik Glashütte kasabasının saatçilikle uğraşan 1.700 kişisi, aslen o dönem çalışanların beşinci kuşak torunları. Glashütte Projesi başarılı olan Ferdinand Adolph Lange, 1848’de Glashütte Belediye Başkanı oldu.
Aynı yıllarda Karl W. Höhnel öncülüğünde, bugün Swatch Group bünyesinde olan Glashütte Original kuruldu. 1854’te Ferdinand Adolph Lange’nin İsviçre’den gelen yakın arkadaşı, dâhi saat ustası Moritz Grossmann, Lange’nin ikna çabalarıyla cep saatleri üretmeye başladı. Glashütte; ¾ plaka, “Glashütte şeritleri” adı verilen elle işleme tekniği, mutlaka el işçiliğiyle üretilmiş ana plaka, kuğu boynu ince ayar mekanizması, Alman gümüşü gibi kendisine has özelliklerle anılmaya başladı ve özellikle de komplike cep saatleriyle ünlendi. 1869’da bugün Mühle-Glashütte olarak bildiğimiz deniz saatleri ve kronometrelerinde uzmanlaşmış saat markası, Robert Mühle tarafından kuruldu. 1878’de öğrenci yetiştiren Alman Saatçilik Okulu kuruldu ve Alfred Helwig gibi usta isimler hem öğrenci yetiştirdiler hem de saatçilik tarihine geçecek icatlar yaptılar.
Ne var ki, Birinci Dünya Savaşı’nın kol saatlerinin seri üretimini yaygınlaştırmasıyla birlikte komplike cep saatlerinde uzmanlaşan kasaba çalkantı yaşadı. Savaştan sonra gelen Büyük Buhran’da birçok saat fabrikası kapandı. Bu çalkantıyı atlatmak için uzun dönemde İsviçre’deki saat markaları gibi orduya kol saatleri üretmeye başladılar. A. Lange & Söhne de Alman Deniz Kuvvetleri için saat üretiyordu. Derken İkinci Dünya Savaşı patlak verdi. Bu, Glashütte saatçiliği için her şeyin bitmesi demekti; çünkü tarihler 1945’i gösterirken diğer saat fabrikalarıyla birlikte Glashütte’nin en büyük markası A. Lange & Söhne’nin fabrikası da Sovyet ordusunca bombalandı ve o dönemki sosyalist politika gereği, kamulaştırıldı. Böylece üretim sona erdi.
1951’de Glashütte VEB Glashütter Uhrenbetriebe adlı Saatçilik Birliği kuruldu; büyük Glashütte saat markaları bu çatının altına girdi. Ve 90’lara gelinceye dek Glashütte’de dünyaya yön veren bir saatçilik geleneğinden söz etmek mümkün olmadı.
Almanya’nın yeniden birleşmesinin ardından 7 Nisan 1990’da, Glashütte’den taşınmış Lange ailesinin üyesi, Ferdinand Adolph Lange’nin torunu Walter Lange, yaklaşık 50 yıl önce bombalanmış binaya döndü ve 1994’te A. Lange & Söhne markasını yeniden canlandırarak markanın ikinci kurucusu oldu. Markanın CEO’su ise İsviçre markalarında deneyimli olan CEO Günter Blümlein’di. Lange, kuruluşun hemen ardından dört koleksiyon ve efsanevi Lange 1 modeliyle gözleri yeniden Glashütte saatçiliğine çevirmeyi başardı. Lange 1, Zeitwerk, Saxonia, kurucu Ferdinand Adolph Lange’nin doğum yılı ve sonra ikinci kurucu Walter Lange’nin adını taşıyan saatlerle genişletilen 1815, kurucunun oğlu ve saatçiliğe 27 yenilik kazandıran Richard Lange ve koleksiyon ailesinin ilk lüks spor saatlerini temsil eden yeni üyesi Odysseus, getirdikleri yenilikler ve üst düzey kaliteleriyle saatçiliğin zirvesini oluşturdu; A. Lange & Söhne 2000’de Richemont Group markaları arasına girdi.
Walter Lange’nin A. Lange & Söhne’yi yeniden canlandırmasından iki yıl sonra, 1992’de Bauhaus ekolünü saatçiliğe taşıyan Nomos Glashütte kuruldu. Robert Schwertner’in kurduğu markanın binası, eski Glashütte tren istasyonuydu. A. Lange & Söhne, geleneksel saatçiliği temsil ederken Nomos Glashütte modern saatçiliği temsil ediyor ve saatleriyle her yıl tasarım ödülleri alıyordu (özellikle de Mark Braun tasarımı Metro modeli gerçek anlamda bir “fırtına” yarattı). Nomos, kısa zaman içinde (2005’te ilk in-house mekanizma, 2014’te tamamen in-house üretime geçme) çok zor bir şeyi başararak tamamen in-house üretim yapan az sayıda saat markasından biri haline geldi ve Almanya’nın en fazla mekanik saat üreten üreticisi konumuna ulaştı. 2008’de ise Christine Hutter öncülüğünde Moritz Grossmann’ın markası, onun rotasını izlemek üzere yeniden canlandırıldı; markanın ilk şaheseri, “Benu” adlı modeldi.
Bugün tıpkı İsviçre saatçiliğinde olduğu gibi, her saatte “Made in Glashütte” yazması da kurallara tabidir. Bir saatin Glashütte yapımı olması için mekanizmasının en az yüzde 50’si Glashütte’de üretilmiş olmalıdır; bunun ardındaki sebep ise, Glashütte üreticiliğinin devam etmesini sağlamaktır. Saat markaları, Alman mirasını önemser: Öyle ki A. Lange & Söhne, icadı olan zıplayan büyük tarih göstergesinde Dresden’deki Semper Opera Binası’ndan ilham alır; Nomos Glashütte, Metro modelinde Almanya’dan yola çıkar; Glashütte Original, hem Dresden Müzik Festivali’nin sponsorudur hem Alfred Helwig’in adını taşıyan bir saatçilik okulunun merkezidir hem de İsviçre saatçiliğinin ana isimlerinden Nicolas G. Hayek’in desteğiyle 2008’de Alman Saat Müzesi’ni kuranlar arasındadır.
Tüm Almanya’yı düşünürsek Junghans, Kudoke, Lang & Heyne, Sinn, Stowa, MeisterSinger (ve kısmen, kalemleriyle Montblanc) gibi birçok markanın ekleneceği Alman saatçiliği, günümüzde göz ardı edilemeyecek bir üretim kabiliyetinde. A. Lange Söhne ve Nomos Glashütte önderliğinde yapılan Glashütte saatçiliğinin 175. yıl kutlamaları ve başta bahsettiğimiz sergi de bunu vurgulamak istiyor. Aslında bu özel yıl için çeşitli kutlamalar yapılacaktı, ancak pandemi engel oldu; yalnızca 18 Eylül’de Glashütte’de, kurucu dedesinin heykeli karşısına yerleştirilen, heykeltıraş Thomas Jastram imzalı Walter Lange heykelinin açıldığı ufak bir kutlama yapılabildi.
Lange & Söhne, Glashütte saatçiliğinin yıldönümünü eylül ayında Şanghay’da gerçekleşen Watches & Wonders’ta tanıttığı 1815 Koleksiyonu’na ait üç saatle kutladı. Sadece markanın değil, Glashütte saatçiliğinin de kurucusu olan Ferdinand Adolph Lange’nin adını taşıyan 1815 “Homage to F. A. Lange”; 175 limitli 1815 Thin Honeygold, 100 limitli 1815 Rattrapante Honeygold ve 50 limitli 1815 Tourbograph Perpetual Honeygold’dan oluşuyor. Nomos ise bu yıldönümü için özellikle seçtiği klasik Ludwig saatlerinin üç limitli modelini ve Glashütte imzalı kuğu boynu ince ayar mekanizmasını taşıyan üç el işlemeli Lambda modelini duyurdu.
175 yıla dayanan saatçiliğin küllerinden doğmasının ardında ise bir tutku hikâyesi var: Walter Lange röportajında, çocukluğunda diğer çocuklar gibi oyuncakları değil, saat aletleri olduğunu söylüyordu. Savaşta vurulan Lange, Alfred Helwig’de saatçilik eğitimi almıştı. Yıllar sonra Glashütte’ye şu düşünceyle döndüğünü söyleyecekti: “Geçmiş canlanabilir, çünkü ben geçmişimizi bugüne taşıyacak köprüyüm.”
Önde Gelen Glashütte Saat Markaları
A. Lange Söhne
Nomos Glashütte
Glashütte Original
Mühle-Glashütte
Moritz Grossmann
Bruno Söhnle
Wempe
Union-Glashütte
Tutima
Bu yazı Saatolog 2020-2021 sayısında yayımlanmıştır.