BOSS, 3D baskı ile hazırladığı yeni mağaza cephesiyle tasarım, sürdürülebilirlik ve inovasyonu etkileyici bir şekilde buluşturuyor.
Kalite, zarafet ve mükemmel işçilik ile özdeşleşen BOSS, klasik erkek takımları, kadın giyim ve aksesuarlarında şıklığı ve zamansız estetiğiyle tanınır. Son yıllarda ‘Hugo Boss Sürdürülebilirlik Programı‘ kapsamında sürdürülebilir malzeme kullanımı, çevreci üretim süreçleri, döngüsel moda ve şeffaflığa odaklanan marka, çevreye olan bağlılığını İstinye Park’taki yeni mağazasıyla bir kez daha gözler önüne serdi.
Tekstil dokumalarındaki hassas atkı ve çözgülerden esinlenilen mağaza cephesi, dev bir yapbozu andıran ve birbirine kenetlenen 136 benzersiz 3D baskılı parçadan oluşuyor. Güneş ışınlarına göre dinamik gölgeler oluşturan bu tasarım, yalnızca estetik bir katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda sıcaklık düzenlemesi yaparak enerji kullanımını azaltmayı hedefliyor.
Üstelik yeni binanın enerji tasarrufu, sürdürülebilir tek özelliği değil. Ippolito Fleitz Group ve Aectual tarafından tasarlanan cephe, tamamen geri dönüştürülmüş bioplastik malzemeler kullanarak çevresel etkisini en aza indiriyor. Ayrıca, 3D baskı teknolojisinin sağladığı verimlilik, üretim sırasında malzeme israfını büyük ölçüde azaltıyor. Geleneksel inşaat yöntemleri genellikle önemli miktarda atığa yol açarken, 3D baskı sayesinde malzemeler çok daha verimli kullanılıyor ve bu da daha düşük bir karbon ayak izi ile sonuçlanıyor.
3D baskı teknolojisinin inşaat sektöründe sunduğu sürdürülebilir çözümler, yalnızca Boss’un mağaza tasarımında değil, birçok öncü projede kendini gösteriyor. 3D baskı kullanarak sürdürülebilir inşaatta kaydedilen önemli ilerlemelerden biri de, yeni bir yaşam modeli yaratmayı hedefleyen WASP ve MC A-Mario Cucinella iş birliğiyle geliştirilen TECLA.
Doğal malzemeler kullanılarak 3D yazıcıyla inşa edilen bu benzersiz yapı, yeşil ekonominin geleceği için en umut verici malzemelerden biri olan ham toprağın potansiyelini en üst düzeye çıkarıyor. En eski yapı malzemelerinden biri olan bu doğal kaynak, 3D baskı için büyük bir meydan okuma sunarak sürdürülebilir mimarinin geleceğine ışık tutuyor.
Diğer öncü projeler arasında, 3D baskı kullanılarak yapılan ilk ticari konut projesi olan Project Milestone ve tükettiği kadar enerji üreten 20 evlik net sıfır enerji (net zero) sitesi olan Mighty House Quatro yer alıyor.
Moda alanında tasarım, inovasyon ve teknolojiyi sürdürülebilir inşaatla ilk defa buluşturan BOSS işbirliği, 3D baskının mimarlığın geleceğini nasıl yeniden şekillendirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür projeler, yalnızca BOSS için değil, sürdürülebilirliğe değer veren tüm markalar için çevreye zarar vermeden, hem estetik hem de verimli yapılar yaratmanın mümkün olduğunu kanıtlıyor. Küresel 3D inşaat pazarının 2028’e kadar yüzde 91 gibi inanılmaz bir oranda büyümesi bekleniyor. Bu da gösteriyor ki, geleceğin mimarisi yalnızca estetik olmakla kalmayacak, aynı zamanda sürdürülebilir olmayı da zorunlu kılacak.