Huckins, benzersiz şıklıktaki yat tasarımını bu sefer hibrit enerji ile bir araya getiriyor.
ABD’nin en eski yat üreticilerinden biri olan Huckins yatları, 1928’de ilk kez denize açıldıklarından bu yana klasik ve eşsiz tasarımlarıyla mavi sularda boy gösterdiler. Huckins yatlarının en önemli yanı ise her geçen gün tekdüzeliğin hakim olduğu bu dünyada kendine has tasarımlara sahip olmaları. Yatlar, özgün tasarımları ve klasik zarafetlerinin yanı sıra modern teknolojinin getirdiği yüksek performansı da barındırıyor. Böylece, yatçılıkta sahip olunan uzun yılların becerisi ve mirası, teknolojinin en yeni imkânlarıyla bir araya getirilerek sunuluyor. Marka, bu yatlardan bahsederken “Bir Huckins, herkes için değildir. Fakat bunun için üzgün olduğumuzu söyleyemeyiz,” diyor. Çünkü yatlar, eşsizliğin ve zarafetin değerini kavrayabilenler için tasarlanıyor. Öyle ki üretilen her bir yatla mavi bir rüya gerçekleşmiş oluyor. Huckins’in mavi sularda gerçeğe dönüştürdüğü son rüyalardan biri de The Hybrid Sportsman 38; Huckins’in deyişiyle: “Rüzgârın sükûtu, bir ceylanın hızı ve bir kadının güzelliği.”
1936’lara uzanan DNA ile Yenilenebilir Enerjinin Birleşimi
The Sportsman 38’in kökleri, 1936’da üretilen Huckins Sportsman 36’ya dayanıyor. Huckins, 30’lu yılların Art Deco görünümü koruyarak bugünün teknolojisini gelişmiş gövde tasarımıyla bir araya getirmiş. The Hybrid Sportsman 38, seçkin tarihinden aldığı görünümünü bugünün ve hatta yarının yenilikleriyle harmanlayıp yenilenebilir temiz enerjiyi bünyesinde barındırıyor. Seyir için ikiz elektrik motorları ya da “Tier 4 Cummins” ile çift hibrit tahrik sistemi bünyesine dahil edilmiş. Yakıt verimliliği, gürültü seviyesini en aza indirmek ve tekne deneyimini daha keyifli bir hale getirmek için hibrit sistemi tercih edilmiş. Yat, bunların yanı sıra çevre duyarlılığı sahibi yat tutkunlarını memnun edecek türden. The Hybrid Sportsman 38 mavi sularda seyre dursun, biz de bu şık yatın içine doğru bir yolculuğa çıkalım.
Yatın güvertesinde U şeklinde beş kişilik kanepe (açıldığında şezlong görevi görecek iki köşe yastığıyla birlikte), yemek ve kokteyller için bir masa bulunuyor. Izgara ve buzdolabı da güvertenin tadını çıkarmanız için eklenmiş diğer detaylar. Yatın küçük kapısı, büyük bir yüzme alanına doğru açılıyor; yüzme merdiveni, şnorkel malzemeleri, küçük sandal için de bir saklama alanı bulunuyor.
Havalandırmalı köprü güvertesinde de yine beş kişilik L şeklinde bir kanepe ve masa yer alıyor. Bir içki hazırlamak için lazım olan her şeyi barındıran barda ayrıca 16 şişe şarap da mevcut. Köprünün üst kısmı, açılabilen elektrikli camlar ve elektrik paneliyle döşenmiş. Dümen kısmına doğru geldiğimizde, iki Stidd sandalye, ikiz navigasyon ekranı, açılıp kapanabilen montajlı televizyon, LED aydınlatma ve Fusion ses sistemi ile karşılaşıyoruz.
Yatın mutfağı, bol ışık almasını sağlayacak şekilde iç köprüye doğru açılıyor. Dolaplar, pek çok mutfak malzemesini barındırabilecek genişlikte. Buzdolabı, set üstü ocak, dondurucu, mikrodalga fırın da mutfakta bulunan diğer eşyalar arasında.
Kabin kısmında bulunan V şeklindeki kanepe tek bir düğmeyle büyük boyda bir yatağa dönüşebiliyor. Kanepe açık haldeyken ortasına yerleştirilip kullanılabilecek bir açılıp kapanan masa da mevcut. Ayrıca kabin; bir televizyon, Fusion ses sistemi ve LED aydınlatma sistemini barındırıyor. Kabinin lüks ambiyansı, maun doğramalara eşlik eden modern kumaşlarla tamamlanıyor.
Teknenin baş kısmında ise kapalı ve açık olmak üzere iki ayrı tam boy duş bulunuyor. The Hybrid Sportsman 38’in banyosunda da çevre bilinci ihmal edilmeyip su tasarrufu özelliği bulunan VacuFlush tuvalet kullanılmış. The Hybrid Sportsman 38, 1930’lardan miras olan zarif şıklığını yarınlara bırakabilmek için seçtiği hibrit enerjiyle geçmişin ve geleceğin doğru bir birleşimi.