2002’den bu yana yılda bir kez tanıtılan Métiers d’Art koleksiyonu, bu sene sokağın dokunuşlarından ilham aldı.
Paris’in bir sokağı, geçtiğimiz günlerde şehrin en lüks modaevinin yeni koleksiyonunun tanıtımına ev sahipliği yaptı. Chanel modelleri, tasarımcılar, basın mensupları ve Chanel’in VIP müşterileri, Virginie Viard’ın geleneksel olandan esinlenerek tasarladığı 2022 Métiers d’Art koleksiyonunu görmek için ünlü mimar Rudy Ricciotti’nin Paris’in kuzeyindeki işçi şehrinde tasarladığı büyük moda atölyesi le19M’ye doğru yol aldılar. 600 moda tasarımcısının evi olan bu atölyede onları karşılayan koleksiyonu ise şu iki kelimeyle anlatabiliriz: Şehirli ve sofistike.
Mimar Rudy Ricciotti’nin tasarladığı 25.000 metrekarelik moda atölyesi le19M, 11 Chanel’in Métiers d'art departmanından olmak üzere yaklaşık 600 moda zanaatkârına ev sahipliği yapıyor.
Viard’ın kendisinin de “metropolit ve sofistike” diye tanımladığı koleksiyon, tişört kollu tüvit ceketler, renkli boncuklarla graffiti tarzı işlemeler, hacimli mor veya koyu mavi örgü Bermuda şortlar ve önü açık bırakılan gündelik montlarla doluydu. İşlemelerin ve el işçiliğinin yoğun olduğu koleksiyonun tasarımlarında Lesage ve Atelier Montex, mücevher markası Goossens, şapkacı Maison Miche ve ayakkabı ustası Massaro gibi isimlerin de dokunuşları vardı.
Siyah tüvit koleksiyonun en sık kullanılan parçalarından biriydi, geniş kollarla tasarlanan tüvit ceketlerin cepleri de genişliği ve parlak işlemeleriyle dikkatleri çekti.
Bolca kullanılan payetler graffiti desenlerini anımsatırken örgülü bol şortlar ve kullanılan zincirler ise sokak giyim kültürünü anımsatıyordu. Koleksiyonun midi etekleri, hacimli ceketleri ve paltoları markanın daha olgun müşterilerine hitap ederken, kimi tasarımların kentsel dokunuşları koleksiyonun sokağa açılan penceresiydi. Öyle ki, Viard verdiği bir röportajda sokak kültürünün koleksiyona yansıması konusunda, “Üniversiteye gidiyor gibi hissettiriyor” yorumunda bulundu.
Virginie Viard’ın elinin değdiği pek çok koleksiyonda olduğu gibi bu koleksiyon da yalnız lüks tasarımları değil, sanatsal kreasyonları da sergiledi. Paris’in kültürel değerlerini de yansıtan le19M mimarisi de koleksiyondaki parçaların ilham kaynaklarından biriydi.
Nasıl ki Chanel her koleksiyonunda sanattan ilham alarak tasarlıyor, biz de Chanel’i yazdığımız her yazımızı aynı yerden ilham alarak bitiriyoruz. Bu yüzdendir ki Paris’in kuzeyindeki işçi mahallesindeki moda atölyesinden çıkan bu bol işlemeli elbiseler bize kenar mahallede yazılmış bir şiirin avlusunda salınan başka işlemeli elbiseleri anımsatıyor.