Şu sıralar Olimpiyat Oyunları ve Dünya Kupası’ndan ile birlikte bütün dünyayı heyecanlandıran etkinliklerden biri de Cannes Film Festivali. Biz de geçtiğimiz ayın başında festival heyeti, film seçkisini duyurduğu vakit merceğimize takılan filmlerden bir derleme yazısı hazırlayıp sinemasever okurlarımızla paylaşmıştık. Şimdiyse 6 Haziran akşamı “Annette” ile açılışını yapacak olan Cannes’ın en çok merakla beklenen filmlerini bir araya getirdik. Gaspar Noé’nun “Climax”ten sonra yeni bir partiye hazırlandığını şimdiden söyleyelim. Ayrıca, eğer Cannes’ın yıldız dolu tarihçesine şöyle bir göz atmak istiyorsanız festival tarihiyle ilgili çekilmiş “Morceaux de Cannes” belgeselinin ön izlemesine festivalin resmi sitesinden ulaşabileceğinizi de unutmadan ekleyelim.
“Vortex”, Gaspar Noé
Gaspar Noe, son filmini “Hayat yakın zamanda unutulacak kısa bir partidir.” cümlesiyle ilan ediyor. Filmden henüz bir tanıtım fragmanı gelmemesine karşın ilk kareleri geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Yaşlılığın etkisini hissetmeye başlayan ihtiyar bir çiftin son zamanlarını konu alan belgeselvari filmin başrol oyuncuları Françoise Lebrun ve Dario Argento. Noe’nun son filmi “Climax”i de anımsayarak yönetmenin seyirci için bu sefer vadettiği partiyi merak etmemek elde değil.
“Belle”, Mamoru Hosoda
Mamoru Hosoda’nın yeni filmi “Belle” de dünya prömiyerini Cannes’da yapacak filmler arasında. Babasıyla birlikte kırsal bir köyde yaşayan 17 yaşındaki Suzu’nun “U” adlı bir dijital platforma girmesiyle artık Suzu, dünya ünlü bir şarkıcı olan Belle’ye doğru evrilir. Hikâyenin devamı ise bu dijital platformda tanıştığı bir avatarla girdiği kimlik arayışı, macera ve aşk dolu bir yolculuk olur. Yönetmen, “Belle” için her zaman çekmek istediği bir film olduğunu söylerken izleyenleri romantizm, aksiyon, gerilimin yanı sıra yaşam ve ölüm gibi daha derinlikli temaların da beklediğini söylüyor. Cannes’ın merakla beklenen gösterimleri arasına giren bu anime filmin karakter tasarımlarını ise Disney filmleri Frozen ve Moan’dan da tanıdığımız Jim Kim tasarlamış. 15 Temmuz’da Cannes Film Festivali programında gösterilecek filmin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.
“The Worst Person in the World”, Joachim Trier
Sürekli değişen hayallerinin peşinde koşan, 30’lu yaşlarının başında genç bir kadın… Aşk hayatı pek de yolunda olmayan Julie, gitgide birlikte yaşadığı sevgilisi Aksel’in hayatını yaşamaya başladığını hisseder. Bir yandan ailesinin beklentileri, bir yandan da sevgilisinin çocuk isteği arasında sıkışıp kalan genç kadının hayatı genç ve yakışıklı Eivind ile tanışmasıyla birlikte değiştirecektir. Zaten, hayatımızı aşk kadar değiştiren başka ne vardır ki? Yönetmenin “Oslo Üçlemesi”nin kapanış filmi olan “The Worst Person in the World” izleyicilere melankolik bir komedi sunuyor. Filmin Cannes’daki prömiyerine kadar yönetmenin Instagram hesabından paylaştığı kamera arkası görüntülere bakmanızı da mutlaka tavsiye ederiz.
“In Front of Your Face”, Hong Sangsoo
Geçtiğimiz sene Berlin Film Festivali’nde “The Woman Who Run”ı seyirciyle buluşturan Sangsoo, Cannes’da yeni bir filmle daha seyircilerini selamlayacak. 85 dakikalık film iki kız kardeşin ve bir yönetmenin yeni film projesinin hikâyesini anlatıyor. Söz konusu yarattığı karakterler sinema öğrencisinden bir oyuncuya kadar sinema dünyasından gelen Sangsoo olunca bu filminde de bir yönetmenin hikâyesi olması bizi şaşırtmıyor.
Nasıl ki yeni şehirler görmeye, yolculuklara çıkmaya uzun süredir hasretsek sinema perdesinin aralanmasına da uzunca bir süredir hasret duyuyorduk. Göreceğimiz her filmi, yıl boyunca duyduğumuz sinema susuzluğumuza bir armağan olarak görüyor ve perdelerin açılmasını “Sinema bir şenliktir” diyerek kutluyoruz. Evet, sinemaya yalnız gitmenin bir tutkunun işareti olduğunu inkâr edemeyiz, fakat bu sıralar en çok kalabalıklarla film izleyeceğimiz günleri diliyoruz…