Geleneksel mücevhercilik tarihini yeniden yazarak ‘Tiffany Cut’ı literatüre sokan, filmlerin isimlerine ilham veren, hatta adıyla özdeşleşmiş bir renge sahip olan bir marka…
Tiffany&Co. imzalı bir mücevhere sahip olmak elbette bir ayrıcalık ve tüm çevrelerce bu konu tartışmaya kapalı. Bu ayrıcalık, markanın 185 yıllık tarihi boyunca geçmişte bıraktığı tüm izlere atıfta bulunsa da Tiffany&Co. mücevher sanatına saygı duruşu niteliğinde bir çalışmaya daha imza attı.
Mimarlık stüdyosu OMA imzalı bir pop-up mağaza ile Paris’te yerini ala marka; tarihini anlattığı mücevher koleksiyonlarıyla birlikte hem geçmişine saygı duruşunda bulunuyor, hem de mağazada yer alan yeni koleksiyonları ile geleceğe selam veriyor.
Mağazaya girdikten sonra ziyaretçiler Tiffany&Co.’nun arşiv mücevher tasarımlarını sergilediği masmavi bir kubbeli alana giriş yaparak kendilerini bambaşka bir dünyanın içinde buluyorlar. Duvar nişleri içinde yahut kaideler üzerine oturan piramidal cam kasalarda sunulan mücevherler, aynı zamanda ekranlara yansıtılan büyük görüntüler sayesinde ziyaretçilerin ürünleri daha yakından incelemesine de olanak sunuyor.
Buradaki turlarını bitiren ziyaretçiler kısa bir koridoru geçerek harikalar diyarının güncel tasarımlarına erişiyorlar. Unutmadan hatırlatalım; Mayıs 2023’e kadar açık olacak olan pop-up mağaza, yıl boyunca markanın yeni koleksiyonlarını sergileyecek şekilde sürekli güncellenecek.