fbpx

Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Tutkuyla Kesen Bıçaklar

10 Ağustos 2023
Tutkuyla Kesen Bıçaklar

OOOMS Dutch Design Studio, Hollandalı bir çiftin güçlerini birleştirerek kurduğu bir tasarım stüdyosu. Müşterileri arasında Adidas, Hugo Boss, Guggenheim Berlin, Rossana Orlandi, 3M, Hollanda Kraliçesi Máxima ve dahası bulunuyor. Ancak birkaç yıl öncesine kadar zekâ dolu, yaratıcı ve biraz da oyuncu tasarımlarıyla göze çarpan marka, radikal bir yol ayrımına gidiyor ve ürün gamını bıçaklarıyla yeniliyor.

Kendilerini yin ve yang olarak tanımlayan Guido Ooms ve Karin van Lieshout, zıt kutuplu karakterleriyle birbirlerini tamamlayan bir çift. Guido’nun tutkusu geçmişi keşfetmek ve yeni şeyler yaratmak. Bir köşeye atılmış, işlevini yitirmiş parçalar
tasarımcının zihninde ve ellerinde yeniden hayat buluyor. Hurdalıklar ve bitpazarları favori uğrak yerlerinden. Sürekli yaratma, yapma ve icat etme isteği sadece tasarımlarına değil üretim süreçlerine de etki ediyor. Örneğin televizyon kutusundan çıkan strafor köpük sizin için ne anlam ifade ediyor? Ooms’a göre doğru kesim ve yapıştırıcıyla bu malzeme harika bir vazo olmaya aday. Kendisi sadece ürün tasarlamıyor, onları hayata geçirecek süreçleri ve makineleri de tasarlıyor. Karin
ise organizasyonda, planlamada ve detaycılıkta ön plana çıkıyor. E tabii bu meziyetler hem tutkusu olan yemek yapmada hem de OOOMS’taki görevinde ona yardımcı oluyor. Yaptıkları iş için doğru metaforu bulmuşlar. Karin’e göre iyi bir bıçakla lezzetli bir yemeğin süreçleri oldukça benzer. İkisi için de malzemeleri önceden planlamak, doğru oranda ve doğru zamanda kullanmak gerekiyor. Karin’in detaycılığı ve gerçekçiliği Guido’yu bazen zorlasa da aslında bu onların ortaya hem yaratıcı hem de fonksiyonel parçalar çıkarmalarını sağlıyor.

2010 yılında OOOMS’a stajyer olarak başvurduğumda, bu çiftin sıcaklığı ve yaptıkları işe olan tutku aramızdaki yazışmalardan bile anlaşılıyordu. Daha ilk günden Guido ve Karin’in masa başında oturmayı seven, geleneksel tasarımcılar olmadığını anladım.
Eindhoven’da, eski bir Philips fabrikasından dönüştürülen kolektif bir tasarım pasajında kendilerine ait bir ofis-atölyeleri vardı ve atölye onlar için âdeta meditatif bir alandı. Bazı üç boyutlu tasarımları bilgisayar üzerinde çalıştıktan sonra atölyeye
kapanıyor, Guido’nun icadı olan kesme makinasının başına geçiyor, zımpara yapıyor ya da lamba kumluyorduk. Meditatif demiştim değil mi? Öğle aralarındaysa bu harika çift bana sıkılmadan bisiklet sürmeyi öğretiyorlardı. Bir patronunuzun bisiklet selenizi
tutarken diğerinin sizi videoya çekmesi pek sık görülen bir şey değildir.

Şimdilerde Güney Hollanda’da Geldrop isimli küçük bir köye taşınan çiftin atölyesi ve ofisi arka bahçelerinde. Hal böyle olunca bu keyifli ortamdan ve keyifli ikiliden tabii ki harika işler çıkıyor. Zihinleri ve elleri aynı anda meşgul. Sadece tasarım ve üretim değil, Design Academy Eindhoven ve University of the Arts Utrecht’te eğitmenlik de yapan Guido ve Karin, dünyanın dört bir yanında atölyeler düzenliyor ve tasarım projelerine
katılıyor.

Tutkuyla Kesen Bıçaklar
Guido Ooms ve Karin van Lieshout

Yeni Bir Yol

2017’de endüstriyel ve dekoratif ürünleri bırakıp bir bıçak markasına dönüşen OOOMS, profesyonel şeflerden ev aşçılarına kadar birçok hayran edinmiş. Her tasarımlarının
arkasında olduğu gibi OOOMS’un bıçak serüveninin de arkasında tutku var. Yeni şeyler öğrenme, ustalaşma, deneme, yanılma ve daha iyisini arama isteği bu çifti yaptıkları işte mükemmelleştiriyor. Her biri başından sonuna kadar el yapımı ve birbirinden farklı olan bıçaklar sadece kullanırken değil bakarken bile size keyif veriyor. Bu arada hazır seçeneklerin yanında kendi tercihlerinize göre özel yapım bir bıçak da talep edebiliyorsunuz. Bıçağı elinizde hissetmeden almak istemiyorsanız Guido ve Karin sizleri stüdyolarında bekliyor ve geldiğinizde kahvenizin hazır olacağını da garanti ediyor.

OOOMS’la birlikte merak, tutku ve yaratıcılıkla ortaya çıkan el yapımı bıçakların keskin dünyasına adım atıyor ve bu parçaların arkasındaki usta el Guido Ooms’a soruyoruz.

Tutkuyla Kesen Bıçaklar
Tasarım Bıçak

Zekice düşünülmüş, yaratıcı ve eğlenceli tasarımlardan el yapımı bıçaklara: Bu yol ayrımına nasıl karar verdiniz ve dönüşümü tetikleyen neydi?

Guido Ooms: 5 yıl öncesine kadar OOMS genel olarak iç mimari ürünler yapıyordu. Ancak bir gün Jakarta, Endonezya’da sokak çocukları için planlanan bir projeye yardım etmek üzere teklif aldık. Süreç yaklaşık 3 yıl sürdü ve lokal atıklardan ürünler tasarlayıp çocuklara onları nasıl üretebileceklerini öğrettik. Bu proje birlikte çalıştığımız çocuklara bir dayanak oldu ve onlara iş bulmalarına, hayatta daha iyi bir şans yakalamalarına yardımcı olacak bir yetenek kazandırdı. Sanıyorum tüm bu deneyim
tasarıma olan bakış açımızı tamamen değiştirdi. Bu maceradan kısa süre sonra bir
hafta sonu, atölyemizde ıskartaya ayrılmış bir testere palasından ilk bıçağımı yaptım. Hep YouTube’da gördüğüm bir şeydi ve acaba kendi kendime bir bıçak yapabilir miyim diye merak ediyordum. O hafta sonundan sonra dünyam değişti ve parçalar yerine oturdu. Diğer tasarımlarımıza olan ilgimi tamamen kaybetmiştim ve sadece bıçak yapmak istiyordum. O zamandan beri her boş anımı bıçak yapmak, öğrenmek ve kendimi geliştirmek için kullanıyorum.

Malzeme araştırmaktan yeni üretim teknikleri ve çözümleri bulmaya kadar bize bıçak yapım sürecinizi anlatır mısınız?

Bıçak yapmaya başladığım zamanlarda metal hurdalıklarına gidip atılmış yuvarlak testere bıçakları arıyordum. Çünkü bunlar genelde bıçaklar için de çok kullanışlı olan, yüksek kalite karbon çelikten yapılıyor. Bir yıl kadar sonraysa daha iyi bir kaliteye ulaşmak ve paslanmaz çelik bıçaklar yapabilmek için bant zımpara ve fırın gibi makineler almaya başladık. Şimdilerde jilet yapımında kullanılmak için geliştirilen AEB-L çeliği kullanıyoruz, e tabi bu da bayağı keskin mutfak bıçakları yapmamızı
sağlıyor.

Biraz da yaratıcı süreciniz üstünde duralım mı? Kozalaktan saplar, lazer imzalar; tüm bunları nasıl düşünüyorsunuz?

İşte bu bıçak yapımında en çok sevdiğimiz noktalardan birisi, ihtimallerin sınırı yok! Eğitimimizi tasarım üzerine aldığımız için her an bıçak sapına dönüşecek
ilginç malzemeler ve tekniklerin arayışındayız. Eski bir kaykay tahtasından, söylediğin gibi kozalaklardan, 2.000 yaşında Roma meşesinden, keçe parçalarından, tabanca bilyelerinden bıçak sapları yaptık. Bu liste uzar gider, bir de bunlar sadece sapta kullandığımız malzemeler! Malzemenin dışında sapın ve bıçağın formu da bir
tasarımcı olarak uçabileceğiniz yerler arasında.

Tutkuyla Kesen Bıçaklar
Tasarım Bıçak

Bir de kişiye özel, istek üzerine bıçaklar yapıyorsunuz değil mi? Yaptığınız custom bıçaklarla ilgili özel bir anınız var mı?

Evet. Müşterilerimiz genelde bize e-posta yoluyla ulaşıp nasıl bir bıçak istediklerine dair kabataslak fikirlerini anlatıyorlar. Biz bu noktada, onların kendi bıçaklarını tasarlamalarına destek oluyoruz, sorular soruyoruz, öneriler sunuyoruz. Skeçlerimizi ve tasarımı onaylattıktan sonra gerçek bıçağın üretimine geçiyoruz. Bekleme süresi 8 ila 10 hafta arasında değişiyor, tabii bu sizin özel bıçağınıza kavuşmanız için biraz uzun bir süre. Ancak her hafta takvimimiz daha dolu hale geliyor, bir de haftada bir verdiğimiz tasarım dersleri var. Dolayısıyla bıçağınızı beklerken biraz sabırlı olmanız gerekiyor.

Bıçak yapımında neleri göz önünde bulunduruyorsunuz, bıçak tasarımlarınızı nasıl geliştiriyorsunuz?

Öncelikli olarak odak noktamıza aldığımız şey bu parçayı insanların kavrayarak kullanacağı. Eğer konforlu değilse ve eğer kesmiyorsa kullanamazsın. Sonraki detay da ergonomi, bir bıçağın “çizgisinin” iyi olmasını isteriz. Gerçekten her yaptığımız bıçakta kendimizi geliştiriyoruz, hatta şöyle diyebilirim ki gelişimimiz ve ilerlememiz durduğu anda komple bıçak yapımını bırakabiliriz. Ama telaşlanmayın, gerçekten bu işi yapmayı çok seviyoruz ve muhtemelen uzun yıllar daha buradayız.

Sizce iyi bir şef bıçağı nasıl olmalı?

İyi bir şef bıçağının gerçekten çok kişisel olduğunu fark ettik. Şefler genelde seçici oluyor ve bıçaklarında ne istediklerini çok iyi biliyor. Hatta bir lafımız var, ne kadar şef varsa o kadar ihtimal var diye. Tabii ki temel, değişmez noktalar da mevcut. Örneğin bazı şefler bıçağı tutarken özgür olmak istiyor ve daha çok Japon tipi düz-çubuk saplı bıçakları tercih etmeye yatkın oluyorlar. Tam tersi bazılarıysa bıçak sapının bir eldiven gibi ellerine oturmasını istiyor. Biz bıçak yapan ilk kişiler değiliz, bu yüzden metal kısmın şekilleri şimdiye kadar oturmuş ve bir standarda girmiş durumda. Ama Santoku, Nakiri, Petty bıçaklar gibi standart siluetler arasında hâlâ gelişime açık, ince ayar yapacak noktalar var. Biz de bunlara odaklanıyoruz.

Tutkuyla Kesen Bıçaklar
Tasarım Bıçak

Bir bıçağı eşsiz yapan şey nedir, el yapımı bıçakları seri üretim bıçaklardan neler ayırıyor?

5 Euro’ya alacağınız bir seri üretim bıçak tabii ki iş görür olacaktır, mesela Ikea’nın en ucuz fiyatlı bıçaklarında kullandığı çelik aslında hiç de fena değil. Ancak bana göre bizim bıçaklarımızı özel kılan şey gerçekten çok cool görünmeleri ve onları her gün kullanmanın size inanılmaz bir keyif vermesi. Çünkü baktığınızda biz bıçak yapmayı öğrenmiş tasarımcılarız, tasarım öğrenmeye çalışan bıçak ustaları değiliz. Bıçaklarınız için benchmark aldığınız markalar var mı? Sektörün lüks ve özel isimleri neler? Birçok kişiye göre Bob Kramer dünyadaki en iyi bıçak üreticisi. Kendisini bıçakları gerçek birer başyapıt ve inanılmaz pahalı. Ancak dürüst olmak gerekirse biz görünümlerini pek sevmiyoruz, bize göre biraz fazlalar. Bıçak tasarımının dengeli ve uyum içinde olması daha çok hoşumuza gidiyor. Örneğin sapta kullandığımız malzeme çok kaotik bir görünüme sahipse bıçak kısmı için lazerler ve işlemeler yapmadan, daha pürüzsüz ve yumuşak çizgiler tercih ediyoruz.

Yeni işbirlikleri, yeni bıçaklar hatta belki de yeni bir sektör, OOMS’un gelecek planlarından da bahsedelim mi?

Aslına bakarsanız gelecek planımız oldukça basit ve sade. Biz yapmayı sevdiğimiz işi yapmaya devam edeceğiz: Harika bıçaklar üretmek ve işimizi yavaş ve emin adımlarla geliştirmek.

Bu yazı, Saatolog 2022-2023 sayısında yayımlanmıştır. Yazıdaki fotoğrafların yayın hakları Saatolog ve saatolog.com.tr mecralarına ait olup yazılı ön izin olmaksızın hangi ortamda olursa olsun kullanılması yasaktır.