İklim değişimi, oyunun tüm kurallarını baştan yazıyor. Tatil kararlarınızda çevreci politikaları ve sürdürülebilirlik projeleriyle öne çıkan ülke ve otellere öncelik tanıyarak dünyanın geleceği adına faydalı bir adım atabilirsiniz.
1. EN ÇEVRECİ DESTİNASYONLARI SEÇİN
İlk fırsatta gitmeyi planladığınız destinasyon hangisi? Çevre korumada ne gibi projeler yürütüyor? Bize göre artık gideceğiniz yeri seçerken araştırma yapmalı ve bu kriterlere büyük önem vermelisiniz. Kimse dünyayı kirleten, sorumsuz bir ülkenin turizmine katkıda bulunmayı istemez… Yale Üniversitesi tarafından geliştirilen Çevresel Performans Endeksi’nin (EPI) 2020 raporuna göre Danimarka, Lüksemburg, İsviçre, İngiltere ve Fransa bu konuda en bilinçli ilk beş ülke… 2021 Green Living Rankings değerlendirmesine göre de en çevreci ilk beşte İsveç, İsviçre, Norveç, Japonya ve Finlandiya yer alıyor. Pandemi sonrası tatil planlarınızı gözden geçirirken bu ülkelere ve buralardaki çevre bilinci en yüksek otellere şans vermenizi öneririz.
2. KALACAĞINIZ OTEL SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZMDE ÖNCÜ OLSUN
Ekolojik otel dendiğinde ilk akla gelen bambu havlular oluyor! Oysaki her şey bundan ibaret değil. Bir otelin tamamen güneş enerjisi kullanması, su tasarrufu yapan bir sistem kurmuş olması, plastik kullanımı sıfırlaması, çöpleri geri dönüştürmesi, otel temizliğinde, havuz ve spa’da kullandığı ürün ve kozmetiklerinin çevre dostu olması, restoranlarında mevsimsel, organik ve yerli üreticiyi destekleyen ürünlere yer vermesi, içinde bulunduğu yerel kültürü ve toplulukların varlığını desteklemesi ve çevre düzenlemesinde ağaçlandırmayı dikkate alması çok önemli adımlar. Bu alanlardaki projeleri hayata geçirmiş ve bunu sertifikalarla desteklemiş işletmeleri tercih etmeye özen gösterin. Rezervasyon yapmadan önce sıkı bir araştırma yapın ve otel yetkililerinden konuyla ilgili sertifika ve belgeleri talep edin.
İşinizi kolaylaştıracak örneklerden bahsetmek gerekirse: İsviçre’deki White Pod, Ecoluxury Retreats of the World üyesi bir otel. Alpler’de hem yazın hem kışın kalabileceğiniz iglo tarzı çadırlardan ve kulübelerden oluşuyor. Tüm mobilyaların geri dönüşüm eseri olduğu, odaların döküm şöminelerle ısıtıldığı resort’un mutfağında tamamen mevsimse ve lokal üreticilerden elde edilen malzemeler kullanılıyor. İsveç Laponyası’nda Ocak 2020’de hizmete giren yüzen otel Arctic Bath, Kuzey Işıkları’nı görebileceğiniz ve aynı zamanda muhteşem bir wellness deneyimi yaşayabileceğiniz bir işletme. Tamamen doğal ve lokal materyallerden inşa edilen otel, altyapı özellikleriyle misafirlerin minimum karbon ayak izi bırakarak ayrılabilecekleri bir konaklama hizmeti sunuyor.
İngiltere’nin başkentine seyahat edecek olanlar için geçtiğimiz yıl kapılarını açan Treehouse Hotel London, şehrin ortasında çocukluğumuzun rustik ağaç evlerinden esinle yaratıldı. Plastik kullanımının tamamen yasaklandığı otelin odalarında banyo parfümerileri için doldurulabilir cam tasarımlar kullanılıyor.
Edition, dünyamızın sağlığına önem veren lider otel şirketlerden. “Stay Plastic Free” adlı bir inisiyatif başlatan grubun tüm otelleri, bitkilere genş yer veren tasarımları ve çevreci uygulamalarıyla adlarından söz ettiriyor. 2019 yılında tüm Edition otellerinde plastik kullanımı yasaklandı.
İlk fırsatta Paris’i ziyaret etmek isteyenlere ise önceliği The Peninsula Paris oteline vermelerini tavsiye ederiz. Peninsula Hotels, geçtiğimiz yıl açıkladığı çevreci manifesto ile otel odalarında yüzde 99,9 plastikten arınmış kozmetik ürünlerine yer vermeye başladığını duyurdu. Şampuan ve benzeri ürünlerin şişelenmesinde yüzde 45 geri dönüşüm kaynaklı alüminyum kullanılıyor. Tarak, diş fırçası gibi ürünlerde de bambu ve benzeri materyallere öncelik tanınıyor. Kozmetik ürünlerin içeriklerinde de insan ve çevre sağlığına olumsuz etkisi olabilecek tüm hammedelerin kullanımı yasaklandı.
Son dönemde lüks ve sürdürülebilirlik felsefesini en güzel şekilde bir araya getiren resort’lardan biri de Four Seasons Resort Maldives at Landaa Giraavaru oldu. Four Seasons otelleri adına önemli bir adım atan Maldiv resort’u, takımadaların en büyük güneş enerjisi panellerine sahip olmakla övünüyor. Bulunduğu adaya 3 bin 105 güneş paneli entegre eden bu ultra-lüks resort, bu sayede yılda 1.1 milyon kW güneş enerjisi üreterek 300 bin litre mazot kullanımından tasarruf ediyor ve karbon salımını ciddi ölçüde azaltıyor.
3. ÇEVRE BİLİNCİ YÜKSEK BİR GEZGİN OLMAYA ÇALIŞIN
Her şeyi karşı taraftan beklemek elbette olmaz. Seyahat edenlerin de yüksek bilinç sergilemesi şart. Örneğin uçacağınız havayolunu seçerken bile konforunuzun yanı sıra havayolu şirketinin uygulamalarını da dikkate alın. Mümkünse gittiğiniz destinasyonda transferleriniz ve kara yolculuklarınızda otelden ya da transfer şirketinden elektrikli araç talep edin. Otel odanızda elektrik ve su tasarrufuna dikkat edin. Yatak çarşaflarınızın her gün değiştirilmesini istemeyin. Ama tabii bu ve benzeri kararları alırken otel personelinin de işsiz kalmaması gerektiği gerçeğini göz ardı etmeyin. Gideceğiniz restoranların da oteliniz gibi çevre dostu olup olmadığını kontrol edin. Alışveriş yaparken iki kere düşünün; ihtiyacınız varsa satın alın. Marka seçiminde de bilinçli tercihlerde bulunun. Unutmayın ki moda endüstrisi, dünyamızın sağlığını olumsuz etkileyen sektörler listesinde maalesef ilk sıralarda yer alıyor.
