Kozmetik dünyasına adım atan ünlüler listesi uzamaya devam ediyor. Oyuna dahil olan son isimse Scarlett Johansson. Başarılı oyuncu, markası The Outset’i geçtiğimiz haziran ayında duyurmuş ve büyük ilgi uyandırmıştı. Organik sıralama, önce renkli kozmetik ardından da cilt bakım ürünleri olsa da Scarlett ilk aşamayı es geçip kendi vizyonuna sahip, bitki bazlı bir bakım markası çıkaracağını söylemişti.
Johansson daha önce birçok ünlü markanın elçiliğini yaptı ve tanıtımlarında yer aldı. Dolce & Gabbana, Louis Vuitton ve L’Oréal bunlardan bazıları. “Kariyerim boyunca birçok lüks markanın yüzü oldum ve bu deneyimlerin hepsi mükemmeldi. Bunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama, o kampanyalarda sanırım kendimi hep bir karakteri oynuyormuşum gibi hissettim.’ diye anlatan Johansson ‘İşin içine girdikçe kendimi yansıtan bir marka yaratmak ve onu temsil etmek istedim.” sözleriyle The Outset’in çıkış noktasını anlatıyor. Kendi markasını yaratma fikrini hayata geçirmeden önce, tam 5 yıl formüller, ürün geliştirme ve marka kimliği üzerine eğitim alan Scarlett “Masada bulunmak, ürünlerden ekipteki kişilere kadar marka yönetiminde aktif olmak istedim.” diye belirtiyor.
Başarılı oyuncu, The Outset’i bir diğer girişimci Kate Foster’la birlikte kurmuş. Yaklaşık 2 yıl önce, kozmetik endüstrisindeki ortak arkadaşları sayesinde tanışan ikilinin güzelliğe bakış açısı ve markanın karakteri konusundaki görüşleri benzer olunca birlikteliğin ilk adımları atılmış.
Scarlett, diğer birçok ünlünün aksine bu yeni oluşuma kendi ismini vermeyi hiç düşünmemiş. İkili, marka adının yeni başlangıçları anlatmasını istemiş. “The Outset’in kendi ayakları üstünde durmasını istedim. İnsanlar ürünleri kullanıp üzerlerinde benim ismim olmadan onlardan memnun kalabilmeliler.”
The Outset, kahraman ürünler üzerine kurulu minimal bir yaklaşıma sahip. Güzel yıldız bu vizyonu “Bir girişimci olarak amacım temel ürünlerle lüks güzelliği sadeleştirmek ve kolaylaştırmak. The Outset’in beyaz bir tişört gibi güvenilir ve ulaşılabilir bir klasik olmasını istedim.” diye açıklıyor. “Sınırlı sayıda ürüne odaklanıp tüketiciler için gerçekten önemli olan şeyleri anlamaya çalıştık. Ünlü isimlere ait birçok güzellik markası var, ama bu benim için insanların hayatını daha kolay hale getirmeye yönelik bir fırsat.”
Markanın kampanya dili, minimal ambalajı ve temiz içerikleri de Scarlett Johansson’un söylediklerini destekler nitelikte. Geri dönüştürülmüş camdan elde edilen şişelere sahip ve önümüzdeki aylarda refill seçenekleri de sunacak olan The Outset, rakiplerinin yanında kendini sade ve günlük bir marka olarak konumlandırıyor. “Amaç, cildinizi yeniden icat etmek değil, gelecek için sahip olduğunuz cildi korumak.”
Diğer markaların ürünleriyle de kolaylıkla eşlenebilen formüller, kullanıcıların işini kolaylaştırmak üzerine tasarlanmış. The Outset’in temizleyici, bakım serumu, nemlendirici, gece kremi ve göz kreminden oluşan 5 parçalık temel ürün ailesi, Johansson’un sade ve etkili cilt bakım rutininden ilham alıyor.
Geçtiğimiz aylarda yeniden anne olan Scarlett Johansson, cildini beslemenin her zamankinden daha önemli olduğu bir dönemden geçtiğinin altını çiziyor. Bu yoğun süreçte cildinin kuruduğunu ve onun için en önemli noktanın nem olduğunu belirtiyor. Neyse ki The Outset, Johansson’un problemine çözüm olacak bir içeriği formüllerinin odak noktasında bulunduruyor.
The Outset’in tüm ürünlerinde hiyalüronik asitin botanik alternatifi olan Hyaluroset Complex bulunuyor. Temiz içerikli vizyonuna sadık kalan marka, yaklaşık 2.700 potansiyel zararlı ve şüpheli içeriği de elimine etmiş; tüm ürünler vegan ve parfümsüz.
Kullanıcı testlerinden de tam not alan The Outset’in geleceği oldukça parlak görünüyor. Yakın gelecekte temel ürün ailesine eklenecek yeni üyeyse cilt bakım maskesi. Yüz bakımının ardından bir sonraki adımın ise vücut bakımı olacağı söyleniyor. Ancak Scarlett Johansson, kalıcı ve miras niteliğinde bir marka yaratmaya kararlı. 2 Oscar adaylığı bulunan aktris, The Outset’in geleceğinde makyaj ürünleri, parfümler, ev ürünleri, bebek bakımı ve tekstil de olmak üzere geniş bir koleksiyon hayal ediyor.
“Yeni bir başlangıç anlamına gelen The Outset, hayata tekrar başladığımız ve reset tuşuna bastığımız bugünlerde her zamankinden daha çok anlam ifade ediyor. Kaliteli ve bir amaca sahip bu markayı oluşturmak için birkaç yıl harcadık. Sonunda The Outset’i tüm dünyayla paylaştığım için çok mutluyum. Bu benim için de heyecan verici bir başlangıç.”