2024’ün ilk çeyreğinde hızlı ve emin adımlarla ilerlerken, moda haftalarıyla birlikte önümüzdeki kış aylarının Z raporunu podyumlarda izliyoruz. Milano, Paris ve Londra ekseninde devam eden, sonlanan defileler, 2024’ün son çeyreğinde nasıl görünümlere bürüneceğimizin sinyallerini veriyor. Renk kodları, romantik formlar, sokak stilinin kodlarından vazgeçmeyen tasarımlar derken, deyim yerindeyse herkesin kendi için seçeceği bir görünüm, şu an podyumlarda arzı endam ediyor. Hal böyle olunca Saatolog editörleri olarak moda haftasına şimdiden damgasını vuran ve kış aylarını dört gözle beklememize sebep olan 5 görünümü derledik.
Chloe, Yeniden
LVMH’in bünyesinde bulunan ve mirasını Karl Lagerfeld’in tasarım estetiğine dayandıran maison, birkaç kreatif direktör değişiminden ve Gabriela Hearst koltuğunu bıraktıktan sonra, Chemena Kamali, 70’li yılların estetiğini yeniden Paris sokaklarına taşıdı. Markanın 70’lerden miras kalan kemer detayı, volanlı parçalar ve ipeksi silüetler, Chloe’yi yeniden radarımıza sokuyor.
Bottega Veneta’nın Artizanlığı
Mathieu Blazy’nin kreatif yönetiminde son yılların en çok ilgi gören markalarından biri haline gelen, İtalyan zanaatkarlığını lüksün en karizmatik haliyle buluşturan maison, Sonbahar / Kış 2024 için de paralel bir yolda ilerliyor. Püskül detayları, deri işçiliği ve güçlü formlar, Bottega Veneta’yı en güçlü koleksiyonlardan biri kılıyor.
Balmain’in Güçlü Kitlesi
Olivier Rousteing’in sosyal medyada gelişen güçlü Balmain Army’si, her sezon içerisine yeni isimler dahil ederek yoluna devam ediyor. 2020 yılındaki erkek koleksiyonundan ilhamla 2024’ün kadın koleksiyonunu tasarlayan Rousteing, Balmain’in marka kodlarını bugünün sokak stili ve Parizyen dokunuşuyla bir arada sunmaya devam ediyor.
Dries van Noten’in Renk Paleti
Antwerp’lü tasarımcı Dries Van Noten, minimal çizgisini ve güçlü renk ve doku paletini, 2024 sonbahar kış kadın koleksiyonlarında bir kez daha gözler önüne seriyor. Noten’in seçtiği renkler, soğuk kış aylarına sıcak bir dokunuş katacak türden.
Yeni Gucci
Sabato de Sarno’nun kreatif direktörlük koltuğuna oturmasından sonra, Michele’nin bıraktığı festival havasındaki mirası minimal bir çizgiye çekmeye çalışan marka, geçtiğimiz sezon başlayan renk paleti odaklı, Tom Ford dönemi Gucci estetiğine, sonbahar kış sezonunda da devam ediyor ve tüm dikkatleri üzerine çekiyor.