Rolex, İsviçre’de inşa edeceği dört yeni tesisle üretimlerini artırarak son zamanlardaki astronomik talepleri karşılamaya hazırlanıyor.
Dünyanın en büyük saat üreticilerinden biri olan Rolex’in bugün İsviçre’de dört ana merkezi var: Cenevre’deki yönetim merkezi, Plan-les-Ouates’taki saat kasalarını ve bilezikleri üreten fabrikası, Chêne-Bourg’da kadranların ve bezellerin imal edildiği diğer fabrika ve son durakları ise mekanizmaların üretildiği Bienne. Rolex, yaklaşık 30.000 çalışanıyla, tahmin edilene göre yılda 1 milyona yakın saat üretiyor. Ancak yine de, kimi Rolex modellerine erişebilmek için uzun yıllar süren bekleme listelerine girmek gerekiyor.
İkonik modelleri zor bulunan, bekleme listelerine girilen Rolex geçtiğimiz sene saat üretimini artırmak için 1 milyar dolarlık bir tesis inşa etmeyi planladığını açıklamıştı. İsviçre’nin batısındaki Bulle kentinde kurulacak bu yeni fabrikada 2.000 kişinin çalışması ve fabrikanın 2029’da açılması planlanıyor. Ne var ki, son zamanlarda Rolex saatlerine olan müthiş talep düşünüldüğünde 2029 oldukça uzak bir tarih. Bu yüzden marka, 2025’e kadar açacağı üç yeni geçici tesisle üretimini artırmayı planladığını duyurdu.
Bloomberg’den Andy Hoffman’ın haberine göre, Fribourg Kantonu’nda açılacak tesislerin inşasına bu sene içerisinde başlanacak. Marka şimdiden 300 kadar çalışan işe alıp eğitimlerini tamamlamış olsa da bu geçici tesislerde saatlerin hangi kısımlarının üretileceği henüz belli değil. 2029’da açılması planlanan ana tesisin inşasına da bu sene içerisinde başlanacağı duyuruldu. Rolex, üç geçici tesis ve 2029’da açılacak yeni tesis ile astronomik derecedeki talepleri karşılamayı ve üretim kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Geçici olarak hizmet verecek tesislerin 2024 ve 2025 yılında açılması planlanıyor. Fribourg Kantonu’na bağlı Bulle’da ise bir işe alım merkezi açılacak.
Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru sertifikalı ikinci el satış programını duyuran Rolex’in ikinci el sektörün dinamiklerini etkileyeceği konuşulurken astronomik taleplere karşı açacağı yeni üretim tesislerinin Rolex bekleme listelerine nasıl yansıyacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Öte yandan, saatleri kadar mimari tasarımlarıyla da ilgi çeken markanın 2029’da açacağı yeni tesisinin yüksek saatçiliğin yeni mimari miraslarından biri olup olmayacağı da bizler için merak konusu. Nitekim, Japon mimar Kengo Kuma’nın Teksas’taki kule-vari binası ya da İngiliz mimar David Chipperfield’ın New York’taki tasarımını düşününce merak etmemek elde değil.