Şehre iki saat uzaklıktaki Catskills Dağları’nda ardı ardına açılan rustik oteller, yeni bir destinasyonun doğuşuna tanıklık ediyor.
New York tatili planlayanlar elbette ki şehrin çarpıcı caddelerinde, alışveriş ve sanat merkezlerinde, restoran ve gece kulüplerinde vakit geçirebilecekleri bir program hedefler… Tüm bunlardan bir an olsun sıyrılmak ve Büyük Elma’nın biraz da doğaya dönük yüzünü yaşamak isteyenler ise Manhattan’dan iki saat uzaklıktaki Catskills Dağları’na doğru yola koyulur. Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren New Yorkluların hafta sonu kaçamakları için sıklıkla tercih ettikleri bu kırsal alan, pandemi ile birlikte adeta sınıf atladı. Göz alabildiğince uzanan ormanların arasından yükselen yeni chalet ve dağ otelleri sadece hafta sonu için değil, daha uzun süreli tatil yapmak isteyenler için de Batı kıyısının popüler destinasyonları haline geldi. Hiking için bulunmaz bir cennet olan bölge yazın serin havası ve gerek dağlarda gerek nehirlerde sunduğu outdoor aktiviteleri; kışın ise karla kaplı doğası ve kayak sporuna imkan tanıyan alanlarıyla New York’a bir soluk mesafesinde yepyeni bir destinasyon haline geldi. Catskills’den sizin için seçtiğimiz üç yeni otel, bir sonraki New York seyahatinze ilahm verebilir
Urban Cowboy Lodge
1930’lu yıllarda bir av köşkü olarak tasarlanan lodge’un “hipster-şık” dekorasyonu, bu 28 odalı orman evini benzerlerinden tamamen ayırıyor. 33 bin dönümlük bir arazinin içerisinde yer alan ve iki yıl önce baştan sona yenilenen Urban Cowboy’u çevreleyen nehirler, Amerika’da uçurma balıkçılığının başladığı yer olarak biliniyor. Otelin ayaklı bakır küvetlerle dekore edilen lüks kabin ve chalet’leri, kısa sürede pek çok ödül kazanan Public House adlı restoranı ve Estonya tarzı saunası; davetkar özellikleri arasında…
Kenoza Hall
Kısa süre önce milyonlarca dolarlık bir renovasyondan geçen bu eski ve tanıdık adres, yeni çehresiyle bölgenin seçkin konaklama seçenekleri arasındaki yerini aldı. 22 odalı Kenoza Hall’un mimari tasarım sürecinde orijinal parke zeminler ve çocuklar için ranza yataklar gibi tarihi dokunuşlar korunurken, 10 ayrı bungalov da konaklama seçenekleri arasındaki yerini aldı. Tüm oda ve bungalovlar otelin adını aldığı muhteşem gölün manzaralarıyla misafirlerini dingin bir ortamda tatil yapmaya davet ediyor.
Shandaken Inn
1920’lerde varlık gösteren bir golf kulübünün sosyalleşme alanı olarak kullanılan ve bir asırdır sayısız New Yorkluyu ağırlayan bu rustik sığınak, kapsamlı bir tadilatın ardından Catskills’in en yeni otellerinden biri olarak oyuna dahil oldu. Sanat eserleri ve grafik dokulu duvar kağıtlarıyla dikkat çeken 15 misafir odası, geçmişin zarafetiyle bugünün modern teknolojisini bir araya getiriyor. Isıtmalı yüzme havuzu, profesyonel tenis kortu ve fitness salonuyla şehre şarj olup dönmek isteyenlerin aradığı tüm olanaklar burada…
