Konu lüks moda sektöründe tüketim olduğunda, bu lüks tüketimi bir yatırım aracı gibi görerek kişinin kendini ayrıcalıklı hissetmesi, artık çok doğal bir durum. Malum, değişen pazar trendleri, tüketici yaş aralığı ve alışveriş algısı, artık lüks tüketimi başlı başlına bir deneyim haline dönüştürmüş durumda. İçerisinde var olmak istediğimiz görünümler bir deneyimken, bu görünümlere bürünmek, başka bir deneyim… Fransız moda evi Chanel, bu deneyimi sınırlarda yaşatan bir maison olarak bir sonraki adımını da aynı perspektiften atıyor.
Pandeminin ardından yaklaşık %50’lik artışla kendi satış rekorunu kıran Chanel, diğer lüks perakendecilere oranla az sayıda olan mağazalarını kategorize etmeye hazırlanıyor. Hali hazırda yakın ilişki içerisinde olduğu müşterilerine özel bir alışveriş deneyimi sunmayı amaçlayan ve bu deneyimle yeni kitleleri kendine çekmeyi hedefleyen marka, 2023 yılında Asya’da başlatacağı projesiyle kendini daha da özel hissetmek isteyen %1’lik bir kesimi ağırlayacak.
Sıra beklemek istemeyen, kalabalıklara karışmayı tercih etmeyen ve birebir özel hizmet talep eden Chanel müdavimleri tamamıyla koruma altında olan butiklerde “huzurla” alışveriş yapacak. Henüz tüm detaylarının basınla paylaşılmadığı mağazalar için lokasyonlar belirlenmeye ve satış temsilcileri seçilmeye başlandı.
Şimdi soruyoruz; Chanel bir çantaya sahip olmak mı ayrıcalık yoksa Chanel bir çantaya ayrıcalıklı şekilde sahip olan %1’lik müşteri listesinde olmak mı?