Saatolog.com.tr

Saatolog.com.tr Logo

Londra– Sonbahar – Frieze

25 Ekim 2022
Londra– Sonbahar – Frieze

Londra’ya yolu düşenler için Frieze Sculpture, Regent’s Park’ta 13 Kasım’a kadar devam edecek.

Yazın bitip sonbaharın geldiğinin en güzel habercisi sadece sonbaharın o güzel pastel renkleri değil aynı zamanda bu renklerin bin bir çeşidinin yaşandığı Londra Regent’s Park’ta her sene gerçekleşen Frieze Art Fair’dir. Sezonun tüm temposuyla başladığının habercisi olan Frieze’e giderken şehrin hızlı akan zamanı Regent’s Park’a adımınızı attığınız an sanki durur. Kuş sesleri eşliğinde âdeta görsel bir şölen sunan sonbahara bu parkta şahit olmak bir başkadır. Londra’ya yolu düşenler için Frieze Sculpture, Regent’s Park’ta 13 Kasım’a kadar devam edecek. Hem sanat severleri hem de bu sonbahar şölenini görmeden Londra’dan dönmeyin derim. “Londra’ya ne zaman gitsem?” diye düşünenlere ise ekim ayı bu şehre en çok yakışan kıyafet demek mümkün. 

Londra– Sonbahar – Frieze

Frieze London 2003’ten bu yana –2020 Ekim pandemi sebebiyle çevrimiçi olarak yapılmış olsa da– her sene ekim ayında Londra’nın kalbinde gerçekleşen en ilham verici sanat fuarlarından biridir. Frieze London, Frieze Masters ve Frieze Sculpture olarak üç alandan oluşan fuar çağdaş sanata ve günümüz sanatçılarına konsantre oluyor.  

Fuarın 2022 edisyonu 160’ın üstünde, dünyanın her tarafından katılan önemli galerilerden oluşuyor. Bu galerilerden ilk akla gelenleri Gagosian, Victoria Miro, White Cube, Lisson Gallery, Simon Lee Gallery, David Zwirner, Stephen Friedman Gallery olarak sıralayabiliriz. Geçtiğimiz senelerde Türkiye’den katılan galerileri görmek mümkündü fakat bu sene göremedik, umuyorum ki önümüzdeki senelerde tekrardan görebileceğiz.

Londra– Sonbahar – Frieze
Londra– Sonbahar – Frieze

Regent’s Park’ın içinde yer alan Frieze London’ın kardeş fuarı diyebileceğimiz Frieze Masters da hemen yürüme mesafesinde. Frieze Masters çağdaş sanat ile sanat tarihi arasında benzersiz bir iletişim kuruyor. Peki bu ne anlama geliyor? Frieze Masters’ın damgasını vurduğu nokta burası: “Aslında her bir sanat eseri yapıldığı zaman çağdaştı” diyor ve bugünün gözüyle geçmişi değerlendirmeye teşvik ediyor. Zamanda yolculuk etmemizi ve insanlığın yaratıcılığını, tüm bunların aslında çağdaş sanat olduğunu anlamamızı sağlıyor.

Londra– Sonbahar – Frieze

Frieze Masters’dan çıktığınızda parkın içinde tatlı sonbahar esintisi ve yaprakların hışırtısı arasında yapacağınız yürüyüşte Frieze Sculpture’ı gezme şansı bulunuyorsunuz. Frieze Sculpture yine her sene düzenlenen bir heykel açık hava sergisidir diyebiliriz. Kamusal alanda gerçekleşen bu serginin bir güzel yanı da ücretsiz olarak gezilebilmesi, dolayısıyla parka adımınızı attığınız an ister istemez sanatla iç içe olabiliyorsunuz. Bu da sanatın daha büyük bir kitleye ulaşmasını sağlıyor. Her sene gelenek haline gelmiş Frieze Sculpture ise doğa ile sanat arasındaki güçlü ilişkiyi gözler önüne seriyor.

Bu sene öne çıkanlar arasında soyut sanatın öncülerinden Hilma af Klint’in eserleri –doğumundan 160 yıl sonra– Regent’s Park’ta Frieze London’ı Frieze Masters’a bağlayan bir köprü oluşturdu. The Broad Walk yolu üzerinde Klint’in eserlerinden oluşan bir seçki, sanal sürüm olarak Acute Art uygulaması üzerinden izleyiciyle buluştu. Bu uygulama üzerinden Klint’in eserlerini dünyanın herhangi bir yerinden görebiliyorsunuz. Uygulama, sanatı yine ulaşılabilir kılıyor ve gidemeseniz de kendini telafi ettiriyor.

Adından söz ettiren diğer bir kişi ise Tracy Emin’di. “Leave me in my Own Space” adlı eseri £950.000’dan ($1,06 milyon) satılırken neon eserleri ise £60.000 ($67.000)’dan alıcı buldu.

Londra– Sonbahar – Frieze

Pandeminin etkisiyle geçen sene nispeten sakin geçen Frieze London, bu sene sanatın kalbini tekrar Regent’s Park’ta attırmaya devam ediyor. Galiba pandemi süresince böyle etkinliklerin ve dolu dolu geçen zamanın kıymeti bir başka anlaşıldı. Zaman şimdi hiç olmadığı kadar tempolu akıyor olabilir fakat bazen kendimizi bir parka atıp sanat ve doğayla yenilenmek iyi bir fikir olabilir, ne dersiniz?