Kasım ayında İstanbul sahnelerindeki oyunları bir araya getirdik.
Uzun bir aradan sonra tiyatro sezonunun açılmasıyla şenlenen İstanbul sahneleri, geçtiğimiz ayın sonlarına doğru başlayan 26. İstanbul Tiyatro Festivali’yle de rengârenk bir hal almaya başladı. Devlet Tiyatroları’ndan özel tiyatro salonlarının perdeye koyduğu oyunlara varana dek, festivalin de dediği gibi “tiyatro yerli yerinde”. Bu haberi yazarken ve tam da festivalin sloganıyla tiyatronun yerli yerinde olmasının ne güzel şey olduğunu düşünürken sinema yazarı Müjde Işıl’ın sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşıma denk geldim: “İnsan sadece insanı özlemez; insan insanlığını korumak, daha iyi biri olmak için sanatı da özler, özlemeli. Birkaç gün film izlemeyince, kitap okumayınca, tiyatroya gitmeyince bir boşluk hissetmeli.” Tiyatronun yerli yerinde olması güzel şey, çünkü Işıl’ın da dediği gibi tiyatroya gitmeyince bir boşluk hissetmeli insan. Kalabalık salonlarda perdenin açılmasını özleyenler içinse şehirde bir dolu oyun bulmak mümkün.
“Richard”, Zorlu PSM
Okan Bayülgen’in yazıp yönettiği “Richard”, Shakespeare’in III. Richard’ına yeni yüzyılın ilk çeyreğinden bakarak yabancı olmak, yalnızlaşmak ve vahşileşmek duygularını tartışmaya açıyor. Kabare Dada tarafından hayata geçirilen oyunda Okan Bayülgen’e Şenay Gürler, Özgün Çoban, Su Sonia Herring ve daha birçok isim eşlik ediyor. 26. İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyerini yapacak oyun, yoğun istek üzerine 18 Kasım’da da bir kez daha Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde perdelenecek.
“Jekyll & Hyde: Bir Broadway Müzikali”, Zorlu PSM
Hayko Cepkin ve Elçin Sangu’nun bir araya geldiği “Jekyll & Hyde: Bir Broadway Müzikali”, Taner Tunçay yönetmenliğinde Zorlu PSM’de sahneleniyor. Robert Louis Stevenson’ın klasik gerilim romanından uyarlanan oyunun ilk gösterimi 23 Ekim’de yapılmıştı; 6, 15 ve 30 Kasım tarihlerinde ise Zorlu PSM’de yeniden seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor.
“Şahları da Vururlar”, Ortaoyuncular
Geçen sene aramızdan ayrılan Ferhan Şensoy’un ardından seyirciyle tekrardan buluşmaya hazırlanan “Şahları da Vururlar”, Volkan Sarıöz yönetmenliğinde Ses Tiyatro’da perdeleniyor. Şensoy’un eşsiz mizahıyla bezenen “Şahları da Vururlar”, 1940’ların İran’ında isim benzerliği yüzünden başı İran İstihbarat Teşkilatı ile belaya giren Ömer Hayyam’ın hikâyesini anlatıyor. Oyun takvimini, Ortaoyuncular’ın websitesinden görebilirsiniz.
“Habanera Makamı”, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu
Tiyatro Festivali için hazırladığı yeni projesi “Habanera Makamı” ile bir kere daha “Carmen”e dönerek tiyatro ve operayı buluşturan Ali Poyrazoğlu, anılarından hareketle caz tınıları eşliğinde tiyatronun ve operanın ana caddelerinden çıkıp arka sokaklarında dolaşıyor. Sanatın yaşamımızda yarattığı farkın altını çizen “Habanera Makamı”, İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında 7 Kasım’da Cemal Reşit Rey, 19 Kasım’da ise Süreyya Operası’nda.
“İlyada”, Süreyya Operası
Alessandro Baricco’nun çağdaş bir yaklaşımla yeniden kaleme alarak insancıllığını ön plana çıkardığı “İlyada”, usta oyuncu Selçuk Yöntem’in yorumuyla hayat bulurken Fazıl Say’ın kendi bestelerinden bu performansa özel derlediği seçkiyi piyanist Ece Dağıstan Say yorumluyor. Festivale özel hazırlanan bu destansı anlatımla Selçuk Yöntem, seyircileri 1.500 yıl öncesine Truva Savaşı’nın tam ortasına götürüyor.
“Deli Bayramı”, Das Das
Das Das’ın yeni oyunu “Deli Bayramı”, Turgut Özakman’ın 1987’de yazdığı “Deliler” oyununun modern bir uyarlaması. Süpervizörlüğünü Metin Akpınar’ın üstlendiği oyun, “Deliler” karakterlerinin Das Das’ı ele geçirdiği bir kurguyla 1980’lere göz kırpıyor. Oyunun delileri ise şöyle söylüyor: “Kimi turşu kurar kimi fabrika / Ama biz deliyiz hayal kurarız.”
“Sidikli Kasabası Müzikali”, Zorlu PSM
Tony Ödüllü Broadway müzikali “Sidikli Kasabası Müzikali”, 27 kişilik kadrosuyla sezon boyunca Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde yer alacak. Müzikal, dünyanın kuraklıkla boğuştuğu bir dönemde halkın tuvalete girmesi de özel bir şirket denetimiyle gerçekleşmektedir. Tuvalete girmek için parası olmayanlar ise Sidikli Kasabası’na gönderilir ve bir daha geri dönemezler. Kayhan Berkin’in yönettiği oyunun kadrosunda Settar Tanrıöğen ve Füsun Demirel gibi isimler bir araya geliyor.
“Eve Dönüşler”, Moda Sahnesi
Norveçli oyun yazarı Fredrik Brattberg’in ailenin çürümüş yanına komedinin keskin yanıyla baktığı “Eve Dönüşler”, Kemal Aydoğan yönetmenliğinde sahneye taşınıyor. Oyun, oğulları Gustav’ın ortadan kaybolmasıyla birlikte onun öldüğüne inanan anne ve babanın, bir gün Gustav’ın geri dönüşüyle eski hayatlarına tekrar dönmelerini anlatıyor. Anneyi Nalan Kuruçim, babayı Caner Cindoruk, oğlu ise Alper Şimşek canlandırıyor. “Eve Dönüşler”i, 26 – 27 – 28 Kasım tarihlerinde Moda Sahnesi’nde izleyebilirsiniz.
“Fosforlu Cevriye”, Muhsin Ertuğrul Sahnesi
Türkiye’nin önde gelen ilk kadın yazarlarından Suat Derviş’in hep bir müzikal olarak görmeyi arzu ettiği Fosforlu Cevriye’si, Gülriz Sururi’nin oyunlaştırmasıyla perdeye taşınmıştı. 1930-40’lı yılların İstanbul’unu zengin tasvirlerle sunan “Fosforlu Cevriye”, Şehir Tiyatroları’nın bu sezon sahnelediği yeni oyunlardan biri. Yeniden sahnelenen oyun, “Karanlık bir gecede gökten düşüp parçalanan bir yıldız gibi…” kalbimizde iz bırakan yazar Suat Derviş’in anısını yâd ediyor.