Yılın son ayında şehrin tüm sahneleri, konser salonları, sergi alanları oldukça hareketli. Bu ayı kültür sanatla dolu dolu geçirmek isteyenler için İstanbul aralık ayı etkinlik takvimini şehrin en ilgi çekici etkinlikleriyle hazırladık.
Aralık Ayı Etkinlikleri
Tiyatrolar
Drakula
Bram Stoker’ın klasikleşmiş eseri “Drakula”, Okan Bayülgen’in özgün yorumu ve yönetmenliğiyle sahneye taşınıyor. Fantastik edebiyatın en ikonik karakterlerinden biri olan Drakula’ya Okan Bayülgen hayat verirken, vampir avcısı Van Helsing rolünde Hayko Cepkin izleyicilerle buluşuyor. Okan Bayülgen bu unutulmaz hikâyeyi yeniden ele alırken olayları romanın yetmiş yedi yıl sonrasına, bugünden yarım asır öncesine, yani tarihin kritik bir dönüm noktasına taşıyor. Oyunda sahneye dinamizm katacak canlı orkestrada ise Kurtalan Ekspres’in bas gitaristi ve unutulmaz bestelerin yaratıcısı Ahmet Güvenç yer alıyor. Oyunculukları ve müzikleriyle bu eşsiz performans izleyenleri hem nostaljik bir yolculuğa hem de modern bir anlatıma davet ediyor. Bu oyunu kaçırmak istemeyenler 7-8 Aralık’ta Maximum Uniq Hall’de gerçekleşecek etkinliği ajandalarına kaydedebilirler.
Yalnız
Zeynep Kaçar’ın 2023 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü ve 2022 Attilâ İlhan Edebiyat Ödülü’nü kazanan Yalnız romanından sahneye uyarlanan bu etkileyici oyun, kimliğinden koparılarak görülmez kılınan bir kadının kendini bulma, görme ve var etme mücadelesini konu alıyor.. 2024 Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri’nde Yılın Erkek Performansı, Yılın Kadın Performansı, ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ödülleri’nde Yılın Oyun Metni ödüllerine layık görülen Yalnız, tiyatro severlere alışılmışın dışında bir deneyim sunmayı hedefliyor. Ümit Erlim’in yönetmenliğini üstlendiği, Başak Kıvılcım Ertanoğlu’nun başrolde yer aldığı oyun, projeksiyon mapping teknolojisi, yenilikçi hikâye anlatımı ve modern dramaturji arayışlarıyla modern tiyatronun farklı anlatım tekniklerini bir araya getiriyor. Yalnız’ın ilgi çekici hikayesini 8 Aralık Pazar günü saat 17:00’da DasDas’ta izleyebilirsiniz.
Mutlu Aile Tablosu
Elli yaşlarının ortalarındaki sıradan ve durağan bir çift olan Elaine ve Ken Haber, iki yetişkin çocuklarının da yönlendirmesiyle birbirlerine aslında hiç uygun olmadıklarını ve hayatı ıskaladıklarını düşünmeye başlar. Uzun yıllar süren evliliklerinin getirdiği monotonluğu kırmaya karar veren çift, hayatlarına renk katmak isterken beklenmedik olaylarla karşılaşır ve işler hiç ummadıkları bir şekilde kontrolden çıkar. Eğlenceli ve sürprizlerle dolu bu hikâyede başrolleri Emre Kınay ve Pınar Altuğ Atacan paylaşıyor. Oyun 13 ve 14 Aralık tarihlerinde Watergarden Performans Merkezi Duru Tiyatro’da seyircisiyle buluşacak.
Şakşakçılar
Şimdi tarihte biraz geriye, 1895’e gidiyoruz ve Paris tiyatrolarının, şakşakçıların alkış stratejileriyle başarı kazandığı dönemlerdeyiz. Ünlü Şakşakçı Şefi Auguste Levasseur, Balık Kartalı’nın Serüveni adlı müzikal trajedinin açılış gecesine sadece iki saat kala ekibi tarafından terk edilir. Bunun üzerine yardımcısı Dugommier, alelacele sağdan soldan topladığı acemi şakşakçılarla beş perdelik, kırk sahne değişiminden oluşan dev prodüksiyonun prömiyeri için prova yapmak zorunda kalır. Dugommier’nin müzisyen kız kardeşi Fauvette’in de bu kaosa katılmasıyla işin ciddiyeti bir anda renkli ve eğlenceli bir hal alır. Üç kişi, akşamki büyük temsilde alkış düzenini kurtarma telaşıyla türlü komik durumlara düşerken, izleyiciler de bu müzik ve mizah dolu serüvene dahil olur. “Ne derler bilirsiniz; imkânsız bizim lugatımızda yoktur!”
Çağlar Çorumlu, Erkan Baylav ve Albina Özden’in birlikte sahne aldığı bu komedi oyununda çok eğleneceksiniz. Oyun, 4 Aralık Çarşamba akşamı Fişekhane Ana Sahne’de, 13 Aralık Cuma akşamı ise Tiyatro OPS’de sahnelenecek.
DIKŞIN: Büyük Şans
Moda Sahnesi, Fildişili yazar Koffi Kwahule’nin sert ve çarpıcı metinlerinden biri olan “DIKŞIN: Büyük Şans” oyunu ile izleyici karşısına çıkıyor. Daha önce yazarın Bira Fabrikası, Arıza ve Ağaçların Kokusu oyunlarını sahneleyen Moda Sahnesi, Kwahule’nin sınırları zorlayan dünyasına bir kez daha adım atıyor. Kara komedi türünün başarılı örneklerinden olan bu oyun 12 Aralık Perşembe akşamı Moda Sahnesi’nde izleyicileri ile buluşacak. “Bana yardım etmelisin, birlikte hareket etmeliyiz. Aramızda, sigara kâğıdı kadar ince bir şüpheye bile yer yok… Bana her şeyi söylemelisin, hiçbir şeyi saklamamalısın. Artık bana her şeyi söyleyeceğine söz verir misin, Stan?”
Timsah Ateşi
Başrollerini Funda Eryiğit, Hazar Ergüçlü ve Hidayet Erdinç’in paylaştığı “Timsah Ateşi”, zıt kutuplarda yaşayan iki kız kardeşin babalarıyla olan çalkantılı hikâyesini sahneye taşıyor. Yönetmenliğini Mehmet Ergen’in üstlendiği bu oyun, 2019 yılında Edinburgh Fringe Tiyatro Festivali’nin en iyi yapımları arasında yer alarak izleyicilerinin takdirini topladı. Sevgisiz bir evde, kötürüm bir baba ile sekiz yıl hapis yatmış asi kızı Fianna ve dindar ablası Alannah’ın temposu bir an bile düşmeyen, sürreal ve grotesk hikâyesi, 15 Aralık’ta Caddebostan Kültür Merkezi’nde, 24 Aralık’ta ise Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak. Bu etkileyici oyun, güçlü oyuncu kadrosu ve çarpıcı hikâyesiyle tiyatroseverlere unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Selmin Zeki Hanım: Hasta Adamın Kızı
Oyun, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine denk gelen 19. yüzyıl sonları ile 20. yüzyıl başlarında, İstanbul’daki bir yalının müştemilatında geçer. Yıldız Sarayı’ndan emekli Zeki Bey’in kızı Selmin Hanım, çevresindeki erkeklerin dönemin çalkantılı siyasi atmosferine kapılarak giderek politikleşmesi karşısında, inandığı değerlerin ve yücelttiği kişilerin birer birer yerinden edilmesini hazmetmekte zorlanır. İmparatorluğun son yıllarındaki siyasi gündemin, gündelik yaşamda aile ilişkilerine ve kadın-erkek dinamiklerine nasıl yansıdığını ele alan bu etkileyici oyunda, Derya Özsoy sahne alıyor. İzlemeyi düşünenler 7-8 Aralık akşamı Moda Sahnesi’nde seyircisiyle buluşacak oyunu ajandalarına kaydedebilirler.
Sergiler
“Hesaplar ve Tesadüfler”, Pera Müzesi
Sergi, algoritma sanatının öncüleri Vera Molnár, Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy’nin eserlerini bir araya getiriyor. Molnár’ın bilgisayar sanatı üzerindeki etkisini ve algoritmik rastlantısallık ile düzen-düzensizlik ikiliklerini araştıran çalışmalarını merkeze alan “Hesaplar ve Tesadüfler”, Maurer’in matematik ve müziğin araçlarını kullanarak sistematik yapılar oluşturduğu eserlerini ve Rákóczy’nin Fibonacci serisi ile geometrik soyutlamalar içeren sulu boya resimlerini de kapsıyor. 2024 Macar-Türk Kültür Yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen bu sergi, üç sanatçının bireysel yaklaşımlarını ve algoritma sanatına yön veren çalışmalarını ilişkisel bir bağlamda sunuyor. Sergi, Pera Müzesi’nde 26 Ocak 2025’e kadar ziyaret edilebilir.
“Sosyalizme Tercüme”, Salt Galata
Kosova ve Makedonya odağında, Yugoslavya’da Türkçe konuşan topluluğun az bilinen tarihini ve sosyalist ideolojinin bu topluluk üzerindeki etkisini inceleyen “Sosyalizme Tercüme” sergisinin koordinatörlüğünü Sezin Romi yapıyor. Sergi, 1920’lerde Yugoslavya Krallığı’nda sosyalist fikirlerin Müslüman topluluklar üzerindeki etkisinden başlayarak, Sosyalist Yugoslavya dönemindeki yeni gerçekliklere ve 1980’lere kadar uzanıyor. Mustafa Emin Büyükcoşkun, Yane Calovski, Hana Miletić, Ahmet Öğüt, Fevzi Tüfekçi ve Dilek Winchester’ın çalışmaları, ilk kez sergilenen tarihî belgelerle bir araya geliyor.
Türkçe konuşan topluluğun kimlik inşasını, enternasyonalizm, dayanışma ve özyönetim gibi Yugoslav sosyalizminin ayırt edici unsurları bağlamında ele alan sergi, bu süreçten doğan kültürel yapıları günümüz perspektifiyle keşfe davet ediyor. Sosyalizme Tercüme 24 Kasım 2024 ile 23 Şubat 2025 tarihleri arasında Salt Galata’da gezilebilir.
“Maaria Wirkkala Karaya Çıkmak Yasaktır”, Arter
Çocukluğunu Finlandiya’nın güneyindeki Helsinki, kuzeyindeki Laponya ve İtalya’nın Venedik kentinde geçiren Maaria Wirkkala, bu coğrafyaların su, hava ve ışık gibi sürekli değişen unsurlarını sanatsal üretiminin merkezine yerleştiriyor. “Karaya Çıkmak Yasaktır” adlı enstalasyon, kırık cam parçalarından oluşan bir “deniz”, bu denizin ortasında hafifçe sallanan içi su dolu geleneksel bir Venedik teknesi (sandolo), tavandan sarkan cam bir merdiven ve duvara yaslanmış tek bir kürekten oluşuyor. Kırık cam parçaları, Wirkkala’nın babası Tapio Wirkkala’nın 1960’larda cam tasarımcısı olarak çalıştığı Murano Adası’ndaki Venini Cam Fabrikası’ndan geliyor.
Venedik kanallarında sıkça görülen “Karaya çıkmak yasaktır” uyarısından ilham alan Wirkkala, bu ifadeyi göçmen karşıtı tavırla ilişkilendirerek, tehlikeli ve çoğu kez trajediyle sonuçlanan göçmen deniz yolculuklarına dikkat çekiyor. Sergi, 23 Şubat 2025’e tarihine kadar Arter’de ziyaretçilerini bekliyor.
“Tüm Güzel Anılar Saklanır”, Anna Laudel
Anna Laudel İstanbul, 15 Kasım 2024 – 12 Ocak 2025 tarihleri arasında Ramazan Can ve Cem Sonel’in düşündürücü sergisi “Tüm Güzel Anılar Saklanır” sergisini sanatseverlerle buluşturuyor. Sanatçılar, işbirlikçi ve bireysel çalışmalarını bir araya getirerek, zaman ve hafıza kavramlarını derinlemesine incelerken, geleneksel dokuyu çağdaş sanat ifadeleriyle ustalıkla harmanlıyor. Sergide dokuma halılardan betona, neon ve LED enstalasyonlarına uzanan farklı malzemelerin yenilikçi bir şekilde bütünleşmesi dikkat çekiyor. Bu eklektik yaklaşımla günümüzün sürekli değişen dünyasında zamanın ve hafızanın akışkanlığına dair yeni bir perspektif sunuluyor.
Dijital LED elemanlarının geleneksel dokuma tekstillerle etkileşimi, kültürel motiflere çağdaş bir yorum getirirken, kişisel anılarla kolektif hafızayı bir arada keşfetmeye davet ediyor. Sergiyi 15 Kasım 2024 – 12 Ocak 2025 tarihleri arasında ziyaret edebilirsiniz.
Konserler
“Yalın Büyülü Bir Gece”, Volkswagen Arena
Türk pop müziğinin sevilen isimlerinden olan Yalın, büyük ilgi gören ve biletleri hızla tükenen Bir Büyülü Gece konser serisiyle yeniden Volkswagen Arena’da sevenleriyle buluşuyor. Görkemli sahne tasarımı ve bigband orkestrasıyla Yalın, en sevilen hitlerini özel bir atmosferde seslendirerek unutulmaz bir müzik deneyimi sunacak. 6-7 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek Yalın konserlerinde daha önce yaşamadığınız büyülü bir geceye hazır olun!
“Mor ve Ötesi Yeni Yıl Konseri”, Volkswagen Arena
Türk rock müziğinin efsanevi grubu Mor ve Ötesi, yılın son konseri için geri sayıma başladı. Zamanın ötesindeki müzikleri ve Türkçe rock’a damga vuran hitleriyle adından söz ettiren grup, 29 Aralık akşamı Volkswagen Arena’da unutulmaz bir geceye imza atmaya hazırlanıyor. Özel sahne prodüksiyonu ve büyüleyici performansıyla, bu özel gecede Mor ve Ötesi, grubun tarihinde önemli bir yere sahip ikonik şarkılardan oluşan özel bir seçki sunacak.
“Kovacs”, Beşiktaş IF Performance Hall
Müzik kariyerine 2014 yılında yayımladığı ve büyük ilgi toplayan ilk single’ı “My Love” ile hızlı bir başlangıç yapan Kovacs, kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Caz, pop ve karanlık indie etkilerini harmanlayan özgün tarzı ve derin, duygusal sesi, onun en ayırt edici özellikleri oldu. O günden bu yana Kovacs, uluslararası sahnelerde büyüleyici performanslar sergileyerek ve müzik üretmeye devam ederek kendine özel bir hayran kitlesi oluşturdu. Şarkılarında aşk, özlem ve kişisel iç gözlem gibi derin temaları işlerken, güçlü vokalleri ve samimi lirik içeriğiyle dinleyicilerde derin bir etki bırakıyor.
20 Aralık akşamı Beşiktaş IF Performance Hall’de sahne alacak. Ancak öncesinde iki konser daha verecek olan Kocavs, 17 Aralık’ta İzmir Hangout PSM’de, 18 Aralık Anlara Jolley Joker’de dinleyicileri ile buluşacak.
“Mario Frangoulis”, Volkswagen Arena
Dünyaca ünlü tenör Mario Frangoulis, 14 Aralık’ta Volkswagen Arena’da senfonik orkestra eşliğinde sahne almaya hazırlanıyor. Eşsiz sesi ve büyüleyici performansıyla milyonların kalbini kazanan Frangoulis, sahnedeki 35. yılını unutulmaz bir müzikal deneyimle kutlayacak. Andrea Bocelli, Sarah Brightman ve Placido Domingo gibi dev isimlerle sahneyi paylaşan sanatçı, klasik crossover müziğin en önemli temsilcilerinden biri olarak tanınıyor ve 6 milyonu aşkın albüm satışıyla uluslararası başarıya sahip. Bu özel konser müzikal zenginliğinin yanı sıra sanatçının ilham veren hikayesiyle izleyicilere unutulmaz bir gece yaşatacak.