Çok değil, birkaç gün önce Dior’un sportif ruhunu, Paris’teki evinde yaşam alanını yeniden organize etmeye çalışırken ilham kayağını bulan Maria Grazia Chiuri’nin perspektifinden keşfettik. Aradan kısa bir süre geçtikten sonra bu sefer, madalyonun öteki tarafına, Dior Homme’a göz atıyoruz. Kim Jones’un direksiyonunda yeni erkek koleksiyonunu tanıtan moda evi, bu sefer ilham kaynaklarını front-row’da ağırlamak yerine, sahne arkasında, işin mutfağında konumlandırıyor.
Kim Jones’un ilham kaynaklarından, aynı zamanda yakın bir arkadaşı olan Travis Scott, belki de magazin haberlerinden, müzik kanallarından ve özel hayatından ötürü duyduğunuz bir isim olabilir. Lakin kendisi eş zamanlı olarak Dior Homme’un yeni iş birlikçisi olarak karşımızda. En ön sırada izlediği defilelerden biraz daha farklı bir konumda, bu sefer yaratıcı olarak aramızda. Scott’un doğup büyüdüğü her olan Houston’ın peyzaj manzaralarından, sanatçının Rap kültürüne, Dior’un köklerine ve Jones’un perspektifine kadar uzanan geniş bir düzlemde şekillenen koleksiyon, tahmin edeceğiniz üzere Rap kültürüne biraz daha odaklanmış durumda. Tabii bunu yaparken Dior’un lüks algısını da göz ardı etmiyor.
Koleksiyonun renk skalası da Scott’un memleketi Houston’dan esinleniyor. Pembe, yeşil, toprak tonları ve siyah, kürasyona hakim. Scott’ın tasarım dilinden geçen, John Galliano’nun Dior’a mirası Saddle Bag, bu sefer çift taraflı şekilde tasarlanmış halde. Her iş birliği haberinde olduğu gibi moda sektörü bu birliktelikten de yüksek dozda heyecan ve adrenalinle ayrılıyor, koleksiyonun ulaşılabilir olması için geri sayımı başlatıyor.